Savaş sonrası sessizlik⌛️

1.1K 31 32
                                    


Kaya ailesinin fertleri neye uğradıklarını şaşırmıştılar.Hepsi korku ve telaş içindeydi.Kurşunlardan göz gözü görmüyordu ama Ramonun gözünün gördüğü tek şey Şahinin bedenine saplanan kurşun ve ardından yere yığılmasıydı.Ramo Doğanı ,Hasanı ve diğer adamları korumak için kendini siper ediyordu adeta.Arabanın arkasına saklanmış adamlara ateş ediyorlardı ki bir süre sonra sesler kesildi. Ramo etrafına baktı ama adamlardan kimse olmadığını görünce koşarak Şahine doğru ilerledi.Ramo acı neydi her defasında daha da iyi anlıyordu. Şahinin kapanan gözlerine baktığı an Ramo intikam için bir kez daha yemin etmişti. Hem babasının hem amcaoglunun intikamını en acı şekilde alacaktı Ramo.Bunu ne zaman ,nasıl yapacağı sonranın işiydi,şimdi asıl düşünmesi gereken  bunu ailesine nasıl söyleyeceğiydi.Karşılarına geçip "Şahini koruyamadım,onu kaybettik" mi diyecekti?Amcasının,Neriman yengesinin yüzüne nasıl bakacaktı?Bunları düşünerek acı içinde kıvranıyordu Ramo gözlerinden yaşlar süzülürken....
3 ay sonra
Ramo ailesine her seyi anlatmış,ailesinin onu suçluyacağını düşünmüştü.İsmail amca bu intikam savaşında hep beraber olacakları yeminini zamanında babası için Ramoya verdiğinden Şahinin ölümünde Ramoyu suçlamadı bile.Neriman yengenin ve amcasının Şahin acısı yüreklerini kavursa da bunun suçlusunun Ramo olmadığını ikisi de çok iyi biliyordu.Onlar için Şahin hala kalplerinde yaşıyordu.Neriman yenge de sadece bununla avunuyordu ama Şahinin ölümünden sonra Sibele iyice kafayı takması ailenin gözünden de kaçmıyordu.
Sabah saat 8 civarı Ramo uyanmıştı.Yüzünü yıkayıp odasına geldi.Kıyafetlerini değiştirip ona verdiği sözü hatırlatmak için Sibelin odasına doğru ilerledi.Kapıyı açtığında Sibel çoktan uyanmıştı.

Ramo: Günaydın Sibel erkencisin...

Sibel: Yaşadıklarımız o kadar yıprattı ki beni,doğru düzgün uyayamıyorum bile,Ramo.

Ramo:Anlıyorum,seni Sibel.Ben de neredeyse senden farksız durumdayım.

Sibel:Biliyor musun,her şey üst-üste geldi önce Şahinle evlenmem,Şahinin ölümü sonra seninle nikah kıymamız.Keşke her şeye en baştan oturup konuşabilseydik ya da her şeye yeniden başlama şansımız olsaydı Ramo.O zaman belki her şey daha farklı olurdu.

Ramo: Keşke keşke diye bir kelime olmasaydı,Sibel.Ben de bunlar yaşansın istemezdim en çok da senin bu kadar acı çekmen...Ne bileyim bana göre mutluluğu en çok hakedenlerden biri de sensin,sen ve senin o güzel kalbin...

Sibelin gözlerinin dolduğunu farkeden Ramo Sibele doğru ilerledi.Sibelin çenesini tutup hafifçe kendine döndürdü. Ramo eğer biraz daha bu konudan bahsetseydi Sibelin daha cok üzüleceğini farketmişti ki hemen konuyu değiştirmeye çalıştı.Gülümsemesini yüzüne yerleştirip konuşmaya başladı:

Ramo : Sana verdiğim sözü hatırlıyor musun?Birlikte bir akşam yemeğine gidecektik. Eğer hala sözün geçerliyse bu akşam senin icin uygun mu?

Sibel gözünde ki yaşları elinin tersiyle çabucak silip;Uygun tabii ki, bu aksam gidelim,hem değişiklik olur- dedi

Sibel belli etmese de o da ikisinin çok mutlu bir hayatının olmasını canı gönülden istiyordu çünkü ikiside yeteri kadar acı çekmişlerdi .
Ramo ve Sibel gözlerini bir-birilerinden alamıyorlardı ki, ilk sessizliği bozan Ramo oldu.

Ramo : Tamam o zaman aksam 22.00 gibi gideriz.Ben şimdi çıkayım halletmem gereken işler var,kendine iyi bak sen de akşama kadar.Akşamdan sonra ben doya doya bakarım sana zaten.

Ramo ayrılmak istemiyormuşcasına Sibelin gözlerinin içine bakmaya devam etti.
Ramo arkasına dönüp tam gidecekken bir anlığına arkasına dönüp dudaklarını Sibelin dudakları ile birleştirdi.3 ay sonra ilk kez bu kadar fazla yakınlaşmışlardı ve bu o geçen uzun aranın verdiği tutku ve özlemin öpüşüydü.Öpüşmelerinin şiddetlenmesiyle nefes bile alamaz hale gelen çift dudaklarını asla ayırmak istemiyordu.Ramo gittikçe Sibelin bedenini kendine daha çok yaklaştıyordu,Sibelin incecik belini saran Ramo sert ama bir o kadar nazik bir hareketle Sibeli kapının arkasına yasladı.Sibel ise Ramonun bu cesur haraketi karşısında dudaklarını Ramoya daha da bastırıyordu.

Sibeli kapıya yasladıktan sonra nefes almak için 1-2 saniyeligine ayrılmışlardı ki,Sibel doyamadığını belli etmek için tekrar yapıştı Ramonun dudaklarına

Ups! Gambar ini tidak mengikuti Pedoman Konten kami. Untuk melanjutkan publikasi, hapuslah gambar ini atau unggah gambar lain.

Sibeli kapıya yasladıktan sonra nefes almak için 1-2 saniyeligine ayrılmışlardı ki,Sibel doyamadığını belli etmek için tekrar yapıştı Ramonun dudaklarına.Artık son doruklardaydı Sibel.İçini yakan o ateşi sadece Ramo söndüre bilirdi.Öpüşleri hız kesmeden devam ederken Sibelin bir eli Ramonun ensesini okşuyor,diğer eliyse sırtında dolanıyordu.
Ramonunsa bir eli Sibelin belini okşarken diğer eli kollarına sarılmıştı.Saatin erken olmasının ve ikisinin de artık durması gerektiğini anlayan Ramo ve Sibel yangına su atarmışcasına dudaklarını ayırarken o yangını söndürdüler bir çırpıda.Sibel yavaşca Ramonun dudaklarının arasından dudaklarını çekip ellerini Ramonun göğsüne koydu.Öpüşmenin verdiği etkiyle Sibelin yanakları her zamanki gibi kıpkırmızı olmuştu.Ramonunsa gözleri hala doyamadığı dudaklardaydı.Ramo Sibelin gözlerine bakmaya devam ediyordu.Ramo elini yavaşça Sibelin yüzune getirip Sibelin yuzunu sevmeye basladi.Ikisi de az önceki anın etkisindeydi tutku hem onlari hem de odayı yakıp kavurmuştu adeta.Ramo gitmesi gerektiğini çok iyi biliyordu ama gitmemek icin direniyordu.Sibel ela gözlerini Ramonun gozlerine çevirip yavasca yüzüne gülümsemesini yetistirdi ve öksurerek konuşmasına başladı

Sibel: Artık gitsen ikimiz icin de iyi olucak gibi hem işlerin olduğunu söylemiştin

Ramo: Haklısın,işlerim var ama bu da benim özel bir işimdi aslında neyse...ııı oldu o zaman ben gideyim akşam seni almaya gelirim..

Ramo yavas adımlarla Sibelle arasindaki mesefayi bozdu.Kapıya doğru ilerlerken bile aklinda Sibel vardı.Ona her geçen gün daha da bağlanırken nasıl dedesini öldürecekti ona nasil tekrar kıyacaktım diye düşünmekten kendini alamıyordu.

Düşünceler Ramonun zihninde birbirlerini kovalarken Ramo bir yandan da merdivenlerden inip meclise doğru ilerliyordu .Ailesiyle Tanere ne yapacağını konuşması gerekiyordu. Tanerin döktüğü kan yerde kalamazdı bir şekilde intikamini çok can yakarak alacaktı.
Ramo merdivenlerin bitişinde Fidan halayı gördü.

Fidan: Ramo gel biraz yanıma otur konuşacaklarimiz var

Ramo: Noldu halam anlat dinliyorum

Fidan: Bu Taner meselesini sorcaktim.Nasıl olacak Ramo?Şahinin kanı yerde mi kalacak?Hiç kimseyi tehlikeye atmadan bunun bir çözümünü bulmalıyız

Ramo:Elbette amcaoğlumun kanı yerde kalmayacak halam.Her şeyin bir bedeli vardir bu hayatta.Büyük hırsların bedeli büyük kayıplar , büyük sevdaların bedeli büyük yangınlar, Küçük hesaplarınki büyük yanılgılar

Fidan: büyuk sevdaların bedeli buyuk yanginlar he Ramo.Sibel peki onu düşünüyor musun? Ona tekrar aynı acıyı yaşata bilecek misin?Sana yüzünü nasıl dönderdiğini bile bile hem de,bu acıyı tatmana rağmen bunu yapa bilecek misin?

Ramo başını eğdi o an,çünki Fidan halanın haklı olduğunu çok iyi biliyordu.O bağ bu sefer sonsuza dek tamamen kopucak miydi.

Fidan :Ramo sen önce kendinle yüzleşmelisin.Sibele ne diceğini düşünmelisin.Sibeli ikinci defa kaybetmeyi göze alma.O seni çok seviyor gözünden belli,Ramo oğlum bak-

Ramo fidanın sözünü keser

Ramo:Halam bak dünya kadar işim var biraz dışarı çıkayım.Akşam da işim var zaten hadi halam sende içeri geç ,hava soğuk zaten.Bu arada en az onun beni sevdiği kadar belki de daha fazlası kadar ben de onu seviyorum,hala.

Ramo bu dusuncelerden biraz olsun uzaklasmak ister,içini dökecek birilerini arar ve o an aklına sadece Durdu baba gelir.Mekan işlerini adamlara devreden Ramo soluğu Durdu babanın yanında alır ve sohbetten bir an ayrıldığında Ramo saatin 22.00'a yaklaştığını farkeder.

İyi okumalar herkese,yorumları,beğeniyi ve takipi bekliyorum🍬💓

PAMUK İPLİĞİ🖤Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang