Bir Vampirle Karşılaşmak-2

35.2K 2K 137
                                    

Resmen elim ayağıma dolanmıştı. Hiç eğitim veya her hangi bir şey almamıştım. Bir vampire karşı benim şansım ne olabilirdi ki? Filmlerden bildiğim kadarıyla çok hızlı koşabiliyorlardı, gündüzleri gezemiyorlardı ama şuan sabah olduğundan bunun bi yalan olduğunu artık öğrenmiş oldum. Bir de bazılarının özel güçleri olabiliyordu, şuan olduğum duruma bakılırsa özel gücünün olmaması benim için daha iyiydi.

Bana doğru yavaş adımlarla yaklaşıyordu, ben ise onun yaptığının tam tersini yapıyordum. En sonunda dayanamayıp sordum.

"Neden hala üzerime geliyorsun, benim kanımı emde bu iş bitsin."

"Ne kadar acelecisin, biraz daha dayan nerdeyse bitti."

Ne? Bu da ne demek şimdi? Tam ağzımı açık konuşacaktım ki sırtım sert bir şeye çarptı. Hemen kafamı arkama çevirdiğimde bi çam ağacına çarptığımı gördüm. Kafamı vampirin olduğu yere çevirince orada olmadığını fark ettim.

Kahretsin!?! Şimdi neredeydi bu? Yavaşçana kendimi ağaçtan ayırıp etrafımda döndüm, yoktu. Bu bi şaka mı?

Omzumda hissettiğim nefesle arkamı döndüm. Ama kimse yoktu. Az önce sırtımı yasladığım ağaçta bir not gördüm. Notta;

"Bir daha bu ormana adımını bile atma! Eğer atarsan bugün yaptığım gibi gitmene izin vermem.

Not:Sakın arkana bakma, yoksa gerisine karışmam."
                                            -Gölge-

Notu katlayıp cebime koydum. Bana sevdiğim tavşanı veren kişiydi ve şimdi de gitmeme izin veriyordu. Omzumda hissettiğim nefesle arkamı döndüm.

Aramızda neredeyse 1 cm vardı. Gözleri kırmızı değil kahverengiydi. Kumral saçlarıyla beraber gerçekten çekici görünüyordu.

2 dakika boyunca birbirimizi inceledikten sonra ilk konuşan o oldu.

"Arkanı dönmemen gerekirdi ama dönmen işime geldi doğrusu." demesiyle boynuma yapışması bir oldu.

Yavaş yavaş uyuştuğumu hissediyordum. Kanım tüm bedenimden çekiliyordu. Gözlerim bulanıklaşmaya ve sesler kesilmeye başlayınca, artık bacaklarımı hissedemez duruma geldim. Tam düşeceğim sırada beni kucağına aldı ve yürümeye başladı.

Hani hiçbir yerinizi kıpırdatamazsınız ama sesler hep zihninizde yankılanır, işte benim durumum aynen öyleydi.
Kendimi parmağımı oynatamayacak kadar aciz hissediyordum.

Notunda beni uyarmıştı ama benim unutkanlığıma gelip, arkamı dönüp bakmıştım ona. Eğer arkama bakmasaydım kanım emilmiş ve kaçırılıyor olmazdım.

Bi kapının açılma sesini duydum. Gözlerimi açmak istiyordum, ama o kadar yorgundum ki uykuya dalmak için her şeyimi verirdim. Ama uyumamalıydım. Eğer uyursam, tekrar uyanamayacağımdan korkuyordum.

Evet, bir vampirden korkmayan ben ölümden ölesiye korkuyordum. Ne kadar ironik.

Bir yatağa yatırıldığımı hissettim. Bir dolabın kapağının açılma sesiyle kapanma sesi bir oldu ve üzerime bir battaniye örtüldü. Vampir kulağıma doğru eğilip,

"Beni duyduğunu biliyorum. Biraz dinlenmelisin, sakın kaçmaya çalışma bile, inan bana senden daha hızlıyım." demesiyle beraber odadan çıkıp kapıyı kilitledi.

Uyumak. Adı bile tatlı geliyordu. Ama yaa bir daha uyanamazsam. İç sesim beni duymuşçasına 'Kızım sen manyak mısın? Kanın bir vampir tarafından emildi ve bir vampir tarafından kaçırıldın. Hala ölmekten mi korkuyorsun' iç sesimin haklı olmasına lanet edip, kendimi düşüncelerimden sıyırdım ve bedenimi uykunun eline teslim ettim.

YAZAR NOTU:
Bölüm her zamanki gibi geç geldi ve her zamanki gibi özür dilerim gençler. Bölüm kısa diyenlere tek söyleyeceğim şey, bu bölüm bir önceki bölümün kalan yarısıdır. Olsun gene kısaydı diyenlere ise, en kısa zamanda yeni bölümü paylaşacağımı söyleyebilirim. Multideki Teresa. Multideki şarkı müthiş dinlemenizi şiddetle tavsiye ederim gençler, şarkının adı ise;  Pitbull (ft. Ne-Yo) - Time Of Our Lives

Kurt KızWhere stories live. Discover now