Gözlerimi açtığım da yetimhane de ki odadaydım. Emine "UYANDI",diye bağırması ile yüzümü buruşturdum. Etrafıma baktım. Çağla korku ile bana bakıyordu. Şevval'in telaşlı olduğu yüzünden belliydi. Emine'nin yüzü gülüyordu, uyandığım için. Yetimhane müdürü Bilgi Hanım ve yanında müdür yardımcısı Hava Hanım başımda duruyordu. "Noldu?",dedim. Şevval "Bayıldın",dedi. Başım ağrıyordu. En son noldu? Hiçbir şey hatırlamıyorum. Bilgi Hanım "Balca'cım sen kendini yorma. Kızlar sizde bir şey olursa hemen haber verin",dedi. Odadan çıktılar. Kızlar ile oda da kaldım. Emine "Balca çok korktuk. Sana bir şey oldu diye. Bir de seni Çağatay getirdi",dedi. Çağatay mı? Çağla "Emine kızın üstüne gitme",dedi. Emine yerine geçti. Kendimi çok yorgun hissediyorum. Çağla "Yemek ister misin?",dedi. Başımı salladım. Çağla odadan çıktı. Şevval telefonla ilgileniyordu. Emine elini alnıma koydu. "Ateşin yok",dedi. Geri yatağına oturdu. Üç dakika sonra Çağla geldi. Elinde tepsi vardı. "Çorba biticek",dedi. Hareket edecek halim yoktu. Şevval yanıma gelip kaşığı eline aldı. Çorbadan bir kaşık alıp ağzıma soktu. Minnettar şekilde bakıyordum. Çağla'da ekmek veriyordu. Emine'de su içiriyordu. Kardeşlerimmm!
Yemek bittikten sonra yatağa uzandım. Kolumda iğne izini fark ettim. Demek ki iğne yapmışlardı. Ne kadar süredir uyuyorum? Gözlerim yorgunlukla kapandı.
YOU ARE READING
BELA (Bozuntusu)
Teen FictionÇağatay herkese herşeye rağmen Balca'yı seviyordu. Dış görünüşüne rağmen belalısı olmuştu. Balca ise beladan kurtulmak için her yolu arıyordu...
