3.BÖLÜM~Evrenden Mesaj

Start from the beginning
                                    

Cebinden bir kart çıkarıp bana uzattı.

"Biraz düşün en azından bana haber verirsin olur mu?"

Karta baktığımda bunun bir avukat kartı olduğunu görmüştüm Bora avukat mıydı?

Neyse ne bu karta ihtiyacım olduğunu sanmıyordum. Öylesine cebime attım.

"Kararım değişmeyecek seninle sevgili taklidi falan yapamam ben.Hayatta başarılar malum bu zamana kadar ikimizde başarılı olamamışız."

Yanından sıyrılıp ilerledim.Eve gitmeliydim artık. Eve gidip sadece yatmak istiyordum.Tabikii de bu akşam gitmeyecektim.Kitaplardaki gibi kızla erkek zorunlu oldukları için sevgili rolu yaparlar falan ama ben daha 10 saat önce tanıştığım bir insanla sevgili rolü yapmayacak kadar gerçek hayattaydım.Bu hayat bana her önüne çıkan insana güvenmemem için dersler vermişti.Ben bir daha böyle riskler almayacaktım.

Başka taksi çağırmak için telefonumu çıkarttığımda elime takılan kartı çıkarttım. Boranın bana verdiği karttı buna ihtiyacım olmayacaktı. Kağıdı yırtıp yanımda bulunan çöpe attım.Keşke bu zamana kadar biriktirdiğim anılarıda bu kağıt gibi yırtıp atabilseydim...

Cebimden telefonumu çıkarttım. Telefon hâlâ kapalı olduğu için açsam mı açmasam mı diye tereddütte kalmıştım.Gelen mesajları hiçbir şeyi okumak veya görmek istemiyordum.Birden önümde çalınan kornayla yerimden sıçradım cidden korkmuştum, bu dünden beri bu zamana kadar gösterdiğim tek tepki olabilirdi.Önümde duran taksiyle birlikte kaşlarımı çattım.Arabanın ön camı yavaş yavaş açıldı.

"Gel başka taksiyi bekleme."

Borayla birlikte çağırdığımız taksi gelmişti anlaşılan.Binsem mi diye düşünürken beyefendi sabırsızlıkla konuşmuştu.

"Alt tarafı bir taksiye bineceksin ne düşündün, binmesen bile çağıracağın taksi gelene kadar bekleyeceğim onun için diretme de bin."

Doğru söylemişti biraz korkmuyor değildim.Saatin erkenliğinden etraf pekte tekin gözükmüyordu omuz silkerek arka kapıyı açıp bindim.Bu durumda bir de gurur falan yapamayacaktım.Gerçekten artık eve gitmek istiyordum.

Taksiyi mahallenin girişinde durdurmuştum.Evime kadar gitmesini istememiştim çünkü daha yeni tanıştığım bir insana evimi gösterecek kadar saf değildim.Güven kelimesi benim için hiçbir şey çağrıştırmıyordu artık.Bir daha bir erkeğe güvenebileceğimi sanmıyordum.

Borayla da kısa bir şekilde vedalaşıp eve girdim.Sonuçta bir daha onu görmeyecektim.Onun için üzülmüştüm.O da ihanete uğramıştı. Benim gibi ama yollarımız burada ayrılıyordu, o yol tekrar kesişmediği sürece de bir daha birbirimizi görmeyecektik. Beynim durmuş gibiydi, iyi bir uykuya ihtiyacım vardı çünkü şu an en ufak şeyi düşünemeye bile halim yoktu. Kapıyı çaldığımda bizim kızların koşturma sesini duydum.Ilk önce hangisi açacak diye yarış yapıyorlardı.Bu eve taşındığımızdan beri böyleydiler, hatta bir ara bir tablo tuttuklarını gördüm.Ay sonunda kim daha fazla kapı açtıysa ötekinin istediği bir şeyi yapıyordu gerçekten 2 manyakla bir evde olmak beni deli ediyordu ama seviyordum da onları.

Kapı açılır açılmaz daha hangisi olduğunu anlayamadan birisi bana sarıldı.

"Nerdesin sen? Çok merak ettik Masalım."

Sesinden tanıdığım kadarıyla bu Açelyaydı.O benim bebeklik arkadaşımdı. O psikoloji okumak istemişti. Normal hayatında aşırı deli dolu olan bir insandı ve herşeye heycanlanabilme potansiyeline sahipti.Birlikte okumak istediğimiz için tercihlerimizi buraya yazmıştık.Aynı okulu tutturunca da buraya geldik.

KOKUNUN İZİWhere stories live. Discover now