21| SORGU

5.1K 230 213
                                    

Şarkı sözlerini kızlarla birbirimize bağıra bağıra söylerken aynı zamanda da dans ediyorduk. Kendimizi o kadar çok kaptırmıştık ki çalan müziği bilmesek bile kendi çapımızda bir şeyler uyduruyor, anı dibine kadar yaşıyorduk.

En sonunda içecek bir şeyler almak için yanlarından ayrıldığımda adımlarımı barmenin olduğu kısma yönelttim. Alacağım içkileri söyledikten sonra beklemeye başladım. O sırada yüksek sesten dolayı bağırarak "Parti nasıl gidiyor?" diye soran Noah'a döndü bakışlarım. Kafamı belli belirsiz salladım.

Dün gece Bash beni evime bıraktıktan sonra uykuya dalana kadar aralıksız ağlamıştım. Sabah okulda kızlara neler olduğunu anlattığımda ise bu partinin iyi gelebileceğine ve biraz olsun aklımı dağıtabileceğine ikna etmişlerdi beni.

Tahmin ettikleri gibi de olmuştu. Aksi takdirde Noah beni partisine davet etmese depresyon modunda takılmaya devam ederdim. Lakin hayat devam ediyordu, değil mi? Bunları kesinlikle sarhoş olmamın etkisiyle düşünmüyorum.

Barmen içkileri önüme tek tek dizerken hepsini taşıyamayacağım için kızlardan birini çağırıp gelmeyi düşündüm ama Noah benim etrafa mal mal bakmamdan anlamış olacak ki "Yardım edeyim," diyip almıştı boşta kalan diğer iki bardağı. Bir şey demeden kızların olduğu tarafa doğru ilerledim. O da ardımdan beni takip ediyordu.

Elimdeki içki bardaklarından birisini çoktan masalarda yerlerini almış Claire'e uzatırken Noah da diğer ikisini Jane ile Hannah'a vermişti. Onlar aralarına Noah'ı da dahil edip sohbete başlamışlardı. Ben de öylece onları dinliyordum.

Yaklaşık bir saat kadar daha partide kalıp tadını çıkardıktan sonra artık eve gitmek istediğimin farkına varmıştım. Sıkılmıştım çünkü. Ne kadar içsem de aklımdan bir türlü çıkmıyordu o şerefsiz!

Kızlara eve gideceğimi söyleyip tek tek vedalaştım onlarla. Noah biraz daha kalmam için ısrar etse de kolayca bir bahane bulup sıvışmıştım oradan. Biraz daha kalırsam beni oradan kazımak zorunda kalacaklardı yoksa.

Kendimi zorlukla asansörden dışarı attığımda elimdeki anahtarları ayırt etmeye çalışırken aynı zamanda da kapıya doğru ilerliyordum. Evimin kapısının önünde durup kapıyı açtım ve ayağımdaki ayakkabılar ile üzerimdeki deri ceketi söylene söylene çıkardım.

Odama geçmek için salondan geçecekken bir anda koltukta gördüğüm karartıyla çığlık atmama engel olamadım. Vücut yapısından kolayca kim olduğunu anladığım kişiyle ise rahatça bir nefes vermiştim.

"Neredeydin?"

Sinir katsayılarım anında yükselmeye başlamıştı. Bunun için sadece sesini duymam bile yetmişti. Benim iznim olmadan benim evimde ne aradığı merak konusuydu. Ona laf arasında yedek anahtarımı evin girişindeki paspasın altında tuttuğumu söylemiş olabilirdim ama bu istediği zaman girip çıkabileceği anlamına gelmiyordu.

"Pardon, neyim olarak soruyorsunuz yani bana bunu?"

"Sabrımı sınama, Nina!"

Cevap vermedim. O da "O çocukla aynı ortamlarda bulunmanı istemiyorum. İnsanlar bizi hâlâ birlikte sanıyor ve çoktan onunla fotoğraflarınız medyada paylaşılmaya başlamış," diye devam etmişti konuşmasına. Ben ise sadece omzumu silkmekle yetindim.

Beni saçma salak bir sebeple başından savdıktan sonra üzerine bir de benim hayatıma karışma hakkı yoktu. O, bu şansını çoktan kaybetmişti.

Daha fazla burada boş boş durmamın bir anlamı olmayacağı için mutfağa doğru ilerledim. Nasıl olsa birazdan sinirlenir, çeker giderdi. Alışmıştım artık onun bu tavırlarına.

Mutfaktaki tezgahta bulunan su bardağını alıp dolaptan da su şişesini çıkardım. Bardağa döktükten sonra içmeye başladım suyu. Amacım mutfakta oyalanmaktı. Böylece onunla daha fazla uğraşmak zorunda kalmayacaktım.

Lakin mutfağa giren Nick ile yanıldığımı anlamıştım. Karanlığa alışan gözlerimle beni izlediğini ayırt edebiliyordum. Bu geceyi bana mahvedecekti anlaşılan.

Onu görmezden gelip sırf bir şeylerle uğraşıyormuş gibi gözükmek için kahve makinesinin olduğu tezgaha ilerledim. Canım kahve istemiyordu ama içersem belki biraz kafamı toplayabilir ve mantıklı düşünebilirdim.

Varlığını tam arkamda hissetsem de umursamıyormuş gibi yaptım. Ellerini tezgaha dayamış, beni kollarının arasına hapsetmişti. Kalbime zorlukla söz geçirmeye çalışırken o "Sarhoş musun sen?" diye sordu. Bariz belliydi zaten. Sadece emin olmak istiyordu.

Aniden gelen cesaretle arkama döndüm. Tam gözlerinin içine bakarak "Bu sorguyu neye dayanarak yapıyorsun?" dedim onu çıldırtmaya yetecek bir şekilde. Alaylı konuşmalardan hoşlanmadığını biliyordum. O yüzden onu buradan vurmayı tercih etmiştim.

Ellerimle gömleğinin yakasından tutup onu kendime çektim. Aramızda az bir mesafe kalınca "Özledin mi yoksa beni?" dedim fısıltıyla. Onunla biraz eğlenecektim.

Sanki bana meydan okumak ister gibi ellerini kalçalarıma yerleştirdiğinde beni kendisine çekmiş, "Ne istiyorsun, Nina?" diye sormuştu. Yapmacık bir şekilde gülümsedim. Her zaman, her şeyde üstünlük sağlamaya çalışıyordu ve ben bu huyundan hiç haz etmiyordum.

Kollarımı çözüp bir elimi göğsüne yerleştirdim. Diğer elim ise hafif çıkmış olan sakallarında geziniyordu. Fırsattan istifade onun varlığını yanımda hissetmeye çalışıyordum. Lakin bu kısa sürecekti.

"Hiçbir şey," diye cevapladım sorusunu. Dudaklarımız arasındaki mesafeyi iyice kapatıp "Sen ne istiyorsun?" dedim. Konuşmamla dudaklarım onunkilere değmiş, çoktan aklının karışmasına yetmişti. Amacım da buydu zaten. Düşünmeden hareket etmesini istiyordum.

Bir anda beni elbisemin açıkta bıraktığı bacaklarımdan tutarak mutfak tezgahına oturtmasıyla ufak çaplı bir kahkaha attım. Dudaklarımızı ani bir şekilde birleştirdiğinde ben de ona eşlik ettim. İstediğini verecektim.

Dudaklarını ayırıp boynuma yöneldiğinde boşluğundan yararlanıp hızla ittim onu üzerimden. Tezgahtan inip mutfaktaki dolaptan kahve için bardak alırken "Şimdi defol git evimden," dedim benden beklenmeyecek derecede bir sakinlikle.

O beni kullanıp atabileceğini sanıyorsa ben de onu öyle sanacaktım. Bana "Ne yapmaya çalışıyorsun?!" diye sinirle sorduğunda bir süre sessiz kaldım. Tıpkı onun aramızdaki sorunları düzeltmek yerine sessiz kalması gibi.

"İlişkimiz gayet yolunda giderken sen aynısını yapınca hiçbir şey olmuyordu ama Nick."

deniz kızı ile sarhoşlar masalıWhere stories live. Discover now