Nehirle birlikte çok işler başarmıştık, tabi karşılığını da bir çok ödülle almıştık oysaki biz rabbime şükür için yapıyorduk.

Altı yıl önce katıldığım bir gecede Demir'in kollarına bayıldım. Hamile olduğumu da bu şekilde öğrenmiştik, Demir havalara uçmuştu. Ben istemiyordum ikinci çocuğu Demir ise üçü dördü bile istiyordu. Ömer de tamamen bir tesadüf eseri olmuştu ama iyiki olmuştu.

Güzel yıllar geçirmiştim, çok iyikilerim vardı.

Bugün ise doğum günümdü. Kırk yaşıma giriyordum, mutluydum. Demir çok yakınlar arasında bir kutlama hazırlamıştı, evimizin bahçesinde. Başlamak üzereydi ve ben daha hazır bile değildim. Kuaför bir yandan saçımı yapıyor biri de makyajımı yapıyordu.

"Hira hanım yıllar geçtikçe sanki daha da güzelleşiyorsunuz, kalbiminizin temizliği yüzünüze vuruyor sanki"

Gülümsedim. "Teşekkür ederim"

Hazırlanmam bitince aldığım yazlık beyaz elbisemi de giyip aynanın karşısına geçtim. Bir kaç takı da takıp kendime baktım. "Allah'ım sana binlerce kez şükür" O sırada içeriye Demir girdi. Bana bakıp gülümsedi ve ıslık öttürmeye başladı. "Yapma şöyle utanıyorum"

"İlah mısın silah mısın be kadın"

"Ya deli" Yaptığı öküzce iltifattan sonra gidip ona sarıldım. Sımsıkı sardı. Uzanıp dudaklarına öpücük bıraktım. Karşılığını misliyle aldım.

"Kırkıncı yaşın şerefine üçüncü çocuğa ne dersin?" deyince gözlerimi devirmeden edemedim. Hiçbir fırsatı kaçırmıyordu. Oflayıp elinden tuttum ve odadan çıkardım. Aşağıya birlikte indik, bahçeden sesler geliyordu.

"Herkes geldi mi?"

"Evet güzelim"

Bahçeye el ele çıkınca komfetiler patladı, alkış ıslık sesleri duyuldu. En yakınlarımız vardı, hazırlanmış masada herkes yerini almıştı. Koşarak gelip bacaklarımıza sarılan Ömeri, Demir kucağına alıp masaya ilerledik. Önce güzel bir yemek yedik, daha sonradan kocaman bir pasta kestim. Herkesle sarılıp iyi doğdun dileklerini de aldım. Sinan daha sonra bir şarkı açtı hep birlikte dans etmeye başladık. Tabi ki de kocamın kollarındaydım.

"İnadı bırak yanıma yanaşıver artık

Batacağımız kadar aşkın içine battık

Aşk denilen buymuş, çok ciddi bir duyguymuş

Ona inanların hali maalesef buymuş"

Demir'i öpüp şarkıyı söylemeye devam ettim. O ara kulağıma fısıldadı.

"Sabah uçağımız var"

"Ne?" diye bağırdım.

"Maldivlere... Sen ve ben" deyince gülmeye başladım. Çocuklar annemlere kalmıştı, Kuzey için sıkıntı yoktu da Ömer bey yine kesin olay çıkaracaktı.

"Ömer yine delirecek onu götürmüyoruz diye"

"Cem burada bence gidelim diye yalvaracak bile" deyince daha çok güldüm. Cemle bir yere gitmesine izin vermiyordum, biz yokken de rahat rahat gezeceklerdi tabi gitmemi isterdi.

Aniden aşka geldim o an. "Seni çok seviyorum"

"Sana ölürüm" deyince gülüp "Sakın ölmeyi düşünme seni valla öldürürüm" dedim.

"Sen canözümsün kadın"

"Rabbim iyiki vermiş seni bana" dedim derin bir nefes alıp. İyi ki Allah'ım iyi ki.

"Allah babandan razı olsun" deyince gülümseyip elimi yanağıma koydum. Seni bana veren rabbime, bizi birbirimize denk getiren babama da binlerce kez şükür.

Farkında değiliz.

Her şey bir tesadüfle başlar ve kalbiniz güzelse güzel biter, boşa dememişler herkes yüreğinin ekmeğini yer diye.

Farkında değiliz.

Her işte bir hayır vardır, bazen felaketler bile aslında en güzel şeylerin başlangıcıdır.

Mutlu sonsuz...

Hira ve Demir mutlu sonsuz hayatlarına devam ederlerken biz bir hikayenin daha sonuna geldik oysaki. Sizi seviyorum, her daim mutlu olmanız dileğiyle...  

Diğer hikayelerimizde buluşmak üzere.

08.07.2020

HOPEKLAUSM.

-SON-


Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Demir'in Hirası (Zoraki evlilik) #Wattys2016Where stories live. Discover now