Bölüm 24

318 19 0
                                    


Bilâl amire baktım, sinsi sinsi gülüyordu! Ekiptekiler de tabi. Ertan, kahve almaya gitmişti biraz sonra gelip, benim halimi görünce gülmesini hiç saklamadı.

Narin, çocuğa nasıl baktıysa hemen suratı asıldı.

"Ne yapayım be yenge, Cesur abiyi bu halde görmek komik geldi.

O emniyette yürürken insanlar onun geldiğini yürüyüşünden anlar. Rap rap."

"Ben yenge değilim. Simitçi, benim sadece arkadaşım. Burada bulunan herkes bunu iyi anlasın lütfen. Yanlış izlenime varmayalım.

Benim bir sevgilim var zaten."

İşte, çorba boğazıma kaçtı ve öksürmeye başladım. Göğsüm yırtılıyordu. Babam hemen doktoru çağırmaya gitti.

Narin, gayet sakin eline göğsüme koyup rahatlamamı ve derin nefes almamı söylediğin de dediğini yaptım. Öksürüğüm geçmişti ve doktor odaya girdi.

"Korkutun bizi. Baban kalp krizi geçirecekti be arkadaş. Bak, öksürmek, ani hareket bir süre yasak. Neyse düzelmişsin."

Tansiyonuma, nabzıma, seruma baktı ve gitti. Serumun bitince çıkacağını söylediğinde daha da rahatladım.

"Çok sıkıştım tuvalete gitmem lazım."

Narini dışarı kışalayıp ördek denen şeyi verdiler. Oh be ne tutmuşum.

Ekip ve Bilâl amir gitti.

" Seni gelişmelerden haberdar ederim evlat. İyi bir uyku çek. Bu gün zordu. "

Narin, geldiğinde babam anlatmaya başladı.

"Müşfik amca, özelse ben dışarıda beklerim."

"Yok kızım, bu yaştan sonra özeli mi kaldı artık, otur da dinle. Gençlikte yapılan bir yanlış ömür boyu peşini bırakmıyor insanın."

Narin, yatağımın başını biraz kaldırdı. Babam karşımdaki koltuğa Narin yanıma sandalyeye oturdu. O sırada telefonu çaldı.

"Pardon, babam arıyor."

"Burada konuşa bilirsin!"

"Efendim babacım. Evet daha iyi tamam söylerim. Sabah görüşürüz. Bende seni seviyorum annemi öp, ama kısa olsun."

Güldü. Gülüşünü severim senin! "Babam geçmiş olsun diyor, bir an önce iyileşsin diyor."

"Teşekkür ederim."

Babam anlatmaya başlamadan önce, "Şunu bilmenizi isterim ki kesinlikle art niyet ve kasıt yok anlatacaklarımda. Keşke zamanı geri alabilseydim."

Bir yudum su ve kalp ilacını içti.

" Biz aynı mahallenin çocuklarıydık. Eskiden mahalle demek ailenin bir parçası demekti. Hepimiz candık.

Bir birimiz için yapamayacağımız fedakarlık yoktu ve bunları büyüklerimizin davranışlarından öğreniyorduk. Halime, Ender ve ben çok samimiydik.

Kardeş gibiydik en azından benim düşüncem böyleydi, ama Halime içten içten benden hoşlanıyormuş.

Güzel bir kızdı ve daha on beşinde görücüler gelmeye başlamıştı, ama ailesi kızımız okuyacak diye geri çeviriyordu.

Liseden mezun olmuştuk. Halime de son sınıfa geçmişti. Çok çalışkan ve zeki olduğu için ilk okulda sınıf atlamıştı. Bizden iki yaş küçüktü.

Ender ve ben aynı üniversiteyi yazmış ve kazanmıştık. Bölümlerimiz farklıydı sadece.

Yaz geldiğinde, biz notları yüksek ve altta ders bırakmadan geçen gençler, yerimiz de duramıyorduk.

CADININ AŞKI ( Tamamlandı) (Yetişkin içerik)Where stories live. Discover now