Teresa Ballantyne, adım buydu. Ben küçükken annemle babam ölmüştü. Onların ölümünden sonra amcam tarafından New York'a götürülmüştüm. O zamanlar 8 yaşındaydım, zamanla ev işi yapmayı öğrendim. 13 yaşımdan sonra amcam gizemli bir şekilde ortadan kayboldu. Yan komşumuz her gün benimle ilgilenmeye başladı. 13 yaşımda en iyi arkadaşım olan Kate ile tanıştım. Ve şuan 17 yaşımdayım, ne basit bir hayat öyle değil mi?
Hayatım özetlemesine böyleydi. Ta ki okula bir kaç yeni öğrenci gelip, bana kendilerininde kurda dönüşebilme yeteneklerinin olduğunu söyleyene kadar. Bana onlarla birlikte yaşamamı söylediler. İşte o gün en sonunda düzgün bir ailem, birçok arkadaşım ve yeni bir evim olacak diye sevinmiştim ama belanın en kötüsü onlarla tanıştıktan sonra başıma geleceğini elbette bilmiyordum.
Not= Hikayenin ilk bölümleri kötü bir anlatımla yazılmıştır. Hikayeyi düzenlemeye almak istemediğimden bunu göze alarak okuyunuz.
"Seninle yeni bir hayat... Ne kadar güzel olur sanmıştım ama yanılmışım. Seninle hayat Azer, bela, yıkım, acı ve ölüm dolu..."
"Ne yani güzel değil mi Karaca Kurtuluş? İnkar edemezsin biz buyuz. Kaçmaya çalışsak da buyuz. Ölüm her an yanımızda ve bizim kurtuluşumuz yok!"
"Hayır Azer Kurtuluş ölüm değil. Bizim birbirimizden kurtuluşumuz yok..."
Bu bir AzKar hikayesidir...