31. Bölüm Karar Verilir ve Final

539 35 12
                                    

"Ben senin ömrünün en güzel yıllarını heba ettiğimin farkındayım, biliyorum hiç bir maddi eşya yaşadıklarına bedel değil. Mutsuz geçirdiğin tek bir gününü bile telafi edemem. Senin için yaptırmıştım burasını, istiyorum  ki sen ol içinde, kime verirsem vereyim, senin kadar kimse kıymetini bilmez. ! "

"Tamam, belki böyle bir şeye gerek kalmaz ha?"

"Sen söz ver ben de vereceğim sözümü Nergis!"

"Tamam, söz!"

"Tamam, tüm sözlerim senin olsun!"

Ah be adam yaptığın oldu mu? Keşke bu ısrarlı hallerin gençliğinde yine olsaydı da ayrılık bize yoldaş olmasaymış ya. Hasret mi olgunlaştırdı seni yoksa keşke lerin mi Rıza?

         Keşke dememize çok kızardı rahmetli annem: 'Şeytan sözüdür keşke, demeyin, onun yerine;  yaşadığın ya da yaşayamadığın şeylere üzülüp, bunda da bir hikmet  vardır de ki; Yaradan'ın gücüne gitmesin. Başına gelen de senin kaderin başına gelmeyen de. 'Kulağıma küpe etmiştim bir zamanlar, yine çıkmış aklımdan o incileri anneciğimin hayata dair. Kavuşamadıysak da vardı bir sebebi, şimdi kavuşabileceksek de vardı yine bir sebebi. Evlatlarım razı olursa ben de artık korkularımdan arınıp, yeni yoldaşımla hayatıma bakacaktım. Aksi takdirde yine aynı  kabullenişlikle karşılayacaktım. Hayatıma dair kararları verebilecek kadar olgun bir kadın olduğumun farkındayım fazlası ile. Ancak nasıl bir evladın evliliğine anne veya babası rıza  göstermediğinde o evlilikte huzur ve afiyet olmuyorsa, evlatlarımın gönlü olmazsa  benim de mutlu olabileceğime inanmıyordum ben de.

      Zihnimde fikirlerinin savaşı ile geçirdiğim bir gecenin sonunda, ayrıldık bana göre masal gibi gelen bu güzel evden. Hani uykuya dalmadan önce, nerede olursanız olun, zihninizin sizi en gizli hayalleri kurmanıza izin verebilirsiniz, sizin de gönüllü olarak dalmaya, sadece sizin izin verdiğiniz kişilerden oluşan hülyalar var ya, gerçek olmuştu kısa bir süre de olsa. Uykudan kalkmamak için direndiğiniz, aslında uykuyu sevdiğiniz için değil, gördüğünüz rüyanın bitmemesi için gösterdiğiniz dirençtir o kalkmamanıza sebep olan. Rüyalar sadece zihnin oyunları mıdır, yoksa zihnin ve kalbin birlikte kolkola girdiği anlar mıdır bilemem hala bu yaşımda.
  Sessiz geçen yolculukta evden kaçan bir genç kızın, af dilenmek için anne ve babasının elini öpmeye giderkenki tedirliği  vardı içimde. Şaka gibi ama hissettiklerim tamamen buydu. Rıza da durum ne idi bilemiyordum, ancak sessiz kalması ile onun da düşünceli olduğu aşikardı.
     Yolculuğun sonunda bagajdan aldığım valizim sanki daha ağırdı, giderken içine koyduğum eşyalardan fazla bir şey yoktu ama sırtımdaki yükü valizim sanki  benimle paylaşmıştı, yüklerime ortak olmak için. Apartmanın kapısını açıp, ben önde Rıza arkada çıktık merdivenleri. Kapımın önüne gelince Rıza da benimle birlikte beklemeye başladı.
- Hadi çal kapıyı.
Dedi ancak bana zaman vermesi gerektiğini söyleyecekken kapı açılmış, susup kalakalmıştım,  bu arada Rıza'nın kızı olduğunu tahmin ettiğim genç bir kız açtı kapıyı.
- Hoşgeldiniz, biz de sizi bekliyorduk!
Dedi.
   Sanırım ismi Açelya idi. Gülen yüzü, güzelliği beni benden aldı desem yalan olmazdı.

      İçeri süzüldük Rıza ile. Gençler salondaki masada sohbet ediyorlar gibiydi. Kızım ve Açelya ile oğlum ve Rıza'nın oğlu sanki gerçek kardeş gibi görünüyorlardı. Hep ikisi de bir kız bir de erkek kardeş istemişlerdi, nasip olmamıştı işte. Kızımın yüzündeki mutluluk ve ortamdaki neşe farkedilmeyecek gibi değildi. Bizim için hazırlandığı belli olan sofraya oturmuştuk hep birlikte. Kızımın bu kadar maharetli olduğunu ben de bilmezdim. Şaşırttı beni, asabi görünen melek kızım. Oğluma şöyle bir yandan bakınca aradığı kardeşini bulmanın mutluluğunu yaşadığını anlayabiliyordum gözlerinde. Kahvaltı sonrası ilk fırsatta onlarla oturup, konuşma niyetinde idim. Sofrayı kaldırmama kızlar müsaade etmemiş, ellerinde hazırladıkları kahve tepsileri ile geri dönmüşlerdi salona. Açelya kahveleri hepimize dağıtmıştı. Kızım Hale ve oğlum Nejat oldukça keyifli idiler, ama yanlış anlaşılma durumu olabileceğini düşünüyordum. Kahveler bitince oğlum Nejat boğazını temizleyerek konuşmaya başladı:

- Eee ne zaman hayırlı bir iş için kapımızı çalmayı düşünüyorsun Rıza Amca? Sen en kısa zamanda ne zaman geleceğini bize söyle ki hazırlığımızı yapalım. Ama hemen kızımızı vermeyiz ona göre!

   Dedi ve ben yanlış anlaşılma falan olmadığını anlamıştım. Oğlum beni evlendirmeye çoktan niyetli idi belli ki, aklı sıra kolay  lokma olmadığını da hissettirmeye çalışıyordu. Ah be oğlum sen ne ara büyüdün bu kadar! Salondakilerin gözü hemen Rıza'ya dönünce ben de yöneldim ona doğru. Tahmin ettiğimin gayet rahat bir sekilde oturuyordu ve verdi cevabını sanki prova etmişti cevabını defalarca:

- Hemen bu akşam gelelim derim ben ama yarın akşam olsun derseniz o da olur. Benden istediğiniz her şey şimdiden kabulüm! Sizden bu olgunluğu görünce inanın çok sevindim. Hepiniz benim evlatlarımsınız bu saatten sonra. Babanız Halit benim can arkadaşımdı, ben de ona canımı ve cananımı emanet etmiştim. Şimdi sıra bende, onun emanetleri de benim canım artık.

   Sonrası ışık hızı gibi gelişti desem daha doğru olur, ertesi gün gelip, beni istediler. Kızların ısrarlarına rağmen sade ve şık olmaya çalıştığım bir günü, gençliğimde yaşamayı hayal ettiğim heyecanı tüm sevdiklerimle yaşadım. Aile arasında bir nikah ile evlendik Rıza ile. Öyle dillere destan bir düğün değildi hayal ettiğim. Sevdiklerim yanımda olsun yeterdi bana. Gelinliği giymem desem de Rıza'yı ikna edemedim. '' Bu kadar yıl hasret çektikten sonra seni benim gelinim olarak göremeyecek miyim Nergis? Seni gelinlikle gördüm ama benim gelinim değildin! Bu sefer olmaz, beni mahrum etme bu mutluluktan! '' Sözlerine cevap bulamadığım için kabullendim. İyi ki kabullenmişim şimdi resimlerimize bakarken '' Ne de iyi yapmışız! '' Diyorum. Düğünden önce emeklilik dilekçemi verdim büyük bir hızla. Rıza ile birlikte birikimlerimizi kullanarak bahçeli büyük bir ev aldık tüm evlatlarımız ile kalabileceğimiz. Evlatlarımız ile büyük bir aile olduk. İlk gençlik günlerimizde kaçırdıklarımız bizi ikinci baharımızda yakalamıştık. O kadar çekilen çilenin bir bedeli varmış, biz de payımıza düşeni fazlası ile yaşamıştık işte. Rıza'nın annesi ve eski eşi ile ilgili bildiğim tek şey  ikisinin de tedavi gördüğü bir klinikte kaldıkları idi. Yine de bir evlat olarak annesi ile ilgilenmeye çalışıyordu, biraz zorlandığını görüyordum ama onu desteklediğimi de belirtiyordum. Ömür heybemize ne doldurursak onlar ile gidiyoruz bu dünyadan, iyilik dolu ise, iyilik ile kötülük dolu ise ...

Evet, bu hikayenin de sonuna geldik. İlk defa mutlu bir son ile bitiyor bir hikayem. Bundan sonra mutlu sonlar yazmaya çalışacağım, becerebilirsem. Okuyan, yorum yapan, yorum yapmayan, beğenen, beğenmeyenler hepinize teşekkür ederim, vakit ayırıp, okuduğunuz için. En kısa zamanda kısa bir hikaye yayınlayacağım. Yeni yazılarda buluşmak dileği ile ... 

AÇELYA ZAMANI (TAMAMLANDI)Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt