5

86 9 6
                                    

LYNN,

Tehlikeli, Sokka'yı kurtarmalı ve bolca ateşli bir yolculuk ardından, Ateş Ulusu ya da değil, bir toprağa basmaktan dolayı sevinçten çığlık atabilirdi.
Başlarından geçenlerden sonra bazı şeyleri, çok küçük detaylar da olsa, unutmaya başlıyordu. Buna bir çözüm bulması lazımdı...

Aang ve Lynn Appa'yı sevgiyle okşadı,
"Aferin oğlum, iyi iş çıkardın..."
Lynn dudağını bükerek bizona sarıldı,
"Aww, iyi işti oğlum! Çok yorulmuş olmalısın..."
O sırada gerinen Sokka üstüne alındı,
"Oh, hayır! Ben iyiyim, tazelenmiş ve Ateş bükücülerle dövüşmeye hazırım!"
Bunun üzerine Lynn alayla esmer oğlana döndü,
"Appa ile konuşuyordum."
Sokka, biraz hayal kırıklığı biraz da şaşkınlıkla durumu kurtarmaya çalıştı,
"Ah, ben de Momo'yla konuşuyordum!"
Zavallı Momo ise ne olduğundan habersiz, masum bir bakış atmakla yetindi.
(Y/n: MOMOOOOOOO)

●●●

"Hiç bekçi görmüyorum..." diye fısıldadı Sokka grubun geri kalanına.
"Ateş Ulusu, Avatar Roku'nun ölümüyle Tapınağı terk etmiş olmalı..." diye yorumladı Katara.
Lynn tapınağa uzun uzun baktı, ne olursa olsun Tapınağı terk etmeleri doğru değildi...
"Neredeyse güneş batacak, acele etmeliyiz!" Diyerek herkesi harekete geçirdi genç Avatar.
Lynn, sadece başka değişiklik olmamasını umuyordu. Kendi görevini başaramayacaksa ne yapacaktı ki?!
Dörtlü terk edilmiş tapınağa doğru koşarken Momo da arkalarından uçarak yetişiyordu.
"Bekleyin," diye Sokka herkesi durdurdu. "Sanırım bir şey duydum."
Lynn, kendini önceden izlediği bir korku filmini tekrar izler gibi hissetti yine, neden hep aniden konuşulması gerekiyordu ki?!
"Bizler Ateş Bilgeleriyiz, Avatar Tapınağı'nın koruyucuları..."
Lynn, bildiği halde aniden konuşan yaşlı adamla elini kalbinin üstüne koydu. Ağzından kaçan 'hi' sesi üçlünün ona dönmesini sağlayınca eliyle 'devam edin' işareti yaptı.
"Güzel, ben de Avatar'ım!" Diye şakıdı Aang neşeyle.
Ancak bilgeler pek de dost canlısı değildi...
"Biliyoruz." Diyerek baş bilge dörtlü ve Momo'ya doğru ateş büktü.
Neyse ki Aang hava bükerek hızlıca savurdu,
"Ben onları oyalarım, koşun!" Diye seslendi erkek kardeşi.
Lynn, orda kalıp ona yardım etmek istiyordu ancak hikayenin değişmesinden korkuyordu. Tekrar bu hatayı yapamazdı, hem Aang başının çaresine bakabilirdi...
Aang, bilgeleri yere savururken üçlü oradan koşarak uzaklaştı.
Momo, Sokka'nın omuzlarına sıkıca tutunmuş kendini güvenceye alıyordu.
Sokka ise Lynn'in elini tutmuş ve kızın arkada kalmamasını sağlıyordu, çok da hızlı bir koşucu değildi hava bükmediği sürece.
Aang'in onlara katılması çok da uzun sürmedi, bir aradan fırladı,
"Beni takip edin!"
Bu ikilinin kafasında soru işareti oluşturmuştu,
"Nereye gittiğini biliyor musun?!" Diye sordu Sokka koşarken.
Aang'in yanıtı pek de istediği o tatmin edici yanıt değildi ne yazık ki,
"Yoo." Koştuğu yolda devam ederken Lynn gözlerini devirdi, zaten öbür tarafa döneceklerdi. Hatta onun tam ortada durması bile daha mantıklıydı.
Aang döndüğü yoldan geri koştu,
"Yanlış yol, yanlış yol!"
Sokka ve Katara bir süre şaşkınca dikilince Lynn oflayarak ellerinden tutup çekiştirdi.
Aang'in davranışlarına hala şaşırıyorlar mıydı cidden?
"Geri dönün!" Diye seslendi bilge.
Ancak onların hiç de öyle bir niyeti yoktu.
Lynn tekrar görevine sinirlendi, bu gidişte on kilo vereceğine emindi bir ayda.
En sonunda bilge onları kenara sıkıştırmıştı, Lynn kendine engel olamadan ablasal bir iç güdüyle Aang'in önüne geçti, ki daha da komik olansa Sokka'nın da Lynn'in önüne geçmesiydi.
"Bekleyin! Ben sizinle dövüşmek istemiyorum." Dedi bilge, "Ben bir dostum."
Bu, Aang'in Lynn'in önüne doğru ilerlemesine yol açarken Sokka'nın Lynn'in bileğindeki eli biraz bile gevşememişti.
Aang herkesin önünde pozisyon alırken diğerleri de onu kopyaladı ancak Sokka hala bir yandan Lynn'i tutuyordu,
"Bırak bileğimi." Diye tısladı genç kız bıkarak. Elini ondan kurtarıp ovdu, bunun yapılmasından nefret ediyordu...
"Ateş Bükücüler dostumuz değil." Diye tısladı aynı az önce Lynn'in ona yaptığı gibi.
Bilge, Aang'in önünde dizlerine çöktü,
"Neden burda olduğunu biliyorum, Avatar."
Herkes pozisyonu bozmuştu şaşkınlıkla, hiçbir ateş bükücüden böyle bir şey görmemişlerdi,
"Biliyor musun?" Diye şaşkınca sordu Aang.
"Evet," Diyerek ayağa kalktı bilge, "Avatar Roku ile konuşmak istiyorsun, seni ona götürebilirim."
"Nasıl?"
Bilge, yanıt olarak duvardaki lambayı çevirdi ve çıkan boşluğa ateş büktü.
Ortaya çıkan gizli geçitle Avatar ve arkadaşlarına döndü,
"Bu yoldan..."
Ancak Zhao'nun iğrenç sesi koridorda yankılandı,
"Bulun onu!"
Lynn tiksinti ile yüzünü buruşturdu,
"Iy, Zhao..."
Bilge telaşla onlara döndü,
"Zaman daralıyor, acele edin!"
Dörtlü birbirine baktıktan sonra kafa sallayıp bilgeyle beraber gizli geçide girdiler.
Bilge onlara gizli geçitleri Roku'nun nasıl magmadan yaptığını anlatırken Sokka, sarışına döndü,
"Hey, özür dilerim." Diye fısıldadı.
Sesi alaycı değildi...
Lynn şaşkınca ona döndü, o özür mü diliyordu?
"Sen az önce benden özür mü diledin?" İğnelemiyordu, sadece şaşırmıştı. "İyi de neden?"
Sokka iç çekerek önüne döndü,
"Kendini koruyamayacağını düşündüğüm için, beni bugün kurtardığın halde hem de..." omuzları düştü, "Sadece...ne bileyim, seni korumak istedim."
Lynn ona anlayışla tebessüm etti,
"Teşekkürler Sokka ama ben zaten kendimi ve Aang'i korumak için yetiştirildim. Düşüncen çok nazik ama benim korumaya ihtiyacım yok."
Sokka iyice yerin dibine çekildiğini hissetti, belki de magama duvarların etkisiydi...
Tekrar laf etmedi.
"-işler değişti. Eski bilgeler sadece Avatar'a sadıktı. Roku'nun ölümünden sonra bilgeler Avatar'ın dönüşünü heyecanla bekliyorlardı ancak...o hiç dönmedi."
Lynn hızla bakışını kardeşine çevirdi,
"Beni bekliyorlardı..."
Sesindeki kendine olan hayal kırıklığı içini dağladı, sadece ona sarılıp her şeyin çok daha iyi olacağını söylemek istedi...
"Hey, kötü hissetme," Diyerek elini omzuna koydu Sokka. "Sadece 100 yıl geciktin!"
Lynn öfkeyle Sokka'nın omzuna vurdu,
"Kapa çeneni."
Bilge lafına devam etti,
"Avatar'ın dönüp dönmeyeceğine dair umutlarını kaybettiler. Ateş Lordu Sozin savaşı başlattığında büyükbabam ve diğer bilgeler ona katılmaya zorlandı. Ben Ateş Lordu'na hizmet etmek istemedim. Geleceğini öğrendiğimde diğer bilgelere ihanet etmem gerekeceğini biliyordu."
Aang saygıyla kafasını eğdi, yüzünde bir gülümseme vardı,
"Bana yardım ettiğin için teşekkür ederim."
Bilge karşılığında gülümsemekle yetindi, adamın yüzündeki kırışıklıklar çok da kolay bir geçmişi olmadığını gösteriyordu.
Merdivenlere yöneldiler,
"Bu merdivenler tapınağa gider, içeri girdiğinde gün ışığının Avatar Roku'nun yüzüne vurmasını bekle." Dedi. "Ancak o zaman onunla konuşabilirsin."
Tapınağa açılan geçitten çıktıklarında Lynn, Sokka'ya elini uzattı ve ona yol gösterdi.
Yüzünde alaycı bir sırıtış vardı,
"Yine çok centilmenim, değil mi Sokka?"
Sokka gülerek göz devirdi,
"Evet, Lynn... Kahramanım benim!"
İkili grubun arkasında gülüştü.
Bilge aniden şaşkınlıkla bağırdı,
"Ah, hayır!"
Şakalaşıp ikili şaklabanlığı bırakıp hemen adama döndü,
"Ne oldu?" Diye sordu Aang merakla.
"Tapınağın kapıları kapalı..." diye yanıtladı yaşlı bilge.
"Ateş bükerek açamaz mısın? Diğer kapıyı açtığın gibi." Diye fikir öne sürdü su bükücü.
Aang ise kapıyı ittirerek açmaya çalışıyordu.
Onun bu saçma uğraşı kız kardeşini güldürdü, usulca kardeşinin yanına gidip onu ordan çekti,
"Bir işe yaramaz, Aang, omzunu sakatlama bir de!"
"Hayır," diye redetti öneriyi. "Yalnız Avatar formundaki bir Avatar bu kapıyı açabilir." Adam bir süre sessiz kaldı, "Aksi takdirde bütün bilgeler 5 tane ateş topu fırlatarak açabilir."
Lynn, Sokka'ya döndüğünde aklına bir fikir geldiğini fark etti, yüzüne oluşan tebessümle herkesin dikkatine Sokka'ya çevirdi,
"Beş ateş topu, ha?" Aniden yüzünde oluşan sırıtışla herkesin içini aydınlattı, "Sanırım bir yolunu biliyorum!"

 Guardian ||ATLATempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang