0.2 // Kurabiyeler

44 3 0
                                    

Çiğdem röportaj için çıkmıştı ofisten. Dilara sandalyesinde dönüp kalemini dudağıyla burnu arasında durdurmaya çalışıyordu. Ardından durup heyecanlı heyecanlı fotokopi çekme işine geri dönen Ceyda'ya baktı. Ve nasıl tanıştıklarını hatırladı.

Bir sene öncesiydi. Dilara binanın kapısının önünde kendini sakinleştirmeye çalışan kıza rastlamıştı sabehleyin. Kız üniversiteye yeni başlamıştı muhtemelen, genç gözüküyordu. Dilara kızın güzelliğini içten içe takdir ederken onunla konuşmaya karar verdi. Ve kızın yanına gitti. Bir anda yanında beliren kişiyle korkan Ceyda kıza baktı. Dilara onun bu irkilmesine gülüp "Burda yeni misin?" dedi. Ceyda başını salladı ve ümitsizce "Staj yapacak yer arıyordum ve... Ah, kimi kandırıyorum ki? Hiç şansım yok burda." dedi.

Dilara hemen "Nereden bilebilirsin ki?" dedi. "Gel hadi sana yolu göstereyim, ben burda çalışıyorum." Ceyda ona heyecanla bakıp kafasını salladı ve binaya ilerlemeye başladılar. Genel müdürün odasının önüne geldiklerinde Ceyda Dilara'ya dönüp "Bu arada ben Ceyda." dedi. Dilara sırıtıp "Ben de Dilara, şimdi gir ve o işi al" dedi.

Dilara'nın bir gözü Ceyda içeride olduğu sürece patronunun odasının üstünde olmuştu. Ona bir şeyler anlatmaya çalışan Çiğdem ise sertçe onun dizine vurup "Hey! Aşık mısın kızım bu ne hal?" dedi. Dilara ona bakıp "Ha?" demişti. Çiğdem kendini tekrara edecekken Dilara'nın onu hiç dinlemediğini fark etti ve "Ah boş versene." dedi. Dilara onun gittiğini fark etmemişti bile.

Müdürün kapısı açılınca içeriden mutlu bir Ceyda çıkmıştı. Onu gören Dilara hemen ayağa kalkıp ona ilerledi ve "Yüzünde güller açmasından işi aldığını mı nalamalıyım?" dedi. Ceyda heyecanla başını salladı. Dilara ona gülümseyip "Harika! Artık her gün görüşebiliriz. Gel, sana bu ofisin en güzel yerini göstereyim." dedi ve kızın kolunu tutup onu kahve makinelerinin yanına götürdü. Zaten orada olup Çiğdem'le kahve içen Gökhan Dilara'ya bakıp "Yanındaki kim?" dedi. Dilara Ceyda'yı gösterip "Yeni iş arkadaşımız. Burada staj yapacak. Adı Ceyda." dedi. Gökhan gülüp elindeki karton kahve bardağını çöpe attı ve "Stajdan kastın gün boyu fotokopi çekmek olsa gerek." diyip Çiğdem'e döndü. "Akşama evde görüşürüz. Şimdi yapacak işlerim var."

Gökhan giderken Ceyda kibarlıktan "Çok hoş bir erkek arkadaşın var." dedi. Çiğdem daha bir şey söyleyemeden Dilara gülmeye başladı. "Ceyda sen de." dedi. "O ikisi tamamen arkadaşlar." Çiğdem de onu onayladı ve "Evet. Arkadaşız." dedi. Ceyda anlamayarak "Ama evde görüşürüz derken o zaman?" dedi. Çiğdem gülerek "Oh, benim ev arkadaşım Betül, deli kızdır, yeni bir pasta tarifi geliştirdi de. Onu denemeye gelecek. İstersen sen de gelebilirsin." dedi. Ceyda utanarak başını salladı. Dilara ise içinden hala kızın güzelliğini takdir ediyordu.

***

İnanın bize, Dilara da nasıl olduğunu anlamamıştı. Ne zaman bu kızdan hoşlanmaya başlamıştı, ne zaman ona yaklaşan erkekleri korkutmaya başlamıştı, ne zaman her an onu düşünür olmuştu; bilmiyordu. Ama bildiği bir şey vardı. Karşılıksız olsa bile bu kızı sevmek güzeldi. Ceyda ceketini çantasına asıp Dilara'nın yanına geldiğinde Dilara hala rüyalardaydı. Ceyda onu dürtünce kendine gelen Dilara ona baktı. Ceyda gülüp "Günaydın tembel şirin. Hadi, çıkmalıyız." dedi. Dilara başını sallayıp çantasını toparlamaya başladı. Bu akşam Betül'ün yeni kurabiyesini tatmaya gideceklerdi.

Taksiyle olan yolculukları on dakika sürmüştü. Ceyda heyecanla "Betül harikalar yaratmıyor mu her seferinde?" dedi. Dilara başını salladı. "Evet. Onun gibi bir ev arkadaşı için sol kolumu verirdim." Ceyda gülüp "Hepsini geç ya. Ben onun gibi bir sevgili için iki kolumu birden veririm." dedi içeri girerken. Dilara ise kalakalmıştı. Ceyda ne demişti az önce? Kız arkadaş demişti. Belki de durumu o kadar da ümitsiz sayılmazdı.

SON DAKİKA!Donde viven las historias. Descúbrelo ahora