"kalbini bir silah gibi kullanıyorsun ve bu cennet gibi acıtıyor."
Luke ve Anna bir kaza geçirdi. Anna kurtuldu, Luke kurtulamadı. Anna her şeyi unuttu. Luke ise kurtulmak için Anna'yı ikna etmek zorunda.
@wineornine0s
Bölüm Şarkısı: 5 Seconds Of Summer - Waste The Night
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
3. Bölüm
"Anna?"
Denise, sakince ismimi sorduğunda aptal aptal bakmayı kesip ona baktım. O esnada Luke, yanımdaki varlığını iyice yakınımda hissettirmeye başladı. Denise oturduğu masadan kalkarken bir şey söylemesine izin vermeden kollarına kendimi bıraktım. Kollarımı omzuna doladım. O ise şaşkınlıktan ne yapacağını bilemiyor olsa gerek bana hemen sarılmadı.
Hatta bu sarılma tahmin ettiğimden de kısa sürdü.
"Sen de kimsin?" Beni görmezden gelip Luke'a döndü. "Ne işin var burada?"
"Luke benim misafirim."
Luke, bir şeyler söyleyip saçmalamasın diye ondan önce lafa atıldım. O ise okyanus mavisi gözlerini devirerek bana baktı.
"Ne misafiri? Bana bir misafirin olduğunu söylememiştin." Denise, dişlerini göstermeden konuştuğunda gerildiğiniı hissediyordum.
"Bana da sürpriz oldu." diye cevap verince Luke sinsice gülümsedi.
"Bugün ne kadar da çok sürpriz alıyorsun değil mi Anna? Ah pardon, henüz erkek arkadaşının sürprizlerine gelmedik."
"Haydi, oturalım artık."
Yutkundum ve masayı işaret ettim. Denise, dudaklarını ıslatarak sakin kalmaya çalıştı ve eski yerine oturdu. Ben pencere kenarına otururken Luke da kapıya bakan tarafa oturmamaya özen göstererek boş sandalyeye oturdu ve yanımdaki yerini almış oldu.
"Sizi tanıştıramadım. Luke benim bir arkadaşım. Denise de benim erkek arkadaşım."
"Memnun oldum." diye cevapladı Luke.
Luke umurumda bile değildi, önemsediğim tek şey erkek arkadaşımın tepkileri ve tavrıydı. Çünkü Luke'a olan bakışları ve o bakışların altında yatan mesajlar bariz ortadaydı. Luke'u buraya getirmek benim fikrim değildi ama mecbur kalmıştım.
"Bana bu arkadaşından hiç bahsetmedin, Anna."
"Çok eski bir arkadaşıyım."
"Hayatının dönüm noktası olan olaydan önce mi yani?"
Başımı salladım. Çıt çıkmayana kadar bekledi ve bu sessizlik neredeyse bir dakika sürdü. Sessizliği kesen ise siparişlerimizi almak için gelen garsona ait oldu.
"Ne alırdınız?" diye sorduktan sonra Denise'in önündeki şaraba baktı. "Yemekten önce isterseniz size de şarap getirebilirim."
"Hayır, istemiyorum." diye yanıtladım. "Ben tavuklu bir salata alayım. Ve şarabın aynısından."
