Bölüm 2

11 3 1
                                    

Alarmın sesiyle yataktan doğruldum. Günlerdir hafiflemeyen baş ağrım yüzünden derse isteksiz bir şekilde gideceğimi söyleyebilirim. Kehribar kolyem yoktu düşmüştü. Bakmadığımız yer kalmamıştı. Bana iyi geliyor ağrılarımı dahi hafifletiyordu babamın armağan ettiği kehribar kolyem. Banyoya girip yüzüme soğuk su çarptım birkaç defa. Uykunun açılmasına yardımcı oluyordu. Üzerime kot şort ve beyaz bluz geçirdim. İnce kahverengi blazer ceketide yatağın üzerine bıraktım. Saçlarımı özenle tarayıp bağladım. Çantama gerekli eşyaları da koyduktan sonra ceketi de alıp aşağı indim.

Anıl hâlâ uyuyor olmalıydı

Ups! Gambar ini tidak mengikuti Pedoman Konten kami. Untuk melanjutkan publikasi, hapuslah gambar ini atau unggah gambar lain.

Anıl hâlâ uyuyor olmalıydı. Ses çıkarmamaya özen göstererek evden çıktım. Kafeteryada bir şeyler atıştırmak daha makul geliyordu. Okula yakın bir yerde almıştı apartı babam. Biraz yürüdükten sonra uzun zamandır görmediğim binaya baktım. İnsanlar üçer beşer gruplar halinde toplanmış konuşuyorlardı. Kimileri ise binaya giriş yapıyordu. Saatime baktım on dakika vardı dersin başlamasına. Binanın kafeterya bölümüne giriş yapıp poğaça almakla yetindim. İştahım fazla açık sayılmazdı. Hızlıca poğaçamı da
bitirip merdivenlerden çıktım. Anfiye girip etrafa göz attım. Fazla insan yoktu. Önlerde boş bir yere oturup tekrar saate baktım. Son on beş saniye kalırken insanlar yeni yeni gelmeye başladı. Çantadan not tutmak için aldığım defteri çıkarıp beklemeye başladım. Defterin ilk sayfasını açtığımda yaşadığım şaşkınlık tek bir şeye olmamıştı. Ben şaşkınca deftere bakarken hocanın sesi kulaklarıma doldu. Şaka olmalıydı öyle değil mi? Vücudumu anlık bir titreme sardı. 'Tesadüfler ve Merhabalar Kerem Özenir'
Bir yandan ona bir yandan elimdeki deftere bakarken gözlerimiz kesişti. Şaşırmış halime karşılık dudakları kıvrılırken derse devam etti. Defterimi nerden almıştı kimdi neden böyle bir yazı yazmıştı. O gün arabasına çarptığım adam defterime not yazmakla kalmamış dersime hoca olarak giriyordu. Çıkıp gitmemek için kendimi zor tutuyordum. Ellerim titriyordu bilerekti. Her şey bilerek ayarlanmış gibiydi. Baş ağrım iyice şiddetlenirken dersten tamamen kopmuş durumdaydım. Beynim allak bullak olmuştu. Bir kazayla hayatıma girip daima hayatımda kalacağını falan mı sanıyordu Allah aşkına. Neydi bu film falan mı çekiyorduk neydi yani. "Dinlediğiniz için teşekkürler arkadaşlar" cümlesini bitirip sınıfı terk ettiğinde çantamı ve defteride alıp koşarak arkasından gittim. "Bekle!" Adeta tıslamıştım. İnsanlar tarafından farkedilip olay olmak istemiyordum. Duymamış gibi merdivenlerden inmeye devam ettiğinde bende arkasından gittim. "Durur musunuz lütfen!" Durmuyordu aklımı kaybedecek gibiydim. Daha sonra arşiv odasına girdi. Kapının önünde bekledim. Girmeli miydim? Şakaklarıma baskı uygulayıp içeri girdim.. Ellerini iki yana açıp konuştu. "Seni dinliyorum." Alayla güldüm kapıyı sertçe kaparken. "Asıl ben dinliyorum anlat!" Sesimin yüksek çıkmasına engel olamamıştım. O da beni taklit edercesine alayla güldü. "Sen hiç...inanmaz mısın tesadüflere." Hayretle baktım yüzüne. "Ne tesadüfünden bahsediyorsun ya! Tamam kaza yaptık hoca olarak dersime girdin de defter ne alaka ya sen..sen kimsin ne ara aldın defterimi bu da mı tesadüf." Hiçbir şey demeden üzerime geldiğinde bende geri geri gittim. Sesim kısık çıksada konuşmaya devam ettim geri geri giderken. "Tesadüflere ayıracak zamanım yok benim." Bedenim duvarla buluştuğunda dudaklarımı birbirine bastırdım. Korkuyla gözlerine bakarken kulağıma yaklaştı. Midem tarifsiz bir hisle çalkalanıyordu. Nedenini bilmesemde söylediği şarkıyla gözümden yaşlar akmaya başladı. Dinledim onu öylece dinledim.
"Kaç yıl oldu saymadım köyden göçeli
Mevsimler geldi geçti görüşmeyeli
Hiç haber göndermedin o günden beri
Yoksa bana küstün mü unuttun mu beni
Arkadaşım eş arkadaşım şek arkadaşım eşek"

SilinmişTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang