•B.P.A | Kalp Yanığı & BÖLÜM 22: SEN BEN DEĞİL BİZ OLMAK 🏰

2.1K 1.3K 108
                                    

•Medya: Tuğba Akdal

Ups! Gambar ini tidak mengikuti Pedoman Konten kami. Untuk melanjutkan publikasi, hapuslah gambar ini atau unggah gambar lain.

•Medya: Tuğba Akdal

Başlangıç Tarihi 💙 :

Başlangıç Saati 💙 :

Buraya da BeyKu için mavi ve siyah kalp bırakalım. 💙

Satır arası yorumlar yapmayı ve görüşlerinizi belirtmeyi unutmayın. Keyifli okumalar. 💙

Bölüm Şarkısı: NF - That's Alright

Kucağımda ürkek bir ceylan gibi başını göğsüme yaslayan minik bedenle mezarlıktan çıktığımda; yağan yağmurun hızı biraz azalmış, yüzüme düşen damlaların durmasına neden olmuştu. Tebessüm edip başımı kaldırarak gökyüzüne baktım. Tam da tahmin ettiğim gibi yıldızlar ortaya çıkmıştı ve önceki geceler baktığıma oranla daha net görünüyorlardı.

Aslında orada gerçekten milyonlarca yıldız olduğu düşünülse de tek bir yıldız vardı. Güneş, oradaki asıl yıldızdı bana göre. Çünkü gece ile gündüzün oluşmasında fazlasıyla etkiye sahipti. Ama Ay olmazsa o da olamazdı. O olmazsa ne gece ne de gündüz oluşurdu. İkisi birbirine zıt olsa da birbirinden kopamaz, ayrılamazlardı. Evet, uzun süre bir araya gelemiyorlardı fakat yılın onlara ayrılan tek günü bile ikisine yetiyordu. En azından bir araya geldikleri için mutlu oluyorlardı.

Ay, Güneş'in varlığı ile geceyi aydınlatıyordu. Güneş, Ay'ın gelmesi için hiçbir şeyi umursamadan geceyi bekliyordu. Kavuşamasa da sevdiğinin orada olduğunu biliyordu.

Belki de bu yüzden onlara ayrılan tek gün hariç bir araya gelmemeyi kabul ediyor, sabrediyordu. Kim bilir? Belki bu düşünce dahi onun dayanmasına yetiyordu? Sevmek illa bir bedene sahip olmak mı demekti? Ya da birlikte olduğu kişiyi istediği gibi yönetip, ona dokunma hakkı olduğunu savunmak mıydı?

Kesinlikle böyle olamazdı. Eğer böyle bir tanımı ve ona yönelik amacı olsaydı... Kucağımdaki masum meleğin kalbime dokunduğunu hissedemezdim. Onun sayesinde davranışlarımda değişiklik yaşamazdım. Bana yaşattığı duygular kanıtlanamaz, anlatılamazdı. Bizim yaşayıp hissettiklerimiz... Ne anlatılabilir ne de kanıtlanabilir türdendi. Kelimelere dökmeye çalışsam anlatamazdım. Yetersiz kalırdı. "Seni seviyorum." Sözünün yetersiz kalması gibi... İster kanıtlamaya çalışın ister anlatmaya... Her türlü somut olan delil, yazılan cümlenin anlamı olmazdı. Yaşadığımız hisler kanıtlanabilir değildi ki? Kanıtlanabilsin de somut bir gerçekliği olsun. Oysaki yaşayan çoğu kişi somut sanıyordu ve bu yüzden gerçekten birlikte olacakları kişiyi ya fark edemiyor ya da bulamıyorlardı. Dudaklarıma yerleşen tebessüm genişlediğinde, annemin evi terk etmeden önceki gece benim uyumamı beklerken söylediği sözler aklıma geldi.

BUZDAN PRENSİN AŞKI | S.A.S 🏰Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang