-16-

74 4 6
                                    

11 Temmuz Cumartesi

Temmuzun ilk haftası Türkiye'ye ailemin yanına gelmiştim. Ağustosun ikinci haftasına kadar da burada kalmam gerekiyordu. Madrid'e geri döner dönmez okulda tezimi sunacağım ve yüksek lisansımı bitireceğim.

İstanbul'a geldikten üç gün sonra annem ve küçük kardeşimle Aydın'a ki yazlığımıza gelmiştik. Burda günlerimiz çok güzel geçiyor. Denizden çıkıp havuza havuzdan çıkıp yatağa ordan çıkıp masaya geçiyorduk.

Annemin yanına geleli 10 gün olmuşken bile 2 kilo almıştım. Gerçi boyum uzun olduğu için kilo almak beni çok sıkıntıya sokmuyordu.

Önümüzdeki haftasonu İstanbul'a geri döneceğiz. Bayramda'da annemin isteği üzerine köylerimize gideceğiz. Aslına bakılırsa dedemleri özlediğim için bu güzel bir fikirdi. Her ne kadar pek köy sever olmasamda.

Sanırım Jan'la telefonda görüşmeyeli 3 gün olmuştu. En son konuştuğumuzda maçların iyice yığunlatığını ve yakında Şampiyonlar ligi maçlarında başlayınca daha da yoğun olacaklarını söylemişti. Bildiğim kadarıyla tüm gününü tesiste geçiriyordu. Yemeğini bile orda yediğini söylemişti. Ama son görüşmemizde ablasının yanına geldiğini söylemişti.

Yapacak hiçbir şey bulamayınca Jan'ı aramaya karar verdim.

'Heyy seni özledim.'

'Bende seni özledim hayatım ama o kadar çalışıyoruz ki eve geldiğimde ablamla bile iki kelime zor konuşuyorum. Özür dilerim seni arayamadığım için.'

'Sorun değil canım ben aradığım zaman açta.'

'Emredersiniz efendim. Nasılsın?'

'İyiyim keyfim burda gayet yerinde sizi sormalı?'

'Yorgun, hırslı, yakışıklı, mükemmel..'

'Tamam Jan yeter mütevazi ol biraz. Ablan nasıl?'

'İyi. Beni o kadar az gördüki geldiğinden beri dün eve daha erken gelmem için beni tehtiti etti. Havuzda biraz eğlendik. Bu arada sürekli seni soruyor.'

'Ahh eksik olmasın selam söyle. Umarım bi ara görüşebiliriz.'

'Ağustosa kadar kalmak zorunda mısın erken gelsen olmaz mı? Lig bitince bir kaç gün izniniz olacak. Bir şeyler yapardık.'

'Çok isterdim ama burda kalmalıyım. Daha dedemleri yanına gideceğiz. Ama uçak biletimi babam almış. Bana da dün akşam haber verdi. Ağustosun yedisinde dönmüş olacağım.'

'Peki o zaman kapatmam lazım akşam maç var bize şans dile. Seni seviyorum.'

'Ben de seni.'

20 Temmuz Pazartesi

La Liga dün sona ermişti. Son maçından sonra Jan'la telefonda görüşmüştüm. Şu an da son günlerde olduğu gibi bavul toplamakla meşgulüm. Çarşamba günü memleketimize gidip bir sonraki çarşamba günü dönecektik. Geri döndüğümde de yine bavul topluyor olacağım çünkü döndükten iki gün sonra Madrid'de gideceğim.

24 Temmuz Cuma

'Bayramın kutlu olsun hayatım.'

Sabah uyandığımda gördüğüm ilk mesaj Jan'dandı. Saat henüz Türkiye'de 8 iken o mesajı dört saat önce atmıştı.

'Sağ ol sevgilim. Seninde bayramın bu artık. Ve bu kadar erken kutlamana gerek yoktu.'

Telefonu yatağa geri fırlatmamla bildirim sesinin gelmesi bir olmuştu.

'Bayramda büyüklerin eli mi öpülüyor?'

'Evet.'

'Ben senden 5 ay büyüğüm.'

'Oldu canım iki elini mi öpeyim yoksa teki yeter mi?'

'Öpme elimi gerek yok.'

'Yok bi de olsaydı. Ama çok istersen sen benimkini öpebilirsin.'

'Büyük zevkle. Bir de bir sürü baklava yiyeceğin doğru mu?'

'Ooo. Sadece baklava olsa iyi dolmalar, sarmalar, börekler bir de bu kurban bayramı umarım ne olduğunu biliyorsundur. Her neyse yani az önce saydıklatımın yanında bir sürü ette yiyeceğiz.'

'Sakın geri geldiğinde küçük bir fil yavrusuna dönüşmüş olma.'

'Ne yani beni küçük bir fil yavrusu kadarken sevmeyecek misin?'

'Sadece belli koşullardayken sevebilirim.'

'Ne gibi koşullar.'

'Minik Obyler yaptığımız zaman.'

'Oby me ya. Gülmekten karnıma ağrılar girdi şu an. Ve saçmalama henüz minik Obyleri düşünecek aşamaya gelmemize çok var.'

'Her neyse. Bu arada hala görüntülü konuşamaz mıyız?'

'Hayır çünkü köydeyim ve burda internet çekmiyor. Şehre gittiğimde bir fırsat bulup seni arayacağım ama artık gitmem lazım aşağıda beni bekleyin büyük bir kahvaltı sofrası var.'

'Görüşürüz hayatım.'

(Bayramıda erkenden kutlatım. Ama olayları hızlandırmam lazım.)

7 Ağustos Cuma

Nihayet Madrid'de geri dönmüştüm. Uçaktan inip ilerlerken karşımda bana el sallayan sevgilimi gördüm. Koşarak yanına gidip boynuna sarıldım.

'Ayy seni çok özledim.'

'Bende seni özledim hayatım. Hadi bavulunu alıp kahvaltıya gidelim. Geç kalmayalım çünkü rezervasyon yaptırdım.'

Jan bugün için Simone hocadan özel izin almıştı. Akşama kadar tüm günü birlikte geçirmiştik. Neredeyse hiç susmadan yanında yokken olanları ona anlatmıştım. Tabi arada o da bir şeyler anlatmıştı. Akşam yemeğine gittiğim yerde Simone hoca ve eşi Carla' yla karşılaşmıştık. Simone hoca bana geldiğim için çok sevindiğini ben yokken Jan'ın hep üzgün göründüğünü söylemişti.

Yorucu bir günün ardından evime gelmiştim. Yapabildiğim tek şey pijamalarımı giyinip kendimi yatağa at ek olmuştu.

Ertesi gün saat ikide zorla uyandığımda ıvır zıvırla karnımı doyurup aşırı üşenmeme rağmen bir aydan fazladır bavullarda sürünen bütün kıyafetlerimi ayırıp sırasıyla yıkamaya başlamıştım. Sanırım hepsini tekrar dolaba koyabilmek için bir hafta falan gerekiyordu. Zaten bende bir hafta hiçbir yere gitmeyi düşünmüyorum. Jan'la bile beni özlerse evime gelmesini söylemiştim.

10 Ağustos Pazartesi

Hafta sonunu Jan'la Türk ve Sloven yemekleri yapıp yiyerek geçirmiştik. Bugünden takımdan bazı kızlarla alışveriş yapacaktık.

Üç saat süren alışverişten sonra bir restoranda oturup bir şeyler yiyor birbirimizi görmediğimiz zamanların dedikodusunu yapıyorduk. Kızlara cidi bir ilişkimiz olduğunu hatta yakında cesaretimi toplayıp aileme de söyleyeceğimi söylemiştim. Hepsinin tebriklerini alıp bazı akıllar aldıktan sonra tekrar eve dönmüştüm.




Sevgiler arkadaşlar nasılsınız? Biliyorum bi gidince bir türlü geri gelemiyorum ama yazmak gerçekten pek bana göre değil. Bu kitabı sadece yarım kalmasını istemediğimden sonuna kadar yazacağım. Çünkü sanırım bu aralarında en çok heves ettiğim kitabım. Neyse olayları baya hızlandırdım. Ligi bile bitirdim. Kimin şampiyon olacağı belli olmadığından oralara çok değinmedim. Şampiyonlar ligi maçına kadar getirdim hikayeyi ama ondan sonrasını nasıl maçları bilmeden yazacağım bilmiyorum. Bu konuda akıl vermek isteyen olursa alabilirim.
Teşekkürler..

PORTERO/JAN OBLAK Where stories live. Discover now