Çikolata

59 15 3
                                    

Tom Odell-Another Love

Ağlamak istiyorum, aşık olmak istiyorum.
Ama bütün göz yaşlarım tükendi.

...

Yorgunluk. Devam edebilecek gücü kendinde bulamama hissi.

Fiziksel veya ruhsal anlamda çöküş.

Yorgunluktan ayakta duracak halim kalmamıştı. Yere oturup biraz dinlenmeyi düşündüm. Sonra yere oturmak istemeyeceğimi fark ettim. Pis ve soğuktu. Şortum tozlanabilir, bacaklarım üşüyebilirdi.

Her şeye rağmen ayakta durmayı seçtim. Üstümdeki yorgunluğa aldırış etmemeyi, ayakta durabilmek için savaşmayı seçtim.

Elinde su şişeleriyle yanıma gelen Ayça'ya gülümsedim. Yanıma gelir gelmez elindeki şişeyi alıp kapağını açtım.

İçtiğim su bana ne kadar çok susadığımı hatırlatmıştı. Bir şeye ne kadar çok ihtiyaç duyduğunuzu o şeyi elde ettiğinizde daha iyi anlıyordunuz.

"İlk günden çok yormadılar mı sence de? Sadece ısınmak için yaptık ama ben çok yoruldum. Bu yorgunlukla nasıl oynayacağım bilmiyorum."

Diyen Ayça'yı başımla onayladım. Bugün okulun 2. Günüydü ve normal ders saatleri bitmişti. Spor bölümü olarak hepimiz spor binasına gelmiştik. 30 dakikalık toplu bir spor etkinliği yapmıştık ısınmak için. Ama çok yorucuydu. Yazın çok spor yapamamıştım ama her gün koşuya çıkıyordum.

"Evet bu yorgunlukla bir de voleybol oynayacağız. Bir de haftaya maç var daha çok sıkacaklar."

Bıkkınlıkla söylediğim şeye bir anda arkamdan cevap geldi.

"En azından futbol oynamıyorsunuz. Ben bir de bu yorgunlukla sahaya çıkacağım."

Evren'in söylediği şeyle Ayça ve ben kıkırdadık. Haklıydı. Biz koşmak zorunda değildik ama voleybol da yoruyordu. Her şeye rağmen sporu seviyordum.

"Sizin maçınız var mı haftaya?"

Aslında merak ettiğimden değil de konu açmak için sormuştum.

"Evet perşembe günü. Bir kız lisesiyle dostluk maçı olacak. Kolay lokmalar zaten. Geçen sene bize 3 kere yenilmişlerdi. Ve geçen sene onlarla sadece 3 maç yaptık."

Evren alayla konuşmuştu. Söylediklerine Ayça güldü. Evren'in bahsettiği okulu hatırlıyordum. Yapılan maçlardan birinde kavga çıkmıştı. O sarışın kızı Evren'in elinden zor almışlardı.

"Hatırlıyorum hatta o takımdaki kızlardan birini son maçınızda kötü dövmüştün."

Evren kahkaha attı.

"Evet ama hak etmişti. Asla pişman değilim keşke daha çok dövebilseydim. O aptal kız yüzünden disipline gidiyordum ama neyseki babam halletti de sadece cezayla kurtuldum."

"O okulun voleybol takımını hiç sevmiyorum ben ya. O kızlardan biri yüzünden bileğimi incittim. 2 hafta maçlara çıkamamıştım."

Ayça gibi ben de o takımı hiç sevmiyordum. Çok sert oynuyorlardı. Ama sanırım bu yıl geçen sene kadar onlarla maç yapmayacaktık. Ailelerimiz şikayette bulunmuşlardı. Müdür de gelecek yıl o takımla olan maçları en aza indirgeyeceğiz gibi saçma şeyler söyleyip geçiştirmişti.

"Neyse kızlar ben gidiyorum. Biraz dinleneceğim." Evren'e el sallayıp gidişini izledim.

"Loya biz de gitsek iyi olur. Geç kalmayalım hadi." Ayça'yı başımla onayladım.

Pembe Bir GökyüzüDonde viven las historias. Descúbrelo ahora