5. En Büyük Aptal Sensin

Start from the beginning
                                    

5'ide hücreden çıkmış gülümseyerek yemekhaneye gidiyorlardı. Atsushi kollarını Chuuya'ya atmış onunla konuşurken Akutagawa'danda saklanmaya çalışıyordu. Bu güzel anı bozan yanlarında yürüyen 5 numaralı hücredekilerdi. Odasaku'nun yanına gitmek istiyorlardı ama Dazai orda olduğu için kimse ilk adımı atmadı. Dazai çokta umursamazdı bunu ama Atsushi'yle konuşmak istiyordu. Akutagawa da haklıydı ama onunla konuşmak zor olacaktı en zoru ise Chuuyaydı. İlk adımı atmanın doğru olduğunu düşünerek hızlı adımlarla onların önüne geçti.
-Atsushi-kun...
-E-efendim Dazai-san.
-Konuşabilirmiyiz?
-Tabi olur.
-Seninlede Akutagawa-kun. Akutagawa başını yana çevirip hafifçe sallamakla yetindi, Dazai Akutagawa için çok önemliydi, Dazai'ye gerçekten değer veriyor onu çok önemsiyordu ve birde Atsushi Dazai tarafından Akutagawa'ya emanet edilmişti, Atsushi ile tanıştırdığı için Dazai'ye bir sürü teşekkürde borçluydu.

Dazai yemekten sonra bahçede buluşacaklarını söyledi, istemsizce Chuuya'ya baktı, sanki o an onun için durmuştu, o saçlar, o gözler, o tapılası vücut, yine Dazai'nin aklını başından almıştı. Ve gözlerinin buluştuğu an, her şey çok güzeldi sanki hapishanede değiller gibi,güneş aydınlatıyor, etrafta kimse yok sadece ikisi, 2 yada 3 saniye içinde Dazai kalbinde bir ağrı hissetti, bu ağrı ise acıya dönüştü yanından hızlıca geçip giden Chuuya yüzünden. Ona sadece 2 saniye bakmış sonrada çekip gitmişti, Dazai ise Chuuya tam geçerken ona sırıttığını farkettiği için kalmıştı. Sevinsemi üzülsemi anlayamıyordu.

Bahçede toplanmışlardı. Dazai, Akutagawa, Atsushi ve Kunikida. Yine konuyu başlatamama sorunsalı vardı. Konu belli ama kimse ilk adımı atamıyordu. Öksürerek söze başladı Dazai.
-Kunikida-kunn~~~
-Hıı?
-Sevgilin nerde?
-Sev- neyim?
-Hani geçen şey yaptığın biri varya.
-... Atsushi gülmeye başladı, Akutagawa ise başını yana çevirerek gülmesini gizliyordu.
Komik olan ise Kunikida'nın ciddi ciddi kim olduğunu düşünmesiydi.
-Odasakudan bahsediyorum~~~
Kunikida elindeki dalı kırdı ve Dazai'nin üstüne atlayarak onu dövmeye başladı. Bağırıp çağırıyor ve yumrukluyordu Dazai'yi, Dazai ise bu tepkisine güldükçe daha da yumruk yiyordu. Atsushi dayanamayıp sesli gülmeye başladı, Atsushi nin sesini duyan Akutagawa da kıkırdamasını gizleyemedi.
-APTAL VELETLER GÜLMEYİN!!!
-Ku-Kunikida-kun, hahhahaa, o zaman neden bu kadar kızardınn?? Kunikida tam çıldıracakken yanlarına Odasaku geldi.

Dazai hala gülüyordu, Atsushi ise Akutagawa ya sarılarak Kunikida'dan korunmaya çalışırken sesli bir biçimde gülüyordu.
-Neler oldu?
Kimse konuşmadı, hepsi gülüyordu Kunikida haricinde, o ise kızarmış yüzünü saklamaya çalışıyordu.

Üstündeki karamsarlığı attıkları için mutluydular, gülümseyerek uzanıyorlardı çimenlerin üzerinde. Rahatlamış bir halde sohbet ediyorlardı en çok konuşan tabiki Dazai ve Atsushiydi genellikle Kunikida'yı çıldırtıyorlardı aslında. Biraz daha sohbet edip hücrelerine geri döndüler.
Chuuya ise Hirotsu'nun verdiği kitabı okuyordu, kitap Victor Hugo'ya ait bir romandı, çok etkilenmişti kitaptan bitirmesine rağmen beğendiği yerleri defalarca okumuştu. Hücreye giren Akutagawa ve Atsushiyi görünce kitabı bir kenara bırakıp masaya oturdu.
//YN: Hangi kitabı olduğunu anlayanlar, gommenna...

Chuuya biraz hava almak için dışarı çıktı. Penceresi açık olan boş bir odaya girdi ve pencerenin kenarından dışarıyı izlemeye koyuldu. Rüzgar saçlarını dalgalandırıyordu, gözlerini kapattı ve kendini rüzgara teslim etti. Bu huzuru bozan kapının açılma sesiydi. Gözlerini bıkkınlıkla kapıya çevirdi. İçeriye iri bir adam girdi, girdiği anda kemerini çözmeye başlamıştı bile.
-Benimsin fare. Chuuya güldü, ve pencereyi kapattı.
-Sanırım size gerçek beni tanıtmalıydım...

Dazai tabiki, sabahtan beri Chuuya'yı gizlice izliyor ve bir odaya girdiğini ve penceresi kapandığı için kötü şeyler olacağını düşündüğü için uçar adımlarla koşmuyordu. Sadece yoldan geçerken(!) görmüş o yüzden uçar adımlarla odaya koşuyordu. Kapıyı kırarcasına açtığında gördükleri Dazai'yi şaşkına çevirmişti. Bayılmış bir halde yerde yatan bir adam, pencerenin kenarında oturan bir adet Chuuya beklemiyordu.
-İntihar mı etti yoksa?
-Sanmıyorum, hayatına önem veren birine benziyordu.
-Hayatını önem verse neden seninle tek kalsınki? Güldü Chuuya.
-Sanırım bir aptal.
-Sence bende bir aptalmıyım~?
-En büyük aptal sensin! Yavaş adımlarla Chuuya'nın oturduğu pencereye gitti,pencere çok büyüktü bu yüzden rahatça karşı karşıya oturmuşlardı. Chuuya dışarıyı, Dazai Chuuya'yı izliyordu.

-Chuuya... Ben...
-...
-Affetmesende söylememe izin ver, özür dilerim.
-...
-...
-Şu sözü çok seviyorum."Bir an bekle arkana dön ve unuttuklarını anımsa. Kaybettiysen ara kırdıysan af dile kırıldıysan affet: çünkü hayat çok kısa."
-Hayat çok kısa ha~
-Sanırım öyle.
-Senin kadar kısa olamaz!
-HAA! Sinirli gözlerle karşısındaki adama bakmaya başladı.
-Hahah! Hemen sinirlenme.
-Aptal sözlerini geri al o zaman... Bandaj israfı.
-Uuu, bandaj israfı bunu sevdim Cüce.
-SENİİ!! Sinirlenerek ayağa kalkmıştı tam Dazai'ye vuracakken elinden tuttu Dazai. Ve ışıldayan gözlerle baktı mavi gözlere.
-Bu kısa hayatta beni affedermisiniz?
-Hıh, o kadar kısa olacağını düşünmüyorum aptallar daha geç ölürmüş.
-Ya güzel insanlar ne zaman ölürmüş?
-Aptallardan daha önce.
-Benden daha önce öleceksin demek. Buna izin vermem~
-Ha... N-Ne. Kızardığını hissetti Chuuya. Elini çekerek kapıya doğru gitti, ve durdu.
-Affediyorum. Affetmek iyi insanların intikamıdır.
-Başka intikam yöntemleri var, bir gün öğretirim lazım olur.
-...belki.

Kapıdan çıkıp gitti, arkasından mutlulukla bakan birini bırakıp gitmişti...

***************
Ne diyeceğimi bilemiyorum.
Odasaku Kunikida müq
Ne alaka amk diyenler;
❤️Beast❤️
Final yakındır ey dostlar yani en azından kitabın yarısındayım diyek. 👃

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum~~~

Freedom | Soukoku | ✅Where stories live. Discover now