-13-

966 42 5
                                    

Adasu'dan...

Bana öyle bir bakışı vardı ki gözlerindeki pırıltı beni benden almıştı.Bu kadar mutlu olucağı hiç aklımın ucundan geçmezdi ama onu öyle görmek beni mutlu etmişti.Ne olursa olsun bana bu kadar şeyi söylemesi bile beni kendine hayran bırakmıştı.Belki çok sonra söylemişti bunları ama bur erkeğin bu kadar itirafı artı ardına yapması kesinlikle zordu.İmkansız gibi birşeydi ama gidemezdi çünkü bırakmazdım artık onu.Yanıma geldiğinde gülümsedim.Oda bana gülümsedi ama kalkamayacağımdan ondan yardım istemeliydim.

"Şey deniz beni odama götürürmüsün" dediğimde başımı eğmiştim.Güldü " Utanma prenses" dedi ve beni kendine yaslayıp kaldırdığında kolları boynuna sarıp başımı göhsüne yasladım.Odama gitdiğimizde beni dikkatlice yatağa bıraktığında hafifçe yana kayarak ona yer açtığımda gülümsemesi daha da genişledi.O kapıdan çıkmadığından beri gülümsüyor oluşu gözümden kaçmamıştı ve bu beni mutlu ediyordu.Yanıma uzandığında ona 'Ne yapıyorsun' bakışı attığımda bi an gülümsemesi silindi

"Yanında yatıcam" dediğinde güldüm."Ona birşey diyen yok ama şahsen pantolon uyurken insanı rahatsız eder yani ben öyle biliyorum" dediğimde güldü

"Bunu bana kucağıma almama bile utanan bir kız mı söyledi" dediğinde kafasına vurdum.Salak daha da utandırıyordu ama benim yüzümden rahatsız uyumasınıda istemiyordum.

"Peki prenses emir büyük yerden" diyip yattığı yerden kalktı ve pantolonunu ve blüzünü çıkarıp tekrar yanıma uzandı ve beni kolunun altına alıp kendine çekti.Birşey bu kadar yanlışken nasıl bu kadar doğru gelebilirdi ki bir insana.Ama onun yanında onun kokusuyla uyumak özledi ve şu an kokusuyla sarhoş olarak uyumak bana bahşedilmiş en güzel hediyeydi...

_______

Gözlerimi açtığımda ilk gördüğüm beni izleyen iki çift göz olmuştu.Gülümsedim "Günaydın"

"Günaydın prenses " dediğinde merak ettiğim soruyu sordum .

" Sen hiç uyumadın mı gözlerin niye kıpkıpmızı" dediğimde sanki 'inek yumurtladı' demişim gibi baktı

"Benim kollarımın arasında bir hazine saklıyken uyumam salaklık olurdu bu kadar saat seni izledim ama az geldi tekrar uyuyabilirsin seni bütün benliğinle keşfetmek istiyorum" dedi ardından direk ekledi "Ama şimdi kahvaltı zamanı prenses sen yat ben sana güzel bir kahvaltı tepsisi hazırlıyım " dediğinde başımı salladım.Bi anda dudağımda hissettiğim sıcaklıkla kapı sesi duydum.Salak şey öpüp kaçmıştı.Karnımı açıp baktığımda morluk sarartıya dönmüştü ve eskisi kadar acımıyordu yani iyileşiyordu..

Sonra geceyi düşündüm.Onu ve beni.Peki ya derin ve tehtitleri.O kadar şey umrumda olmazdı ama deniz bu kadar rahat olduğuna göre bilmiyordu derinin yaptığını.Yada sadece mutluluğumuzu bozmamayı düşünüyordu ama arada kalmıştım.Eğer söylersem ve bilmiyorsa kötü şeyler yapabilirdi veya biliyorsa ve şu an sakin davranıyorsa ne olucağı pek kesin değildi.Ben düşüncelere dalmışken kapı açıldı ve elinde tepsiyle deniz içeri girdi.

"Şimdi bunların hepsini bitiriyorsun ve bir an önce iyileşiyorsun" dediğinde bakışlarımı ondan alıp tepsiye yönelttim

İyi de ben bu kadar şeyi yersem obezite rekoru kırardım.Ya tamam abarttım ama küçücük bir midem için bu bana 3 günük yemekti neredeyse.

"Beraber yiyelim mi" diyip yavru köpek bakışları atmaya çalıştığımda yanıma gelip tepsiyi hafifçe ortaladı Ve gülüşmelerin bolca olduğu bir kahvaltıya başladık...

_______

Kahvaltıdan sonra kalktım ve giyinip okula gitmek için evden çıktık.Arabaya bindikten sonra "Kemerler" dediğinde söylediğine uyup kemerimi taktım ve okula doğru sürmeye başladı.

KARANLIKTAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin