Dışarı çıkmak için kapıyı açtığı an soğuk herbir yanını sarmıştı. Üstüne kalınca bir ceket giyip evden öyle çıktı. Arabasına biner binmez ısıtıcısını son seviyesine getirerek açtı. Emniyet kemerini de taktıktan sonra iş yerine doğru sürmeye başladı.


Sakin bir araba yolculuğun ardından arabasını uygun bir yere park edip binaya girdi. Normalde birileriyle ortak çalışmayı sevmezdi ama bu sefer durum farklı olduğu için bir ekiple çalışmayı kabul etmişti.

Masanına giderken gördüğü çalışanlara selam verip yerine kuruldu. Ceketini sandalyesine astı ve kendine kahve almak için kahve makinesinin bulunduğu yere gitti. Kahvesini alacakken ekip arkadaşlarından biri olan Kim Jongdae yani Chen ile karşılaştı.

Chen kahvesini alıp Baekhyun'a yer verirken selam vermeyi ihmal etmemişti.

"Günaydın. Nasılsın?"

Baekhyun kahvesini alıp duvara yaslandı.

"Günaydın. İyiyim, sen nasılsın?"

"İyiyim ben de."

"Diğerleri geldi mi?"

"Xiumin'i gördüm ama Suho'yu görmedim. Daha gelmedi sanırım."

Yaslandığı duvardan ayrılıp masasına doğru yürümeye başladı. Chen de Baekhyun'un peşinden geliyordu.
Kahvesini çarparak dökmemek adına masanın bir köşeye koydu ve yerine oturdu. Çekmecesine koyduğu dosyaları özenle masaya bıraktı. Chen de bu arada Baekhyun'un masasının önüde bulunan koltuğa oturmuş kahvesini yudumluyordu.

Dosyanın bir tanesinde ekip kurulmadan önceki araştırmacıların teorilerinin yazılı olduğu sayfayı açtı. Masanın bir köşesine koyduğu kahvesinden bir yudum aldı. Bir yandan da teorilere göz atıyordu.

Suho "Onların hepsini okumayı düşünmüyorsun herhalde" deyip Chen'in karşısında bulunan koltuğa oturdu. Baekhyun kahvesinden bir yudum daha aldı ve gözlüğünü düzeltti. Sakin bir ses tonuyla yanıtladı.

"Çoktan okudum hepsini."

"Ciddi olamazsın. Yüzlerce dosya vardı. Baekhyun çıldırmışsın sen."

"Bu olayı çözmemiz için hepsine bakmamız gerekiyordu."

"Hadi ama ben birkaç dosya okudum ve saçma sapan teoriler vardı. Vaktimi boşa harcamışım gibi hissettim."

"Yanılıyorsun. Senin saçma sapan dediğin teoriler seni sonuca ulaştırabilir." diye yanıtladı Baekhyun. Ardından kahvesini içmeye devam etti. Baekhyun ile Suho konuşmasına sessiz kalan Chen konuşmaya katılmaya karar verdi.

"Baekhyun haklı Suho. Onlar bizim için önemli."

"Tamam siz ikiniz teoriler üzerinde kafa yormaya devam edin. Ben kahve içeceğim." diyerek ayaklandı. Onlara doğru yaklaşan Xiumin'i ise kolundan tutup sürükleyerek yanında götürdü. Ne olduğu anlamayan Xiumin, Baekhyun ve Chen ikilisine selam verip Suho'yu takip etti.

"Tüm dosyaları okurken yorulmadın mı?" diye sordu Chen.

"Hayır. Bu benim işim."

"Gerçekten işimize yarayacak teoriler var mı? Bende birkaç dosyayı okudum ve uzaylılardan bahsediyorladı."

"Aslında Suho biraz da olsa haklı. Bazı araştırmacılar olayı dediğin gibi 'uzaylı' tarzında teorilerde bulunmuş. Ama aralarında bana mantıklı gelen var tabii ki."

"Peki hangi teorileri mantıklı buldun?"

"Şu an bunları seninle paylaşmayacağım."

"Neden?"

PHOENIXWhere stories live. Discover now