Enerji Farkı + Shinto

Start from the beginning
                                    

-Evet.

-Biliyordum.

-Şey.. Hayır. Elbette çekinmem. Yani demek istediğim. Atlamam tabii. Ama gayet ikna edici olabilirim. Aslında…

-Tamam Doktor, ben anladım.

-Anlamadın, anlatmam gerek. Bu şekilde biraz kötü bir izlenim bırakmış oluyorum.

-Boş bir vakitte gelir, kanıtlarsın.

-Tamam.

Birbirlerine baktılar. Sema’nın kurduğu cümlenin farkına ikisi de yeni varmışlardı. İkisi de baştan aşağı kızardığını hissetti. Sema;

-Sanırım şuan yaşam enerjisini okuyabilmek için elimi tutmanı, daha sonra da bağı güçlendirmek adına öpüşmemiz gerekebileceğini söylemek için doğru bir zaman değil.

Sessizlik garipleşmeye başlayınca Sema konsolun etrafından dolaştı.

-İyi o halde. Başlayalım. Bak, bunun kolay olmasını beklemiyorum. Çünkü senin yaşam enerjinin içinden ayırmam gereken kırıntılar var ve sonra da o kırıntılarla değişmiş olması muhtemel bir yaşam formunu arayacağım. O yüzden çok ümitlenme derim.

Doktor’un ellerini sıkıp hazır olup olmadığını sordu. Doktor başını salladı. Sema gözlerini kapatıp yayılan o enerjiyi hissetmeye çalıştı. Enerjinin evrendeki yerini hissetmeye çalışıyordu. Evrenin bütünlüğündeki hangi parça olduğunu anlamaya çalışıyordu. Önce Doktor’un enerjisini bulmak istedi ancak enerji farklıydı. Üstelik baskın olan enerji Spark’ın enerjisiydi.

-Doktor. Sanırım buldum.

Doktor gözlerini açtı. Sema da öyle. Doktor’un ağzından mavi ufak bir bulut çıktı. Sema Doktor’un endişeli bakışlarını görünce;

-Olur öyle. Merak etme seni etkilemeyecek bir miktar. Evrene hediyen gibi düşün.

Doktor yere düştü. Bayılmıştı.

-Tamam en azından etkilememesi gerekiyordu. Doktor, iyi misin?

Birkaç dakika sonra Doktor kendine geldiğinde ne olduğunu sordu.

-Neden bayıldığını bilmiyorum. Ama daha önce hiç Zaman Lorduyla karşılaşmadım böyle bir okumanın sana nasıl yan etkileri olacağını bilemezdim. Daha önce hiç kimse bayılmamıştı.

-Tamam. Önemli değil. Bu bayılma işine alışmaya başladım zaten. Spark?

-Enerjisi kuvvetliydi. Kolay saptadım.

-Bu iyi bir şey değil mi?

-Şey…Bizim için iyi, onu bulmamı kolaylaştıracak. Ama…

-Ama?

-Senin enerjinin bu kadar düşük olmaması gerekiyordu.

-Düşük olması ne anlama geliyor?

-Bilemiyorum. Bu bir yaşam enerjisi. Senin gibi hayatı uzun süreli biri için daha çok olmalıydı. Üstelik bir şey daha var.

-Nedir o?

-Sanki sana bağlandığımda diğer her şey durmuş gibi oldu. Bilemiyorum. Ama garipti. 

-Peki Sherry’nin yerini nasıl bulacaksın?

-Tüm evreni taramam gerekeceğinden… Sanırım bir enerji kaynağı bulsak iyi olacak.

Doktor Tardis’i işaret etti. Sema başını sallayıp gözlerini kapadı. O enerjinin kokusunu duymaya çalışıyordu. İşlem kısa sürmüştü. Sanki evren küçülmüş gibi… 

-Samanyolu Galaksisi… Dünya’da!

-Dünyada nerde olduğunu bulabilir misin?

-Tüm evreni tarayabildiğime göre zor olmasa gerek.

Sema yine yanılmıştı. Bu kez de Dünya zorluk çıkarıyordu. Işık hüzmeleri gözünün önünde dolaşıyor, kafasını karıştırıyordu. Sendeledi. Doktor kolundan tuttu.

-İyi misin?

-Evet. Ama Dünyalıların enerjilerinde bir gariplik var. Bulanık gibiler. Var ile yok arası. Yalnızca iki enerji normal. Ancak onların yerini de bulanıklıktan dolayı göremiyorum. Bulanık enerjiler ayna gibidirler. Seni geri yansıtırlar. Bu yüzden çok kafa karıştırıcı.

-Varla yok… Hayal ile gerçek.

-Aynen öyle… Kuzey Yarım Küre’de bir yerde olduğunu söyleyebilirim en fazla. Sence kiminle birlikte olabilir? Çünkü yalnızca iki enerjiyi sezinleyebildim. Diğeri kim?

Doktor birkaç saniye düşündükten sonra yeni fark etmiş gibi, konsola yürüdü. Ağzından bir tek isim çıktı.

-Amy!

Devam Edecek...

Doctor, Who Am I? | Türkçe | DWWhere stories live. Discover now