BENİM ŞEHRİM ONA HAYATTI

270 88 147
                                    

6

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

6.BÖLÜM:

BENİM ŞEHRİM ONA HAYATTI

Kalbim acıyordu. O bilmiyordu, ona olan aşkım; kalbimi yaralıyordu. Bir gülüşü vardı kalbimi hızlandıran, bir bakışı vardı kalbimi alevlere bırakan... Lavların arasından bile bile yürüyordum bile bile yapıyordum bunu kendime. Her seferinde o gülüşünün tuzağına yakalanıyordum. Çağırıyordu beni, koşa koşa gidiyordum ben de o ateşe... bile bile ona koşuyordum işte...

O beni sevmiyordu ben ise ona ateşe koşacak kadar aşıktım...

Uçaktan ineli üç saat olmuştu. Annemlere hala kızgındım. Barlas'a da kırgındım, gerçi o kadar tanımadığım adama kırgın oluşum en çok da kalbimi yaralıyordu. Kandırılmıştım resmen.

Evin balkonunda oturmuş karşıyı izlerken babam seslenmişti ama cevap vermemiştim. Konuşasım yoktu. Gidesim vardı, bu lanet şehirden.

"Prensesim, hala kızgın mısın bize?" babam usul usul yanıma yaklaşmış beni kollarının arasına almıştı ama ben ne sarılıyordum ne de yüzümdeki o soğukluğu değiştirmiştim. Tepkisiz bir şekilde öylecene karşıya bakmaya devam ediyordum. Buraya ilk adımı attığım an komşular başıma üşümüştü. Onlara sıcak bir sarılış versem de içten içe gülesim bile yoktu.

Babam bu sefer saçlarımdan öpünce gözlerim istemsizce kapandı.

"Hasretinden annen mahvoldu güzel kızım? Sana hasret çekmek istemememiz normal değil mi?"

"Madem o kadar hasret çekiyordunuz yanıma gelirdiniz baba. Kendi evinize, yaşadığım eve..." bıçak açmayan dudaklarımı aralandığımda kırgınca konuşmuştum.

"Bizim evimiz burası bebeğim." dedi düzeltme yaparcasına. Derin iç çektim.

"Yapma baba!" diye yakındım başımı ona doğru çevirirken. "Ben nedenini bilmiyor muyum sanki? Teyzemi kaybetti o evde. Kaçmak istediniz çünkü acı veriyordu."

"Sarışın'ımın orada güzel anısı çok azdı kızım. Orada kaldıkça mahvolacaktı, gözümün önünde erimesine izin veremezdim." konuşurken bile anneme kıyamıyordu, acısı hala tazeymiş gibi anlatıyordu. Çok seviyordu annemi, onun eriyişine dayanamayacak kadar çok hem de.

"Başka bir ev tutardınız baba? İllaki oradan gitmek istemezdiniz." hala ikna etmeye çalışıyordum.

"Çok soru sordun yine. Hadi kalk bakalım! Sarışınım yine harlanmasın! Bu yaşlılık iyice çekilmez yaptı." babamın şikâyet ve serzenişiyle anında annem arkamızda biterken elinde bir adet terlik ve yüzünde ise öfke vardı. Tereddütle dudaklarımızı ısırdığımız zaman babam sessizce bana bir şeyler fısıldadı.

YANGINDA KALAN O GÖZLERWhere stories live. Discover now