Jeon Jungkook ve Kim Taehyung'un birbirinden nefret ettiği su götürmez bir gerçekti. Geceleri, gölgelerin arasında sevişiyor olmaları ise karanlığa karışmış bir sırdı. 「idol!au」「eski adı: enemies with benefits」
Oups ! Cette image n'est pas conforme à nos directives de contenu. Afin de continuer la publication, veuillez la retirer ou télécharger une autre image.
Ortamı aydınlatmak ve görüntülerde daha kusursuz görünmemizi sağlamak adına hemen önümüze konumlandırılmış olan halka şeklindeki yapay ışık, gözlerimi geçen her dakika ağırlaştırıyordu. Avuçlarımda birikmiş teri, belki de onlarca ailenin karnını aylarca doyuracak kadar pahalı olan özel tasarım kumaş pantolona sürdüm. Nefeslerimi düzenlemeye alışmıştım. Spot ışıklarının altında soru yağmurlarına tutulmaya, kırmızı halılarda yürümeye, sahnenin göz bebeği olmaya aşinaydım. Mesleğim ve toplumdaki yerimin bu olduğunu kabullenmek baskı altındayken pek de zor değildi.
Yeni albümümüzün reklamlarını yapmak adına Amerika'ya çeşitli dergilere röportaj vermeye, videolar çekmeye ve ödül törenlerine katılmaya gelmiştik. Önceden grupça cevaplamaya razı olduğumuz soruları seçtiğimiz için oldukça rahattık. Hazırlıksız yakalanabileceğimiz bir soruya maruz kalmayacağımız kesindi.
Çekim başlayalı henüz birkaç dakika olmuştu, aylar önce bitirdiğimiz tur hakkında doğrultulan sorularını, cevapları her zaman sabit olan ilişki soruları takip etmişti. Muhabir elindeki beyaz kartlara biraz göz attıktan sonra ışıltılı sarı saçlarını kulağının arkasına atarak yapay gülümsemesini sürdürdüğünden emin oldu. "Sıradaki sorum, yakışıklılığı ile tüm dünyayı kasıp kavuran Taehyung'a." İsmim ve yakışıklı kelimeleri dışında dediklerini tam anlayamam üzerine yanımızdaki çevirmen, tercüme etmekte gecikmedi. "Kore müziğinin bilindik gruplarından Shinee üyesi olan Taemin ile olan yakınlığın son zamanlarda oldukça göze çarpıyor. Arkadaşlığınızdan biraz bahsedebilir misin?"
Nereye gitsek bizlere yardımcı olduğu için minnettar olduğum tercümanın söylediklerini işittikten sonra derin bir nefes aldım. Tam şu anda benim için önceden yazılmış yanıtı robotikçe söylemek yerine gerçeği haykırsam neler olacağını düşledim.
Toplumun, milyonlarca insanın desteğini gördüğüm; sanatımı ifade edebildiğim bu meslekte eğer kimliğimi tamamen paylaşırsam yine aynı desteği görür müydüm, düşünmeden edemiyordum. Erkeklerden hoşlandığım gerçeğiyle birlikte çoğu kişinin benimle fikir ayrılığına düşeceğinden emin olduğum dünya görüşümü açığa çıkarttığımda gördüğüm ilgi ve sevgiyi kaybedeceksem eğer; bu gerçekçi bir sevgi sayılır mıydı?
Hangisi daha iyiydi, doğru ve yanlış neydi?
Beni olduğum kişi için sevenlerin desteğiyle birlikte gerçek nefreti de görmek mi, yoksa hakikati gölgelerimin arkasında gizleyerek sandığım kadar sahici olmayan ilgiyle tatmin olmak mı?
Sarhoş bir hayat mı sürüyordum, ayık mı?
Ardı arkası kesilmeyen sorgularımın çığlıkları zihnimin duvarlarında yankılanıyor, farklı alemlerde gezintiye çıkarak cevaplarımı kovalıyordum. Yanıtlarımın arkasından nefessiz kalana kadar koşarken, kimliğimin bir kısmını gizleyerek beni destekleyen milyonlarca kişinin duygularıyla mı oynadığımı merak ediyordum.
