0.4 // Konuşmak Önemli

22 1 0
                                    

Çiğdem kaçarcasına evden çıktığında Betül iç geçirdi ve "Ah, ne çabuk büyüyorlar." dedi. Dilara güldü ve "Haklısın. Daha dün gibi asla evlenmem dediği günler." dedi. Ceyda ona gülümsedi. "Aman. Daha ilk randevuları. Evlenecekleri ne malum? Önce bi konuşsunlar... KONUŞSUNLAR... tanısınlar birbirlerini." Dilara lafın kendine geldiğini anlamıştı. Ama anlamamış gibi yaparak "Aynen. Konuşmak önemli." dedi. "İki yaşımdan beri yapıyorum ama henüz bir faydasını görmedim." Ceyda altta kalmayarak "Belki de yanlış insanlarla yanlış konuları konuşuyorsundur." dedi.

Betül o ikisine bakarak "Kızlar iyi misiniz?" dedi. Ceyda başını sallayıp ona gülümsedi ve "İyiyiz Betül'cüğüm." dedi. "Gazeteciyiz ya biz. İletişim kurmanın önemini konuştuk bugün iş yerinde. Aklım orada kaldı." Betül başını salladı ve kızları yalnız bırakmak için "Tamam o zaman. Ben mutfaktayım. Girenin kafasına kepçe atarım. Biliyorsunuz." dedi ve güvenli sahası olan mutfağa kaçtı.

Dilara Ceyda ile o geceden sonra ilk defa yalnız kaldığı için ne yapacağını şaşırmıştı. Ceyda onun korkusu ve tereddütünü hissederek ona yaklaştı küçük adımlarla ve "Dilara..." dedi. Dilara ona bakmamaya çalışarak sehpanın üzerindeki bibloyu eline aldı ve "Efendim? dedi. Ceyda ise "Yatağın dışında bana efendim demene gerek yok. dedi. Dilara şaşırmış bir şekilde " Hı?" diyince Ceyda söylediği şeyin farkına küçük bir öksürükle tam konuşmaya başlayacaktı ki Dilara "Aaa saat kaç olmuş, ben kalkıyım artık evden beklerler beni." dediği gibi ayaklandı ve koşar adım kapıya gitti.

Ceyda arkasından seslenmesine rağmen Dilara arkasına bakmadan kapıdan çıkmıştı. Betül çarpan kapının sesiyle mutfak kapısından başını uzatıp Ceydaya sorar gibi bakınca Ceyda omuz silkip. "Evde onu bekleyen varmış." dedi. " Ben de kalkıyım artık geç oldu Betül. Kurabiyeleri yarın yeriz napalım." Ceyda kapıya ilerlerken kenardan çantasını ve ince kot ceketini alıp kapıyı açtı. Betül'le vedalaşıp merdivenleri inmeye başladı. Ve otobüs durağına ilerledi. Bu gece de konuşamamışlardı.

***

"Sonra bir restoranta gittik. Ordan çıkınca da sahilde yürüdük, beni eve bıraktı. Çok güzel bir geceydi. Hatta yolda yürürken kafelerdeki televizyondan maç bile izledik." Çiğdem hararetli bir şekilde randevusunu anlatırken Dilara hayaller aleminde Ceyda'yı düşünüyordu. Çiğdem bunu fark edince sert bir şekilde Dilara'yı dürtüp "Beni dinlediğine emin misin?" dediğinde Dilara kendine gelmişti. "Evet evet eminim sadece yorgunum." dedi ufak bir tebessümle. Çiğdem ona inanmazcasına bakıp "Evet evet eminim neyse ben Gökhan'ın yanına gidiyorum, sen kahve makinesiyle aşk yaşamaya devam edebilirsin." Dilara kendine sert bir kahve yapıp ayılma çalıştı. Sabaha kadar Ceyda'yı görürse ne yapacağını düşünmüştü. Sonuç mu? HÜSRAN.

Kahvesiyle beraber masasına giderken ona doğru gelen Ceyda'yı gördü. Etrafına bakıp kaçacak yer ararken masasına koşar adımlarla gitti.

O masaya varır varmaz yan masasında oturan İlker sandalyesini Dilara'ya doğru kaydırdı. "Eee şey bir ara oturup bir kahve içmeye ne dersin?" Dilara tam hayır diyecekken Ceyda onun yanına gelmişti. Dilara panikle alelacele "Evet evet öğle arasında yapalım bunu." dediğinin farkına varınca kendine küfür etmeyi ihmal etmemişti.

Ceyda ona hafif kızgın çokça kırılmış bir bakış atıp Dilara'nın karşısındaki masasına geçmişti.

***

Ceyda çarprazlarında oturuyordu İlker ve Dilara'nın. Kırılıyordu kız. O akşamdan beri Dilara ile konuşmaya çalışıyordu ama Dilara'nın tek yaptığı kaçmaktı.

Onunla oturan Çiğdem "Ceyda? Dinliyor musun sen bizi?" dedi. "Neye bakıyorsun sen?" Ceyda tam Çiğdem'e dönecekken Çiğdem kızın bakışlarını takip etmiş ve görmüştü.

Çiğdem heyecanla "Yok artık. Dilara ve İlker? Çıkıyorlar mı?" Ceyda iri gözlerle Çiğdem'e dönerken Çiğdem her şeyden habersiz devam ediyodu konuşmaya. "İlker iyi çocuktur da çok yılışık be inşallah ciddi değillerdir." Ceyda Çiğdem'in dedikleriyle ikilinin masasına dönerken Gökhan "Ne dedikodu yaptın be kızım. Bırakın şu muhabbeti işe bakalım." dedi. Çiğdem "Öğle arasındayız hiçbir güç bana işten bahsettiremez." dedi.

Ceyda Çiğdeme dönerek "Çıksalardı bilirdik değil mi?" dedi. Çiğdem Ceyda'ya bakıp gözlerini devirdi ve "Dilara bu hiç belli olmaz vallaha." dedi. Ceyda tekrar ve tekrar omuzlarını düşürdü ve konuşan ikiliye çevirdi bakışlarını.

***

İş çıkışı Ceyda Dilara'nın çıkmasını bekliyodu. Artık konuşmak zorundaydılar. Dilara Ceyda'yı her gördüğünde kaçmak için bir bahane buluyordu. Dilara masasını toparlayıp ilerlemeye başladığında telefonuna bakıyodu. Ceyda Dilara'tı kolundan tuttu ve kızlar tuvaletine ilerlediler. Dilara artık kaçamayacağını düşünerek sakin bir şekilde Ceyda'nın peşinden gidiyordu.

İçeri girdiklerinde bakıştılar bir süre. Ceyda Dilara'nın konuşmayacağını anlayınca derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı. "Bak artık daha fazla uzatmak istemiyorum. Biz öpüştük?" dedi soru sorarcasına. Dilara onaylar şekilde kafa salladı. Ceyda devam etti "Peki neden benimle konuşmak varken İlker'le konuşuyosun? Ne yani senin için öptüm bitti mi?" dedi sesi biraz sert çıkmıştı.

Dilara artık konuşması gerektiğini anlayıp dudaklarını yaladı. Tam konuşacakken Ceyda yine araya girdi ve bağırdı "Neredeyse bir haftadır konuşmaya çalışıyorum seninle ama sen sürekli kaçıyosun. Hayır arkasında duramayacağın bir şeyi neden yaparsın ki? Kızlardan hoşlanıp hoşlanmadığıbı anlamak için falan mı öptün beni?"

Dilara ona bakıp derin bir nefes aldı ve sonunda konuşmaya başladı "Emin olmalıydım..." Ceyda sözünü kesip yine konuşmaya başladı "Kendi duyguların ve düşüncelerinden emin olmadan böyle bir şey yapman çok daha iğrenç ne yani beni kullandın mı aghh!" Dilara yanlış anlaşıldığını anlayınca panikle "Hayır, ben kendimden eminim ama sen nasıl düşünürsün bilemedim ve beni yargılamanı istemedim. Verebileceğin tepkiden korktuğum için kaçıyordum." dedi.

Ceyda "Hadi ama en fazla ne olabilirdi ki şimdiye kadar kaçtığın sürede daha mutlu olabilirdik. Ayrıca İlker ne ya?" dedi, son kısımı soğuk bir sesle söylemişti. Dilara muhabbetin uzayacağını anladığında son kısmı umursmadı ve direkt mutlu olabilirdik kısmına bakarak yavaş yavaş Ceyda'ya yaklaştı " Hala mutlu olabiliriz hatta çok daha mutlu."

Ceyda konuşurken her ne kadar cürretkar ve cesur gözükse de Dilara ona böyle bakıp böyle yaklaşınca bir anda neler döndüğünün farkına vardı. Kızlar tuvaletinde, hoşlandığı kıza bağırıyordu.

Dilara Ceyda'ya biraz daha yaklaşıp "Ceyda." dedi "Seni üzmeyi hiç istememiştim. Doğrusu seni ilk gördüğümden beri aklımda ve kalbimde tek sen varsın. Ve ben o gece büyük bir risk alarak seni öptüm."

"Ama biliyor musun? Pişmanım. Keşke normal bir şekilde sana çıkma teklif etseydim. Keşke seni eve bıraktıpımda kapıbın önünde öpseydim seni. Keşke bu bir hafta boyunca seni ve kendimi bu kadar hırpalamasaydım. Ama şu an pişmanlıklarımın bir faydası yok. Eğer sen de izin verirsen, seni tam burada öpmeden evime gidip seni öpmediğim için pişman olmak istemiyorum."

Ceyda Dilara bir şey daha diyemeden kendini kızın kollarına attı ve dudaklarıbı birleştirdi. Öpüşmeleri masumdu. Sevgi doluydu... Ceyda hayatında hiç bu kadar değerli hissetmemişti. Dilara ona çok değer veriyordu. Bunu; onu öpüşünden,onu tutuşundan, onu kavrayışından anlayabilirdi herkes.

Ayrıldıklarında Dilara alnını kendinden kısa olan kızın alnına yasladı ve "Bu Perşembe benimle akşam yemeğine çıkar mısın?" dedi. Ceyda güldü. "Evet."

Sellaaaam!

Ben tatlı yazarınız mavi ve bölümü ben yazdım bu benim için büyük adım neyse.
Bir dahaki bölümde neler neler artık.

💙&

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Oct 15, 2020 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

SON DAKİKA!Where stories live. Discover now