•Just Wanna Feel Good•

2.9K 133 57
                                    

"Ne yapıyorsun yorganın altında?"

Zayn elindeki elmayla beraber yatağıma fırlayıp yüz üstü uzandığında bende zıplamıştım.

"Ödümü patlattın! İçeri nasıl girdin?"

Omuz silkti.

"Annenle iyi anlaşıyoruz. Senden çok daha az gıcık."

Dil çıkardım. Elimdeki telefonu yatağın üstünde bir yerlere fırlattım.

"Parker'a ulaşmaya çalışıyorum. Telefonu kapalı."

Göz devirdi.

"Ne işin var onunla? Zaten okulda birbirinizi görüyorsunuz."

Yastığımı fırlattım.

"Senden önce yatağımda zıplayan oydu!"

Kötü bakışlarını gördüğümde kurduğum cümlenin kulağa pek masum gelmediğini fark etmiştim.

"Hayır yani,fırlamak anlamında. Hani atlıyorsun falan ya."

Başını salladı.

"Anlıyorum seni. Sen kafayı yemişsin."

Göz devirdim. Birkaç ısırık iziyle dolu elmayı yatağımın yanındaki çekmeceye koydu ve emekleyerek üstüme çıktı.

"Ama böyle daha çekicisin."

Dudağımı ıslattım. Kayan bakışlarının hemen ardından dudaklarımızı birleştirdi. Fazla dil içeren bir öpücüktü,nefessiz kalana kadar ayrılmamıştık.

Sonra yorganımın içine kendini attı ve ikimizin üstünü örtmeden önce yatmam için kolunu açtı. Omzuma atmasından hemen sonra göğsüne başımı koyup gözümü yumdum. Bu benim tepe noktamdı,bundan daha huzurlu bir an bilmiyordum.

Saçlarımın arasına dudaklarını bastırdı.

"Ona birlikte olduğumuzu söyledim."

Tepkisini görmek için kafamı yapabildiğim kadar kaldırdım. Dudağını dişleyip güldü.

"Boku yedin."

İç çektim.

"Öyle görünüyor. Ama anlamıyorum! Neden senden bu kadar nefret ettiğini anlamıyorum."

Göz devirdi.

"Bella,benden nefret etmiyor. Sana dokunan ve tadına bakan kişi benim. Bundan nefret ediyor."

Gözlerimi kırpıştırdım.

"Bu hiç mantıklı değil."

Gözümün önündeki saç telini yumuşacık hareketlerle arkaya atıp saçımı okşadı.

"Anlamıyorum amına koyayım,çok mu safsın yoksa çok mu salak?"

Kaşlarımı çatıp kafasına vurdum.

"Benim yatağımda bana küfür etme!"

Tek kaşını kaldırdı.

"Bu benim yatağımda sana küfür edebileceğim anlamına mı geliyor?"

Evet,sanırım kurduğum cümle bunu gösteriyordu.

"Etmemeni tercih ederim tabi."

Güldü.

"Kızım...gerçek misin sen? Tanıdığım en değişik insansın."

Gözlerimi kıstım.

"Bu iyi bir şey mi?"

Dudağını ıslatırken gülümsemesinin ardından konuştu.

"Evet,çok iyi bir şey."

...

"Nerdeydin sen? Bütün gün seni aradım! Nasıl endişelendiğimden haberin var mı? Umarım geçerli bir sebebin vardır!"

Parker dolabına bir şeyler fırlatmaya devam ederken göz devirdi.

"Rahatla,anne. İşim vardı. Eve gitmedim ve telefonum kapalıydı."

Kaşlarımı çattım.

"Neden evde değildin? Neden beni çağırmadın? Akşama kadar sorabilirim,biliyorsun."

Dolabını kapatıp bana döndü.

"Benimle takılmak istediğini düşünmedim. Malum,bu aralar meşgulsün."

Gözlerim doluyordu. Bu kadar üstüme gelmesine artık dayanamıyordum.

"Neden hep bunu yapıyorsun? Bir dahakine sadece benimle konuşmak istemediğini söyle."

Onu bırakıp yürürken arkamdan seslenmesini dinlememiştim bile. Ağlıyordum,ve insanların içinde ağlamaktan nefret ediyordum.

Kenarda tayfasıyla takılan Zayn'i gördüm. Gülüyordu. Beni gördü,gülüşü soldu. Yanındakilere bir şey söyledi,hepsi bana dönerken koşarak yanıma geldi.

"Ne oldu sana? Kim ne yaptı?"

Çatık kaşları ve sıktığı dişlerine baktım.

"Ben...yoruldum."

Kollarını açtığında hemen arasına girdim ve o belimi sararken boynuna kollarımı doladım.

"Şhh...bir şey yok. İyi olacaksın."

Ayrılırken başımı salladım.

"Gel benimle."

Elimi tuttu. Önden giderken arkasından takip ettim.

En son bulunduğumda günlüğümü suratıma tutuşunu hatırladığım odaya girdik. Arkamızdan kapıyı kapadı.

"Burayı seviyorum. Sessiz ve herkesten uzak."

Başımı salladım.

"Ne oldu sana?"

Burnumu çektim.

"Parker bana bok gibi davranıyor. Buna artık dayanamıyorum."

Dudaklarımızı birleştirdi. Çenemi parmağıyla tutarken hızlı ama yumuşak öpücüğüne karşılık verdim. Ayrıldığımızda dudağıma küçük bir öpücük bıraktı.

"Siktir et Parker'ı. Hala ergenliği atlatamadı."

Göz devirdim.

"Düzgün konuş."

Omuz silkti. Derin bir nefes aldım. Kendimi iyi hissetmek istiyordum. Onun da öyle hissetmesini istiyordum.

Ve benden en son bekleyeceğim şeyi yaptım.

Önüne oturup kemerini açmaya başladım.

"Ne yapıyorsun?"

Dudağımı ısladım.

"İyi hissetmeni sağlıyorum."

Sırıttı. Pantolonunu indirmeme yardım etti. Ve her zaman iğrenç olduğunu düşündüğüm şeyi yaptım.

Onu ağzıma aldım. Başını geriye yasladı.

"Sikeyim,burda yakalanırsak hayatın bitecek."

Ağzım dolu olduğundan konuşamıyordum, omuz silktim.

Kafamı tutup hızlanmamı sağladı.

"Siktir...kızım,sen harikasın."

Uzun bir süre devam ettikten sonra işi bittiğinde ağzımdan çıktı,ve odayı biraz kirletti.

"Siktir,çalışanlar canımıza okuyacak."

Sırıttım.

...

Çoksmutçoksmut

A favor // Z.MHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin