date.

417 41 15
                                    

hendery ge, bana olan hislerini itiraf ettiğinden beri kaçamak buluşmalar yapıyorduk. çatıya ya da kullanılmayan odalara gidiyorduk. okulda baş başa kalabildiğimiz an bir elin parmaklarını bile geçmezdi. bir yerden biri çıkıyordu. daha bana karşı itiraf edemediği hisleri başkasına itiraf edecek hali yoktu.

derslerimiz bittiğinde diğerlerinden önce çıktığımız için onların evine kaçmıştık. anne ve babası iş insanı olduğu için yurtdışındalardı. evde tek başına kalıyordu. her zaman bir kızla girdiği eve benimle giriyordu. ilk defa onunla baş başa gelmiştik. etrafı ilk defa görmüş gibi inceliyordum. bana bakan bakışlarını yakalayınca utanmıştım. bakışlarımı kaçırsam da o bana daha çok sokuluyordu. yüzüm kıpkırmızı olmuştu resmen.

"utandın mı sen?"

kafamı olumsuz anlamda salladım. elinin tersi yanağımı okşarken içim titremişti. her zamanki gibi öpüşmeye başlamıştık. ben istemediğim için ötesi olmuyordu. derinleşeceğini anladığında geri çekilmişti.

"hadi havuza girelim."

kısa sürede mayoyla gelmişti. sadece mayoyla olduğu için şekilli vücudu ortaya çıkmıştı. heyecandan terleyen ellerimi pantolonuma sürttüm. bana verdiği mayoyu hemen giyip geri döndüm.

havuzun başına gelince beni kucakladığı gibi kendiyle beraber havuza atmıştı. uzun bir süre su savaşı yaptıktan sonra suyun dibinde bir şeyler aramaya koyulmuştu. sonunda bulduğunda geri dönüp elindeki gümüş kolyeyi gözümün önünde sallandırdı.

"sevgilim olur musun, yang?"

gözlerim dolu dolu ona bakarken kafamı olumlu anlamda salladım. boynuna atlayıp sıkıca sarıldım. o sırada boynuma takmıştı kolyeyi. ona gülümseyerek baktım.

"Daha fazla sürtünürsen bana zor durumda kalacağım."

french kisses • yangderyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin