İlk kıskançlık

1.2K 24 4
                                    

Ramo saat 10'da Sibeli evinden alıp arkadaşının şirketine götürdü.Sibel şirketle işleri evden yürüteceği konusunda anlaşdı.Bundan sonra davaları evde inceleyecekti.
Görüşmeden ayrıldıktan sonra iş arkadaşı Esra Sibele bir yerlerde oturup bir şeyler içmeği teklif etdi.Sibel de onu kırmadan kabul etdi.Şirketin karşısında duran Ramo Sibelin bir kızla geldiğini gördü.Sibel Ramoya yakınlaşarak:
-Sen gide bilirsin,ben arkadaşımla kahve içmeye gidiyorum.
+Sibel,bak ben seni yalnız bırakamam.Baban her daim yanında olmamı emretti.Nereye gideceksen söyle ben seni götüreyim,o da kendi arabasıyla gelsin.Ya da o da bizimle gelsin ne bileyim.
-Şaka mısın?Ne diyeyim kıza peki?"Esra,peşimde silahlı adamlar ola bilir,o yüzden korumamın arabasında gitmemiz lazım" mı diyeyim?Bu mu yani?
+Evet,bu.Hadi gel atla arabaya gidelim.
-Sen bana emir mi veriyosun?Gel atla falan?
+Sibel hanım,vakit kaybediyoruz.
-Şimdi "Sibel hanım" mı olduk?Neden hep senin dediğin oluyo ki?
+Çünki mantıklı düşünüyorum.Hadi.

Sibel Esranın yanına durumu izah etmeye gitdi:
-Esra,şimdi benim şöförüm biraz sabırsız birisi "ben boş bekleyemem"diyor.Seni kafeye ben bırakayım diyo.Ben onun arabasıyla gidicem,sorun olmaz umarım.
Sibel kıza bunu anlatırken Esranın aklı bir karış havadaydı.Sibel:
-Esra ya,kime diyorum ben? dese de Esra bir noktaya aval aval bakıyordu.Sibel kime bakıyorsunuz sen dediyinde Esranın ağzı hop diye açılı verdi:
+Sibeeel,senin bu şöför çok karizmatik yaaa.Tipi falan da bir hoş.Sevgilisi falan var mı?
-Sana ne?Yani bize ne?Nerden bileyim ben.Sevgilisi var mı yok mu?İlgilenmiyorum.
+Bu adamla aynı arabada vakit geçir ama iygilenme öyle mi?Kalbim dayanmaz vallaha.Ay neyse az önce bir şeyler söyledin sen.Ne dedin?
-Hiç babam aradı az önce,işimiz varmış eve geçicem ben.Başka zaman artık.Görüşürüz olur mu?
+Ay tamam,olur.Ben senin bu şöföre düşdüm ama.
Sibelin siniri tepesine kalkmıştı adeta.Arabaya yakınlaşan Sibel kapıyı sinirle açıcaktı ki,Ramo o kilit soruyu sordu:
-Kafe nerede,nereye gidiyoruz yani?
+Ne kafesi ya,sen de.
-Az önce arkadaşımla kafeye gidicem demedin mi?
+Yok kafe mafe.Eve gidicem ben.Yoruldum zaten,gerildim de.
-Niye arkadaşınla tartıştın mı?
+Sen bugün ne kadar soru sordun farkında mısın?Nereye gidiyoruz,niye tartıştın falan filan.Eve gidiyoruz oldu mu?
-Gidelim,oldu.
Sibel arabaya binince Ramo kendi kendine:
-Çekecek çilemiz var,hadi bakalım.
Arabadayken Sibelin ağzını bıçak açmadı.Ramoda üstüne gitmemek için bir şey söylemiyordu.Eve vardıklarında Cengiz bey Ramoyu konuşmak için odasına davet etdi:
-Nasıl gidiyor?Kızımla anlaşa biliyorsundur umarım.
+Bir sorun yok efendim.Her şey yolunda.
-Eger gözüme gire bilirsen seni diger işlere de alıcağım.Gözüm üzerinde ona göre.Şimdi gide bilirsin.Ama hafta içi yanıma gelirsin.Konuşacaklarım var seninle.
+Peki,iyi günler-diyerek Ramo dışarı çıktı.Ramo Cengizin yanında zor dayanıyordu.Silahı çıkarıp alnının ta ortasından sıkmamak için kendiyle savaş veriyordu adeta.
"Sakin ol" diyerek kendini sakinleştirmeye çalışıyordu.Ramo merdivenlerden inerken Sibel de merdivenleri kalkıyordu.İkisi de dalgın olduğu için birbirilerinden habersiz şekilde karşılaşıp çarpıştılar.Aralarında oluşan o elektrik,çekim ikisini de sarhoş hale getirmeye yetmişdi.Ramo o geçen bir kaç saniyede  ezberlediği yüze tekrar geçti sanki.Gözlerine bakması bir kaç saniye olsa da,o anlar Ramoya bir ömür gibi gelmişti.Ömrüne ömür,canına can gelmişti.Sibelde de durum farksızdı zaten.Ramonun kendisinin içinde yaratdığı bu güzel duyguya karşı koyamıyordu.Ramonun o hoş kokusuna ve cazibesine her geçen gün daha da tutuluyordu.Ramonun gözleriyse Sibel için başka bir dünyaydı.Simsiyah gözlerinde hissetdiği sıcaklık her şeye değerdi.Bir kaç saniyenin etkisinden ayrılan ilk kişi Sibel oldu.Ayrılırken Sibelin saçının teli Ramonun sakalına hiç ayrılmak istemiyormuş gibi kenetlenmişti.
Ramo bir anda bozdu bu sessizliği:
+Afedersin ben dalmışım göremedim seni.
-Hmm,önemli değil ya.Ben de dalgınmışım göremedim seni.Sorun değil yani.
Bu konuşma esnasında bile ikisinin de gözleri bir birilerine kenetlenmiş gibiydi.Hiç ayrılmak istemeyen iki çift göz gibi.
-Yarın evde mi olacaksın,yoksa bir yere gidecek misin,seni almaya geleyim mi?
+Yok,bu ara işim falan yok.Evden idare edecem işleri bir sure.O yüzden gelme yani.Ama babamın seninle işi varmış öyle dedi.
-Ha biliyorum,bana da dedi.
+Dikkat et bence,babamın her dediği yola girmek zorunda değilsin.
-Benim için endişeleniyor musun?
+Sadece uyarıyorum.
-Sağ ol-diye bildi Ramo.Sibel bilmiyordu,asıl babasının dikkat etmesi gerektiğinden habersizdi.Ramonun Cengizin eceli olacağından habersizdi Sibel.

Sibelle Ramo 1 hafta görüşmedi,gerekmediği sürece görüşmüyorlardı zaten.Ama akılları da,kalpleri de birbirindeydi.
1 haftanın sonunda Cengiz Ramoyu bazı işleri öğretmek amaçlı eve çağırdı.Cengizin en önemli adamlarından olan ve Sibele içinde büyük aşk besleyen Halef de yeni Mersinden döndüğü için Ramoyla da o gün tanıştı.Halef Ramoyu önemli kişi olarak görmüyordu.Ona göre adı üstünde bir tetikçiydi.Yakında Cengizin en sadık adamlarından olacağını bilmiyordu.Ama Ramonun Sibelin tetikçisi olması onu kuşkulandırıyordu.Sibelin içinde Ramoya karşı bir hissin olmasından da çok korkmuştu.
Cengiz Halefe Ramoya bazı işleri öğretmesini emretti.Halefse içten içe Ramoyu kıskansa da kabul etmekle yetindi sadece.Cengizin Ramoyu kenara çekip konuşması Halefin iyice kendini kemirmesine neden olmuştu.Ama bu duruma alışmalıydı.Başka çaresi yoktu.
Halef her eve geldiğinde Sibelle iki çift laf ede bilmek için zaman kollardı.Sibel İstanbula gittikten sonra hiç karşılaşmamışlardı.
Halef,Neco ve Ramo salonda oturmuş bir şeyler konuşurken Sibel de yanlarına geldi.Sibelin geldiğini görünce koltuktan fırlayan Halefin hali Ramonun gözünden kaçmadı tabi ki.
Sibel Halefi her zaman abisi ve ya arkadaşı olarak gördüğü için Halefin yaklaşımı ona normal geliyordu.Hem Halefle kaç yıl birlikte büyümüştü.Halefi gördüğü an koşarak sarıldı:
-Aaa Halef sen döndün mü Mersinden?
+Evet,döndüm-diye Halef de Sibele sarıldı.
-Ben seni çok özlemişim ya,nasılsın nasıl gidiyo?
+İyi vallaha,ne olsun.Sen de ne var,ne yok?
-Ben de iyiyim.Babamın zoruyla buraya gelmeseydin daha iyi olucaktım da.
Neco sohbete dahil olup:
-Öyle dediğine bakma,Halef,ablam halinden memnun.Hem burda çalışıyor daha ne olsun-dedi.
Halefin Sibelle konuşurkenki haraketleri ve heyecanı Ramonun gözünden kaçmadı.Sibelin Halefe sarılması Ramoyu içten içe sinir etmeye başlamıştı bile.Ramo Halefle Sibelin sohbetini keserek:
-Sibel hanım,ben gidiyorum.Yarın bir yere gidecekseniz geleyim.
+Haa,tamam Ramo.Sen yarın gelirsin.Şirkete gitmem lazımda bir kaç işim var.
-Tamam o zaman ben yarın 9'da burda olurum.+Tamam,çok sağol.Görüşürüz.
-İyi günler,-diyip Ramo ordan ayrıldı.
Ramo eve geldiğinde şimdiki durumdan herkesi haberdar etmek için evde bir toplantı kurdu:
-Cengizin kızının korumalığını yapıyorum hepinizin bildiği gibi,bugün Cengiz beni işin arkaplanında olanlarla da bilgilendirdi.Yavaş yavaş içlerine giriyorum artık.İlk önce Cengizin sağlam güvenini kazanmam lazım,ee bu zaman alacak tabii ki.Bizimde zamanız çok.Cengizin adamı var Halef.Halefden çok bana güvendiğini anladığım an Cengizin işini bitiriceğim.
Hasan Ramonun hararetli konuşmasını bölüp:
-Gardaş,lafını balla kesiyorum,ama sen Cengizin bitirdiğinde Süleyman tepene binmeyecek mi?Sonuçta damadını öldüreceksin.
+İstediğim de bu zaten,abim.Üstüme gelsinler ki,ben de ateşi yüreklerine saplayayım.Hepsinin açığını bulana kadar durmak yooook....

PAMUK İPLİĞİ🖤Where stories live. Discover now