Yifan küçük bir sürtüğe sahipti.
İri gözlü, kalp dudaklı ve beyaz tenli, şirin bir sürtüğü vardı. O, oldukça masum gözüküyordu, Yifan'ın penisiyle ruhunu bedeninden ayırabileceği kadar masum ve sikilesi...
Genç adam tatlı sürtüğünün, güzel dudaklarını aralayıp, "Evet, sahip!" diye mırıldanmasını seviyordu. Yaşlı gözleriyle suratına bakarken titreyerek kendisinden medet dilenmesini, merhametini arzulamasını ve bir kere bile olsun sözünden çıkmamasını da seviyordu. Ah, o sıkı, pembe deliğini de unutmamak gerekirdi.
Bu hoşnutluk onun delice azmasına neden oluyordu.
İşte, bak, yine azmıştı.
"Kyungsoo..." diye seslendi, gür ses evin içinde yankılanırken, Kyungsoo, sahibinin üzerine geçirmesine izin verdiği aptal tişörtü çekiştirerek penisini kapatmaya çalışıyor, oradan oraya koşuşturuyordu.
Yifan, kulaklarına ulaşan çıplak ayak sesleriyle tatlı sürtüğünün onu aradığını bilerek "Buradayım bebeğim..." diye hırladı.
Ciğerlerinden yükselen boğuk hırıltıyla Kyungsoo kapının pervazında belirdiğinde yutkundu, biliyordu, sahibinin şuan inanılmaz bir şekilde sertleştiğini ve onun acımasız kalınlığını kendi deliğinde yumuşatacağını biliyordu. O koca penisin, güzel ve dolgun kalçalarının arasına gizlenen sıcak mağarasını döveceğini biliyordu.
-ASDF:d
ČTEŠ
Yes, Master!
Fanfikce~ Yifan küçük bir sürtüğe sahipti. İri gözlü, kalp dudaklı ve beyaz tenli, şirin bir sürtüğü vardı. O, oldukça masum gözüküyordu, Yifan'ın penisiyle ruhunu bedeninden ayırabileceği kadar masum ve sikilesi... ~
