0.3 // Mükemmel Randevu

33 3 0
                                    

Çiğdem o günden sonra telefonuna daha fazla bakar olmuştu. Röportajın temize çekilmiş halini Gökhan'a kontrol ettirdikten sonra masasına dönerken durdu ve elindeki dosyaları masaya koyup telefonunu çıkarttı. O gece Gökhan erken ayrılmıştı. Kızları bir yere kadar tolere edebiliyordu. Kızlar yalnız kalınca Çiğdem'e büyük bir baskı yapmışlardı ve Çiğdem en nihayetinde tanıdığı en zeki adamın sözünden çıkıp Barış Semi'nin numarasını kaydetmişti.

Çiğdem B harfine gelip bekledi biraz. Parmağı ünlü oyuncunun adının yazılı olduğu yerde bekliyordu. En sonunda Çiğdem gelen cesaretle onu aradı. Telefon çalarken Çiğdem stresten dudaklarını çiğniyordu. En sonunda telefon açıldığında Barış Semi'nin sesi duyuldu. "Alo? Efendim?"

Çiğdem bir süre kalakaldı. "Umm. Ben... Ben Çiğdem Enfal. Birkaç gün önce bir röportaj yapmıştık?" Barış'ın gülümsemesini bile duyabiliyordu Çiğdem. "Ah evet. Çiğdem Hanım. Neden aradınız acaba?" Çiğdem masasındaki dosyalara bakarken "Umm... Röportaj, onun için aradım. Bitti. Gelecek sayımızda yayımlayacağız."  dedi. Barış "Harika!" dedi. Çiğdem de başını salladı. "Evet. Tamam. Bunu söylemek istemiştim sadece. Hoşça kalın."

Çiğdem utançtan kızaran yüzünü yıkamak için telefonunu kapatacakken Barış'ın sesi öbür hattan duyuldu. "Hey. Çiğdem. Çiğdem Hanım?" Çiğdem telefonunu yine kulağına götürdü. Barış "Şey, merak ediyordum da... benimle bir akşam yemeği yemek ister misin?" dedi. Çiğdem ayaklarına baktı. "N-Niçin?" Barış bir an ne diyeceğini bilemedi. "Bilmem. Konuşmak için? Yemek yemek? Birbirimizi tanımak?" Çiğdem başını salladı. "Tamam. Olabilir sanırım." Barış öbür taraftan gülümsedi. "Harika! O zaman seni bu akşam saat yedide konum atacağın yerden alırım?" Çiğdem şaşkınlıkla "Bu akşam? Yani, evet. Uygunum, sanırım." dedi. Barış başını salladı. "Harika o zaman. Görüşürüz." Çiğdem masasına döndüğünde Dilara'ya baktı. "Dilara ben bir bok yedim."

***

Kızlar Çiğdem'in yatağına serdikleri elbiseleri incelerken Çiğdem onlara çaktırmadan mavi elbisesini aldı ve lavaboya kaçtı. Çiğdem giydiği elbise ve topuz yaptığı saçlarıyla lavabodan çıkınca Betül telaşlı bir kızgınlıkla "Seni arıyoruz kızım ya!" dedi. Çiğdem aynaya bakarken "Biraz daha arayın. Bakın bakayım mutfakta mıyım?" dedi ve ona öpücük attı. Betül öfkeyle gözlerini devirirken Çiğdem çantasını alıp "Kızlar. Barış Bey gelmek üzeredir. Ben hazırım." dedi. Ceyda "Kızım adamla randevuya çıkıyorsun. Ona Bey demeyi bıraksan mı?" diyince Dilara ona dönüp ukala bir cevap vermek adına "Sence bu teklifi Barış Bey yapmamalı mıydı?" dedi ama onunla göz göze gelince hemen gözlerini kaçırdı. Ceyda daha kötü bir durumdaydı. İkisi de inatla o gece olanlar olmamış gibi yapıyorlardı.

Çiğdem'in telefonu çalınca kızlar hemen onun dibine girip ekrana baktılar. Ama arayan Gökhan'dı. Çiğdem hemen açtı telefonunu ve kulağına götürdü. Gökhan "Çiğdem. Size geliyorum. Hadi in." dedi. Çiğdem "Ne? Niye ki?" dedi. Gökhan sebebi çok açıkmış gibi "Bugün ligin ilk maçı var ya? İzlemeye gitmeyecek miyiz bir yere?" dedi. Çiğdem eliyle alnına vurup "Ben onu unuttum ya." dedi. Konuşmayı Çiğdem'in dibine girdiği için duyan Betül telefonu arkadaşından aldı ve "Gökhan. Üzgünüm kuşum ama kızın randevusu var. Ben burada maçı kayda alırım, yarın izlersiniz." diyip telefonu kapattı. Çiğdem ona ayıplarcasına bakarken Betül omzunu silkti. Ceyda Betül'ün yaptığına hak vererek "Betül haklı Çiğdem. Uzun süredir çıkacağın ilk randevu bu. Dikkatinin dağılmasına izin veremezsin." dedi. Çiğdem ofladı ama hala Betül'ün elinde olan telefonu çalınca zıpladı ve hemen telefonu açtı. Arayan Barış'tı bu sefer.

"Alo? Çiğdem... Hanım? Ben geldim." dedi. Hanım demesi gerekip gerekmediğinden emin değildi o da. Çiğdem gülümseyip çantasını omzuna taktı ve "Tamam Barış Bey. İniyorum şimdi." dedi. Ceyda Çiğdem çıkmadan önce üstüne parfümü boşlatırken Betül onu zar zor durdurdu ve "Yeter kızım ya." dedi. Çiğdem en sonunda onlardan kurtulunca merdivenlerden indi ve apartmandan çıktı.

SON DAKİKA!Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt