#Bölüm 14# "Benimsin Öpücüğü."

14.5K 1K 287
                                    

Tahin ile Pekmez iyi bayramlar diler...🍬

Keyifli Okumalar.🤎

Tahir'den;

Ablamın şaşkın ve olduğu yere mıhlanan bakışları bir bende, bir bana sarılan Gül'de bir de yatağın kenarına bıraktığım sutyen ve havlularda tur attıktan sonra ablamın dili çözüldü ve odama girdi. "Tahir," dedi. Şaşkındı sesi. "Neler oluyor burada? Siz-..."

Yanlış bir şey düşünmesini engelledim hızla. "Gül hasta. Ateşi var çok fena. Duş aldırdım. Üzerindeki ıslak çamaşırları çıkartıyordum ki sen geldin. Gel sen onun üzerini değiştirip yatır."

"Tamam," dediğinde çantasını bir köşeye bırakıp yanımıza geldi. "Ben hallederim de niye hastaneye-..." Son anda anladı sebebini, sustu. "E niye Gül'ü bize getirdin ki? Yani ona bakan kimse yok mu evde?"

"Yalnızdı," dedim arkamı onlara döndüğümde. Ablam onun çamaşırını çıkartıp eşofman altımı giydirirken onlara bakmadım. "Eve gittiğimde kimse yoktu. Öylece yorgana sarılmış, yatıyordu. Zaten onu o halde görünce, ateşi on adım öteden bile hissedilir vaziyetteyken ne yapacağımı bilemedim. Kucakladığım gibi bize getirdim. Sana baktım ama yoktun. Nereye gittin sen? Telefonun da kapalı."

"Annemler düğün için Sibel'e gelinlik bakmaya başladılar. Onlarla gitmiştim. Sonradan fark ettim şarjımın bittiğini. Şarj aletimi almaya döndüm ama arabanı görünce bir sana uğrayayım dedim." Sesinde muzip bir ton belirdi. "Uğramasa mıydım ki?"

Gül'e olan aşkım evdeki herkesin dalga konusuydu resmen. Bir yere dalsam hemen alay ediyorlardı. Yüzüm gülse ya da somurtsam hemen gündemde ben oluyordum. Bu durum bazen sabrımı sınıyordu. Gül bana yeterince işkence ediyordu zaten, ailemin dalga geçmesine gerek var mıydı?

"Saçmalama abla!" dedim ters ters. "Sutyenini bile ne zorlukla çıkardığımı bir bilsen sabrımı takdir ederdin."

"Olması gereken de bu." dedi ablam birden ciddileştiğinde. Onu yerine yatırıp üzerini örttüğünü anladığımda arkamı dönüp yatağımda uyuyan güzelin yanına gittim. "İnsanlar artık birbirlerinin ten uyumuna bakıyorlar. Sevgiyi sadece cinsellikten ibaret sanıyorlar. Ama sizinki öyle değil. Sen bu kızdan yıllarca uzak kaldın, onu görmedin, sesini duymadın ama ona sadık kaldın. O da sana sadık kalmış ki burada, seninle. Sizin sevginiz ezelden geliyor. Bu herkese nasip olmayacak güzellikte bir şey." Yanıma gelip yanağıma dudaklarını bastırdı. "Seninle gurur duyuyorum bir tanem."

Ters ters ona baktım. "Veda eder gibi konuşmayı kes de bana onu nasıl iyileştireceğimi söyle."

Kıkırdadı. "Şimdi şöyle yapıyoruz, sen gidip güzel bir çorba yapıyorsun sevgiline. Bende bizim aile doktorunu arayıp eve gelmesini söylüyorum. Gül doktora gitmiyorsa doktoru ayağına getiririz biz de. Hadi sen git, çorbayı hazırla. Ben bakarım ona."

Benim yatağımda, benim yastığımda uyuyan kıza baktım son kez. Hasta olmasından nefret ettim tam şu an. O iyi olsun, yüzü gülsün de isterse beni süründürsün. Ama yeter ki iyi olsun. O böyle ruhsuzca yatarken ne yapacağımı şaşırıyordum.

Ablam aile doktorumuzu ararken bende daha fazla oyalanmadan odadan çıkıp mutfağa indim ve hızlıca bir çorba yaptım. Annem küçük yaşlarımızda hepimizi mutfağa sokup bize yemek yapmayı öğrettiğinden bu konuda şanslıydım. Ona tavuk suyundan bir çorba yapmıştım güzelce. Çorba kaynamaya başladığında kapı çaldı.

Gidip baktığımda doktorun geldiğini gördüm. "Hoş geldiniz." diyerek onu içeriye davet ettim ve birlikte odama çıktık. Yatağımda yatan kızı görür görmez başına gitti aile doktorumuz Sezgin Abi. Ellilerinin ortalarında, gözlüklü, uzun boylu bir doktordu. "Çok ateşi var, duş aldırdım ama düşmedi."

TAHİN İLE PEKMEZ (Düzenleniyor.)Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora