third

478 11 9
                                    

Tekrardan merhaba küçük sevdiceğim,

Biliyorum, kim olduğumu merak ediyorsun elbette, fakat bunları başka türlü söyleyemezdim. Anla beni. Sadece anlatmam gerek, bunu kendime ve içimdeki sonsuz sevgiye borçluyum.

Yine bir gün seni izliyordum, sessizce. Sanki biraz mutsuz geldin gözüme, eve gidene kadar adımlarını saydığına yemin edebilirim, tabii kanıtlayamam orası ayrı. Sonra, biliyorum, ilk aşkını gördün. Ama ona nasıl baktığını bir ben bir de Tanrı gördük ve içim eridi, içim eridi çünkü biliyordum asla bana öyle bakmazdın. Tüm dünyayı sersem önüne, yine bana öyle bakmazdın. Çünkü gözlerindeki gerçek aşktı. Tıpkı senin bendeki aşkın gibi. Masum, içten.

Daha sonra ben seni ilk gördüğüm yere gittim. Tekrar aynı şekilde, aynı ağacın altına yattım. Hayallere daldım. Bana baktığını düşündüm Bieber, ama öyle değil, benim sana baktığım gibi bakmanı. Gelecek hayalleri kurarak, hep bir ümitle... Ama içten içe biliyordum, sen bana asla öyle bakmayacaktın, asla üzüntümle üzülmeyecek, asla gülüşümle sevinmeyecektim.

Bazen bu duygularda kayboluyorum Bieber. Bu karamsarlık beni bitiriyor.

Şimdi söyle bana Drew, haksız mıyım saklanmakta? Bu duygularla boğuşurken insan, bir de gerçekle nasıl yüzleşsin?

Affet beni sevdiceğim, seninde vaktini çalıyorum işte, yoksa hayatını anlamsizlastirmak ve bir vakit kaybı olmak değil niyetim. Sadece bunları anlatmam gerek çünkü çok vaktim kalmadı...

~Asla sevmeyeceğin...

secret notes || jdbWhere stories live. Discover now