SON DAKİKA!

0.1 // Önemli Bir Röportaj

"Son dakika! Barış Semi ve uzun süreli sevgilisi Amelia İvanov ayrıldılar mı? Uzun süredir uzun mesafeli ilişkiyi yürütmeye çalışan çift sonunda ayrılık kararı mı aldılar?"

Gökhan televizyonu kapatıp elindeki kumandayla televizyonu işaret etti ve "Evet. Bu haber altın değerinde. Barış Semi ile ilk röportajı yapan, kazanır. Ve biz randevu aldık bile. Röportaja en iyi çalışanlarımızdan biri olan Çiğdem'i gönderiyoruz. Herkesin elindekileri bırakıp bu habere yoğunlaşmasını istiyorum." dedi.

Gökhan'ın sözleriyle toplantı bitmişti. Herkes masalarına dönerken Çiğdem en son giden olmayı seçmiş ve Gökhan'ın yanına ilerlemişti. Gökhan dosyalarını toparlarken yanındaki kıza gülümsemiş ve "Kaptın gene en iyi işi." demişti. Çiğdem "Aynen. En iyi iş bu. Masamda kendi halimde, önemli haberler yazmak varken bir dizi oyuncusunun aşk hayatı hakkında bir röportaj yapmak kesinlikle en iyi iş." dedi alayla.

Gökhan gülümsedi. O ikisi aynı mahallede büyümüşlerdi. Birbirlerinin en yakın arkadaşıydılar. Aynı mesleği seçmeleri de kaçınılmaz olmuştu. Hatta Çiğdem bu gazetedeki işini Gökhan'a borçluydu.

Onlar yapılacak röportaj hakkında tartışırken içeriye Dilara girmişti. Bıkkınlıkla "Çiğdem. Ceyda seninle konuşmak istiyor. Biliyorsun senin röportaj yapacağın adama takık. Neden olduğunu anlayamasam da... Yine de sanırım onun için bir tane imzalı fotoğraf almanı isteyecek." dedi Dilara. Çiğdem güldü ve Gökhan'ın koluna dokunup "Sonra görüşürüz." dedi odadan çıkmadan önce.

Çiğdem ve Dilara yan yana olan masalarına ilerlerken Dilara söyleniyordu. "Hayır, bu ülkenin kızları yoklukta mı? Barış Semi'nin beğenilecek nesi var ki?" Çiğdem omzunu silkti ve "Bilmem. Ara sıra Betül'le oturup dizilerini izliyoruz. Allah var, yakışıklı adam." dedi. Dilara ise öğürmekle yetinmişti.

Masalarına ulaşınca Ceyda hemen fotokopi makinesinin başından ayrılıp onların yanına geldi ve "Çiğdem!" dedi heyecanla. Ceyda bu işte yeniydi. Aslında bu işte bile değildi. Gazetecilik okuyordu ve stajını bu gazetede yapıyordu. Geldiğinden beri ise ona yürüyenlerin haddi hesabı yoktu. Ama Dilara onların gözlerini iyi korkutmuş olmalı ki artık kimse Ceyda'ya öyle yanaşamıyordu.

Ceyda hemen Çiğdem'in koluna asılıp "Çiğdem. Biliyorsun ki ben Barış Semi'nin büyük bir hayranıyım. Senden rica etsem ondan benim için imzalı bir fotoğraf alabilir misin?" dedi. Çiğdem işten sıyrılmak için "Ama şimdi fotoğrafı nerede bulacağız ki?" dedi. Ceyda hemen çantasına gidip elinde bir fotoğrafla geri döndü. "Her ihtimale karşı yanımda taşıyorum. Bunu imzalatabilir misin?" Çiğdem ona şaşkınlıkla bakarken zamanında kendisinin de sevdiği bir oyuncuya karşı böyle olduğunu hatırladı ve başını sallayıp fotoğrafı aldı. Dilara ise o sırada Ceyda ve Çiğdem ikilisine dilini çıkartmakla meşguldü.

***

Çiğdem hiç rahat değildi. Aynadaki aksine bakarken Betül'ün onu hazırlama konusunda biraz abarttığını düşünüyordu. Ağzı yüzü un olan Betül mutfaktan çıktı ve arkadaşının yanına gelip "Hiç burnunu kıvırma küçük hanım. Önemli biriyle röportajına eşofman ve tişörtle gidemezsin." dedi. Çiğdem ise söylenip "Ama partiye giden on sekiz yaşındaki aptal bir kıza benziyorum." dedi. Betül onun poposuna vurmak için duruş alırken Çiğdem hemen kaçtı ve "Sakın o unlu ellerinle elbiseye dokunma." dedi. Betül gülüp "Hani beğenmemiştin elbiseyi?" dedi. Çiğdem elinisesimin eteğini düzeltirken "Beğendim. Beğenmesem o kadar para bayılmazdım değil mi?" dedi.

Betül başını sallayıp "Aynen öyle. Şimdi evden çık ve o röportajı yap. Sonra da Gökhan'la buraya gelin ve yeni tarifim olan kirazlı kurabiyemi deneyin." dedi. Çiğdem başını salladı ve çantasını kontrol ederken "Ceyda ve Dilara'yı da çağırayım mı?" dedi. "Onlar da senin yaptığın mucizelere bayılıyorlar." Betül gururu okşanmış bir şekilde gülümseyip "Olur. Ne kadar fazla o kadar iyi." dedi.