bir

385 108 78
                                    

Gözlerini diktiği ufuktan çekerken derin bir iç geçirdi Süveyda. Bugün de gelmemişti gönlüne ebedî taht kuran o adam. Bütün gece gözüne uyku girmeden beklemişti oysaki, tek bir mesaj beklemişti. Bunu bile çok mu görmüştü ona? Küçük bir vedayı dâhi çok görüp nasıl gitmişti, aklı almıyordu.

"Neyse," diye geçirdi içinden ve her defasında söylediği sözü tekrarladı . "Ben beklerim yine."

Tekrardan dikti gözlerini ufka, gün ağarıyordu. Henüz uyanmamıştı şehir, yeni yeni kuş sesleri duyuluyordu. Belki biraz yürüsem iyi gelir diyerek üzerine yağmur yemiş bir palto geçirdi, henüz kurumamış olmasını umursamadı. Yüreği sırıksıklamdı zaten.

Sokağa çıkmasıyla gece yağan yağmurun kokusu yüzüne çarptı Süveyda'nın, gülümsedi burukça. Boş sokaklarda yürümeye başladı, rastgele bir şarkı açarak taktı kulaklıklarını.

Attığı her adım son adımı gibiydi sanki. Şarkının sözleri kafasının içinde yankılanıyordu; inatla tutunuyorsun ama bırakacağım diyecek gücün olmadığından tutunuyorsun hâlâ, haberin yok. Yutkundu, ağlamak istedi Süveyda, acılarının göz yaşlarıyla akıp gitmesini istedi. Haykırmak istedi boş sokağa yüreğindeki yangınları. Yapamadı, ağlayamadı.

Ah, içinde devletler yıkıldı Süveyda, anlatamadın.

Medya: Emir Can İğrek - Ağır Roman

çiçekler ektim acılarımaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin