DEAL? | Justin Bieber

Final*yeni başlangıçlar kötü sonla biter*

Merhaba benim güzel okuyucularım. İlk önce şunu söylemek isterim ki hepiniz birbirinizden kıymetlisiniz benim için. Aslında daha önce bitirecektim hikayeyi fakat hikaye okurları arttıkça kıyamadım,kıyamayınca da bu bölümü atmazsam içimde kötü hisler kalacaktı. Yayımlıyorum. İyi okumalar,yorum atarsanız sevinirim çünkü ilk kez kendime güvenip tam anlamıyla bir hikaye bitiriyorum. Teşekkürler her şey için,sizleri seviyorum,iyiki varsınız.

Justin'in ağızından;

Öne doğru adım atmamla patlayan silah sesinin beynimde çınlaması bir oldu. Ne olduğunu anlayamadan kulaklarıma dolan o ses ile içim tir tir tiredi. Korkum,öfkemden daha büyüktü şuan. Gözlerimi vücuduma çevirdim. Birşeyim yoktu. Yara,iz,kanama. Hiçbir şey.

Arkama döndüğümde dönmemek için Tanrı'ya yalvarışlarım içimden kopuyordu. Katherine başından vurulmuştu ve güçsüz,kanlar içindeki bedeni gözlerimin önünde yere düşerken ellerim ve ayaklarım uyuşmuş şekilde öylece bakıyordum. Çığlıklarım,küfür edişlerim,lanetlerim birbirine karışmış durumda iken tutmayan dizlerim ile yere attım kendimi. Güzel ve masum olan yüzünü son kez aldım ellerim arasında. Ellerim,üzerim,heryerim kan içindeydi ama umursamıyordum. Çünkü sevdiğim kadının cansız bedeni kollarımda duruyordu, henüz ona yeni kavuşmuşken ellerimden kayıp gitmesi kahrediyor beni.

Ağladım. Olduğum yerde, sokağın ortasında sabaha kadar ağladım. Bir an olsun dinmeyen göz yaşlarım hıçkırıklarıma sebep oluyordu. Ben yeni kazanıp kaybettiğim şeylere sevdiğim kadını da ekledim.

*1yıl sonra Katherine'in ölüm yıl dönümünde*

"Bak güzelim,geldim işte buradayım. Sana geçen geldiğimde en sevdiğim çiçeklerden bulamamıştım ama bak,söz verdiğim gibi getirdim buradalar. Şimdi toprağının üzerine koyuyorum ki istediğin gibi koklayabilesin. Bu çiçekleri çok severim çünkü çok güzel kokarlar ve eminim ki sende seveceksin. Sen kadar güzeller gözümde.

Biliyor musun sen gittiğinde Bella çok kötü oldu,ama ben iyiyim. Üzülmüyorum artık çünkü. Yanımda olduğunu biliyorum.Ve beni gördüğünde umarım hala sana olan sevgim ve özlemimi de görüyorsundur.Ve sana yemin ederim bir kez olsun tereddüt bile etmedim özlemimden. Her an ve her saniye yanımdasın. Biz seninle ne kadar uzak olsak ta bir o kadar yakınız.

Çünkü sen benim hep sol yanımdaydın ve bir an olsun ayrılmadın. O gün kollarım arasında yatarken birkez daha pişman oldum yaptıklarım için. Yaptığım tüm orospu çocukluğu için. Her geldiğimde özür dilememden sıkılmış olabilirsin ama ben vazgeçmeyeceğim. Affedersin ama unutmazsın bunu çok iyi biliyorum fakat bana kırgın olmanı asla istemem güzel kalpli meleğim. Bak gördün mü? Korkutuğum şey başıma geldi işte,kahroluyorum çünkü seni kaybettim.

Hatırlıyor musun? O gün bana birlikte uyumak istediğini söylemiştin. Ben de 'başka şekilde olması mümkün mü' demiştim. Mümkünmüş papatyam. İkimiz farklı yerlerde yatıyoruz artık.

Benim yüzümden havalimanına geldiğin için binlerce kez lanet okuyorum kendime durmadan. Ne işin var o lanet sikik yerde değil mi?"

Yutkundum. Bir yandan göz yaşlarım yanaklarımı ıslatıyordu bir yandan ise mezarın üzerinde olan toprakları seviyordum. Her hafta ziyarete gelirdim burayı. İçimi dökerdim, yaşadıklarımı anlatırdım ona. Sikik mezar taşında adını her gördüğümde daha da çok ağlamaya başlardım. Josh yüzünden hayatına son vermişti Katherine. Henüz onu yeni kazanmışken.

Konuşmak için ağzımı araladım ama boğazımda bir yumru oluştu. Acıyla yutkunduğumda tekrar ağzımı araladım.

"Beni orada bekle, çünkü sana orada yine sapıklık yapacağım" yanan gözlerimi kısıp küçük bir gülümseme koydum yüzüme. Ne halde olduğumu bilmiyordum ama gözlerim yanıyordu ve saçlarım dağınıktı. Acıdan gözlerimi açamıyorken uzandım toprağa. "Geri geleceğim."

Uykusuzluktan açılmayan gözlerim karardı o arada. Yavaş yavaş gözlerimi kapatıp uykuya dalmadan önce son düşündüğüm şey ne kadar güzel gülümsediğiydi.