20. Yanlış Olan Bu Dünya (İlk Kitap Son)

904 82 192
                                    

Ve Final, bu bölüm diğer bölümlere göre daha uzun...

İyi okumalar

**********
Her şeyin açık olduğu ama kimsenin dile getiremediği şeyler vardır. Düşünürken kahrolur ama aklınızdan bir an bile çıkartamassınız. Ne berbat bir duygudur o. Yükü başkasına bırakıp onun demesini beklersiniz. Ama o da söyleyemez...

Bu durumda herkesin aklındaki tek şey şu soruydu;
Akutagawa nasıl gidecekti?
Herkesin bildiği üzere bu kaçışa dayanamazdı, ve onları yavaşlatırdı, ama o gelmesse Atsushi napacaktı?

Ne Dazai ne de Chuuya buna bir çözüm bulamamıştı. Saat neredeyse akşama yaklaşmıştı sadece bir gece daha burada uyuyacaklardı, sadece bir gece ve sonra hepsi dışarıda olacaktı, özgür.

Hücre 6, ne anılar geçmişti bu hücrede, berbat bir duyguydu bu. Herkes nasıl olacağını biliyordu ama hala bekliyorlardı. Akutagawa yatakta oturuyordu düşünceler içinde. Atsushi ise hazırlık yapıyordu, Akutagawa'nın eşyalarıda dahil. Herkesin içi parçalanıyordu bu görüntüye. Tek şey söylemek istiyorlardı 'Hayır Atsushi o bizimle gelemez, Atsushi lütfen vazgeç' kim diyebilirdi ki? Dazai bile cesaret edemezken.

Odasaku ve Kunikida bir kenarda oturuyorlardı, ikiside yere bakıyor tek kelime çıkmıyordu onlardan da. Ango karşılarında, Chuuya diğer kenarda, Dazai kapı tarafında, Hirotsu yatakta ve Tachihara masadaydı.
Ayakta olan tek kişi Atsushi'ydi. Atsushi geziyordu ama hala bir kişi onu durdurmadı, yapamadı, bu görüntüye en çok üzülen Chuuya'ydı. Kendini o kadar sıkıyorduki... Kunikida başını öyle eğmiştiki sanki yüz ifadesinin gözükmesini istemiyor gibiydi.

"Neredeyse akşam oldu." hepsinin içi içini yiyorken Dazai ortalığın yatışması için konuştu, ama buna kim ne cevap verebilirdiki? Kimsenin konuşmaması ortamı daha kötü hala getirmişti.

Ortamda en garip olan ise Odasaku'ydu. Ne düşündüğü hiç anlaşılmıyordu. Sadece, bir Kunikida'ya bir Atsushi'ye bakıp duruyordu.

Zaman sanki geçmiyordu, Atsushi en sonunda Akutagawa'nın yanına oturmuş konuşuyordu. Herkes birazda olsa rahatlamışken ayrı yerlere dağılmıştı.

"Sence plan işe yaracak mı?" kafasını hiç kaldırmadan fısıltıyla sordu Kunikida. Sorma tarzına bakılırsa buna inancı hiç yok gibiydi. Garip olan ise Odasaku'nun hiç cevap vermemesiydi. Tek kelime etmeden eliyle Kunikida'nın başını omzuna yasladı sadece. Sonra ise kendi başını onun başının üzerine koyup gözlerini kapattı.

Ve onları karşıdan izleyen Ango vardı.

Onunda ne düşündüğü belli değildi, belkide kendi öyle sanıyordu. Odasaku ve Kunikida'nın tam karşısında oturmuştu. Ve Odasaku yavaşça gözlerini açtı, tam karşısında onları izleyen Ango'yla buluştu gözleri. Ango o mavi gözleri gördüğü anda kalbi heyecanlanmıştı, ama gözlerini kaçırırsa ne kadar saçma olacağının farkındaydı.

Ne Odasaku başka yöne bakıyor ne de Ango gözlerini kaçırıyordu. Ve Odasaku, nazikçe Kunikida'nın başını kaldırdı, Kunikida ne olduğunu anlamazken Odasaku ayağa kalktı.
"Beni takip et." bunu doğrudan Ango'ya söylemişti. Onları dikkatle izleyen sadece Dazai'ydi, bir yerde yanlışlık olduğunu hissediyordu ama bu kadar yaklaşmışken bir şeylerin deşilmesini istemiyordu. Ango ise hiç itiraz etmeden sadece takip etti. İkiside banyoya girmişti. Kunikida ise merakla arkalarından bakıyordu.

//Açıklama,banyo dediğim çok kapılı tuvalet. Olur ya işte onlardan neyse devamke.

"Ango..."
"Dinliyorum Odasaku-san." Odasaku sıkıntıyla nefes alıyordu, arkasını döndü.
"...bunu senden istemem çok bencilce." Ango bir şey demeyerek bekledi. Odasaku ise konuşmaya çalışıyordu. Ama Odasaku ağzını açtığı anda Ango söze daldı.
"Odasaku-san sana sadece bir şey söylemek istiyorum-" Odasaku Ango'ya dönüp onu susturdu.
"Ango, bu söyleyeceğin şey...hiçbir şeyi değiştirmeyecek." ne söyleyeceğinden çok emindi sanki.
"...Odasaku-san"
"Söyleme Ango...işleri daha da zorlaştırma." Ango ise bu sefer tamamen susmuştu, başını eğip kapıya yöneldi. Ama açmadan bir süre durdu.

Freedom | Soukoku | ✅Where stories live. Discover now