Milenakeskiner: photo by; @Miraderlerbana

Yorumlar kapalı.

Rüzgarkarabahis ve 76.378 kişi beğendi

Rüzgarkarabahis: Turnuvalar yaklaşıyor

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Rüzgarkarabahis: Turnuvalar yaklaşıyor..

738: maç loading...

9738: Şu havalara bak sanki NBA'sı var.

83: @9738 E belki var....

87.585 kişi beğendi

Milenakeskiner:👀👀

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Milenakeskiner:👀👀

Yorumlar sınırlı.

Rüzgarkarabahis: Gözlerin...❤

Milenakeskiner:🙈🙈🙈

Rüzgarkarabahis ve 78.279 kişi beğendi

💫

Masanın üstünde duran telefonumun saatine bakıp ofladım. Saat gece yarısını geçmişti ama benim gözüme uyku girmiyordu.

Sağımda duran perdeyi yavaşca açıp karşı eve baktım. Rüzgar'ın odasının ışığı açıktı. Yatağına uzanmış bilgisayar ile oynuyordu.

Alt dudağımı dişleyip perdemi geri kapattım ve telefonumu cebime koydum. Onun yanına gitmek istiyordum. Gram uykum yoktu ve boş boş duvarlara bakmaktan bıkmıştım.

Telefonumu pijamamın cebine koyduktan sonra yavaşça odamdan çıktım. Annemle babam uyuyordu ve onları uyandırmaya hiç niyetim yoktu. Parmak uçlarımdan merdivenlerden inip mutfak kapısından dışarıya baktım.

Yağmur yağıyordu ama şemsiye almama gerek yoktu çünkü iki adımlıktı gideceğim yer.

Evin anahtarını cebime koyup yavaşça dış kapıyı açtım. Yağmur yağdığı için dışarı da toprak kokusu vardı...

Pijamalarım dışarı çıktığım an nokta nokta ıslanmaya başlamıştı. Ellerimi koluma sarıp hızlıca karşı eve doğru koştum. Saçlarım yavaş yavaş ıslanmıştı.

Saçlarım uzun olduğu için koşarken ıslak tutamların bazıları yüzüme yapışıyordu. Rüzgar'ın bahçesine girince kapı zilini çalıp etrafa baktım. Çoğu evin ışıkları kapalıydı. Sanırım bir tek Rüzgar ve ben ayaktaydım.

Kapı açılmayınca zile basılı tutup yağan yağmurun altında ıslanmaya devam ettim. Saniyeler sonra evin kapısını açınca koşarak içeri girdim ve kapıyı kapattım. Rüzgar beni görünce şaşırmıştı ama en çok şaşırdığı şey ıslak bedenimdi. "Milena?"

Ayağımdaki botları tam giymediğim için kolayca çıkarıp Rüzgar'a baktım. Islak saçlarımı geriye itip gülümsedi. "Neden geldin? Bir şey mi oldu? Hmm, yoksa beni mi özledin?" Botlarımı kenara bırakıp ona baktım. Nefes nefese kalmıştım. "Uyuyamadım. Yanına gelmek istedim. Gelemez miyim?"

"Gelebilirsin tabii, gel sana giyecek bir şey vereyim. Üstün ıslak." İtiraz etmedim. Yavaşça onu takip ettim. Geçen sefer bu eve gelmem güzel anılar bırakmamıştı ama bunu ikimiz düzeltecektik.

Merdivenleri yavaşça tırmanıp onun odasına girince ilk başta pencereden kendi odama baktım. Çok şanslıydım. Pencereden bakınca ne yaptığını görebiliyordum. O da öyle...

Odaya girince dolabına doğru adımladı ve dolabını açıp içerisinden bir tane tişört çıkardı. Bu sefer lacivert renkti ve kalındı.

Tişörtü elime alıp ona baktım.

O bana baktı, ben ona.

"E gitsene, giyineceğim." Sırıttı. "Böyle de giyi-"

"Rüzgar!" Ellerini havaya kaldırıp gülümsedi. "Tamam, gidiyorum."

Arkasına dönüp odadan geri çıkınca hemen pijamalarımı çıkarıp verdiği tişörtü giydim. Islak saçlarım zamanla kururdu bu yüzden bir şey yapmadım. Islak pijamalarımı çalışma masasının üstüne koyunca bakışlarım masanın yanında duran fotoğrafa takıldı.

Aile fotoğrafı...

Rüzgar bir sandalyeye oturmuş, kucağına kardeşini almıştı. Sandalyenin iki yanında da annesi ile babası duruyordu. Mutlu bir aile tablosuydu...

Bizim aile gibi değildi.

Annesi de, babası da, kardeşi de onunla birlikte gülüyordu. Dudaklarımı birbirine bastırıp çerçeveyi elime aldım ve Rüzgar'a dokundum.

O... çok yakışıklıydı.

Çok güzel gülüyordu. Ailesinin yanında mutluydu.

Dudaklarımı birbirine bastırıp çerçeveyi öptüm. Ben çerçeveyi öperken, enseme Rüzgar'ın dudaklarını hissettim. O da beni öpüyordu.

Gözlerimi kapattım. Kapattığım an bir damla yaş düştü çerçeveye. Aile konusunda hep hassastım. Rüzgar dudaklarını ensemden çekmeden çerçeveyi elimden aldı ve masaya koydu.

Ellerini belime koyunca dudaklarını çekti ve beni kendine çevirdi. Yavaşça ona dönünce yeşil gözleri yanağımda takılı kaldı. Elinin tersi ile gözümü sildi. "Güzelim,"

Kalçalarımı masaya dayayıp derin bir  nefes aldım. "Ailenin yanında mutlusun, ne güzel..." Rüzgar bir müddet yüzüme baktı. Uzun uzun beni izledi. Ardından şunu dedi: "Seni ailemle tanıştırayım mı?"

Zaman durdu benim için.

Kalbim resmen durdu. Bir sessizlik kapladı odayı.

Sanırım şoka girmiştim. Dudaklarımı birbirine bastırıp derin bir nefes aldım. "B-bilmem. Yani... tepkileri korkutur beni."

Gülümsedi. Alt dudağını dişlerinin arasına aldığı sırada önüme gelen ıslak saçımı geriye ittim. "Şaşırırlar. Çünkü ilk kez böyle bir ilişkim oluyor." Sağ elimle sol kolumu tutup başımı kaldırdım. "Sonra annem seninle tanışmak ister. Bir şey olacağını sanmıyorum."

"Beni istemezlerse?"

İkimiz de durup birbirimize baktık. Rüzgar bir müddetten sonra beni kucakladı ve yatağına götürdü. "İsterler..." beni yatağa yatırıp yanıma uzanınca arkama dönüp ona baktım. "Emin misin? Bak korktum bir an..." dirseğimi yatağa dayamış hafif doğrulmuştum.

Rüzgar kolumu tutup beni kendine çekince başım göğsüne değdi. "Korkma sevgilim. Seni istemeyeceklerini sanmıyorum."

Bu hayatta sanmadıklarımız başımıza gelirdi...

27.Bölüm sonu
00.01

00.01 | TextingWhere stories live. Discover now