On Altı•Dünya Maceları/1

414 49 18
                                    

İlk gün tanrıçalar ve diğer tanrılar ev ayarlarken Poseidon ve Apollon etrafta gezintiye çıkıp ortamı test ederler. Bu yüzden karanlık olduğunda sokakta kalmışlardır. Hades ise bodrum katta küçük bir daire kiralamıştır. Emlakçı güneş alan geniş bir daire yerine bu bodrum katta ısrar etmesini anlamamıştır ama asık suratlı bu adamla konuşmak istemediği için sesini çıkartmamıştır.
~İlk Gece~
•Poseidon
  Ev aramak bir ara aklına gelse de bulduğu bir barda oturuyordu. Etrafta bir sürü güzel kız vardı. Mevsim yaz olduğu için çoğu şortla ve etekleydi. Bu da artı puan oluyor diye gülümsedi. Canı içki içmek istedi ama sonra ambrosia hariç bir şey içemediğini hatırladı. İçki getiren kızları geri çevirmek onun için işkence gibiydi. İlerleyen saatlerde sarışın bir kız gelip yanına oturdu. İşte başlıyoruz diye geçirdi aklından.
"Buralardan değilsiniz galiba. Sizi daha önce hiç görmedim." Dedi kız gözlerini süzerek. Poseidon gülümsedi.
"Tatil için geldim. Siz buralı mısınız?"
"Evet. Burads doğdum. Miami mükemmeldir."
Poseidon başını salladı. Kız da mükemmel görünüyordu. Kız kolunu ona atınca dudağı yukarı kıvrıldı. Benden de hızlıymış diye düşündü.
Kız aslında profesyonel bir hırsızdır ve gece sonuna kadar Poseidon'un bütün parasını çalar. Poseidon bunu bardan çıkıp sokakta yürürken fark eder. Artık ev tutacak kadar bile parası yoktur. Aklına güçlerini kullanmak gelir ama bir hafta kullanmak yasak olduğu için bunu da yapamaz. Son çare olarak sahile inip kayıklardan birinin içine girer. En azından gün ışıyana kadar kimse onu rahatsız edemeyecektir.

•Ares

Kiraladığı evde dolaşıp durur. Bütün gün ev aradığı için dışarıda dolaşmaya fırsatı olmamıştır. Bir ara komşularla kavga çıkartıp onları dövmeye karar verir ama sonrasını düşününce vazgeçer. Televizyonu açıp savaş filmi bulana kadar kanalları gezer. Bulunca da keyifle izlemeye başlar.

•Artemis

Kiraladığı dairenin karşısında erkek öğrenci yurdu vardır. Perdeleri açık unuttuğu için sürekli ona bakanları görmektedir. Sinirle gidip perdeleri çeker. Bu ne biçim şans diye söylenip aldığı darta ok atmaya başlar. Kapıya gelen komşulara olimpiyatlara katılacağını söyler ve sıyrılır.

Athena

Dairesinde kitap okumaktadır. Kütüphaneden otuz kitap alınca görevli kalakalmıştır. İki hafta içinde bu kadar kitabı nasıl okuyacaksınız dediğindeyse Athena gülümseyip iki gün sonra getiririm demiştir. Görevli hayretle ona bakmıştır. Altıncı kitabı okurken bir yandan da Eyfel Kulesi'ni seyretmektedir. Bütün gün dolaşıp bu manzaraya sahip evi tutmuştur.

Demeter ve Persephone

Dairelerini çiçek bahçesine çevirirler. O kadar çok çiçek almışlardır ki neredeyse bütün ev dolmuştur. Çiçeklerin başına oturup onlarla ilgilenirler.

•Hephaistos

Küçük bir daire kiralayıp Olimpos'tan getirdiği kalkanı yapmaya devam eder.

•Afrodit

Dairesinin balkonuna oturup geleni geçeni izlemektedir. Sevgilileri gördükçe içini çekmektedir. İçinden onlara yardım etmek geçer ama güçlerini kullanması yasak olduğu için izlemekle yetinmek zorundadır.

Apollon

Gece yarısına kadar sokaklarda dolaşıp kızları keser. En sonunda bir tanesini ayarlayıp birlikte kızın evine giderler.
Ev de otel gibiymiş diye geçirdi aklından. Kırmızı koltuğa oturdu. Kız içeri gitmişti. Canı sıkılınca kalkıp gezinmeye başladı. İleride bir dolap vardı. İçinde ne olduğunu çok merak etmişti. Gizlice dolabı açtı. Dolap simsiyahtı. İçinde kırmızı bir sıvı olan şişelerden başka bir şey yoktu. Şişeyi alıp incelemeye başladı. Kapağını açtı. Şişede kan vardı. Hemen şişeyi geri koyup kapıya doğru koşmaya başladı. Kız onu yakaladı. Elinde büyük bir bıçak vardı.
"Benden kaçamazsın. Kimse benden kaçamaz." Dedi fisıltıya yakın bir sesle. Apollon ne yapacağını düşünüyordu. Kız onun bir yerini kesse kanı akmayacaktı. Aklından bunu silmesi için gücünü de kullanamazdı. Aklına bir fikir geldiğinde konuşmaya başladı.
"Benim ölümcül hastalığım var. Üstelik bulaşıcı."
Kız hemen onu bıraktı ve Apollon koşarak kaçtı. Gece ev bulamayınca açık olan kafelerden birine girdi. Kimse neden uyumadığını sorgulamazdı herhalde.

•Hera

Daire kiralamasına yardımcı olan adam ona rahatsız edici bakışlarla baktığı için huzursuz olmuştu. Yine de başka çaresi yoktu. Bir süre dışarda dolaşıp uygun kıyafetler almıştı. Mutlu çiftlere bakıp içini çekmişti. Belki Zeus'u bir kızla yakalarım diye etrafı gözetlemişti ama rastlayamadı. Sabaha kadar evde kalmaya karar verdi.

•Hades

Karanlıkta oturmaktaydı. Tartarus'u özlediğini hissettiğinde kalkıp ateş yaktı. Dışarda demir bir teneke bulmuştu. Bir süre sonra kapı çalmaya başladı. Kalkıp kapıyı açtı.
"Duman geliyor bu kattan."
Hades ifadesiz bir yüzle ona bakıyordu. Yönetici nefesini dışarı verdi.
"Ocak açık kalmış olabilir mi?"
"Sanmam. Dışardan geliyordur."
Yönetici kocaman açtığı gözleriyle evin ortasında yanan ateşe baktı.
"Apartmanı mı yakacaksınız? Hemen söndürün şunu!"
Hades kıpırdamadan duruyordu. Yönetici gözlüklerini düzeltti.
"Söndürün dedim, yoksa sizi bu apartmandan atarım."
Hades adama iyice yaklaştı. Neredeyse burunları birbirine değecekti.
"Dinle beni sefil ruh, istediğimi yaparım. Anladın mı? Bir daha buraya gelirsen senin için iyi olmaz. Şimdi gittiğini görmek istiyorum."
Adam korkudan titreyerek gitti. Hades kapıyı kapatıp yerine döndü. Tartarus kadar olmasa da sıcaktı. Telefonunu çıkartıp diğerlerinin son görülmelerine bakmaya başladı. Apollon ve Poseidon çevrimiçiydi. Tanrıçalar çok önce bakmışlardı. Zeus'a girip baktı. Az önce çevrimiçiydi. Mesaj yazmaya başladı.
Hades:"Hera da yok. Rahat rahat kızlarla mesajlaşırsın artık."

Zeus:"Sanane. Umarım güçlerini kullanmıyorsundur."

Hades:"Ben sen değilim. Sen ihtiyaç duyarsın her an güçlerine. Güçlerin olmadan bir gün bile dayanamazsın."

Zeus:"Ben kralım. Dayanırım."

Hades:"O zaman sen de gir teste. Giremiyorsun, çünkü korkuyorsun. Koskoca Zeus rezil olur sonra."

Zeus:"Sana inat ben de teste giriyorum. Hem de senin yanına İstanbul'a geleceğim. Bakalım ne kadar dayanabileceksin."

Hades:"Göreceğiz."(Görüldü)

Olimpos|Whatsapp Grubu|•Where stories live. Discover now