A favor // Z.M

•Medicine•

"Hey,Ben Parker. Mesajımı aldığında beni ara, acilen konuşmamız gerekiyor."

Parker'dan gelen yaklaşık 100 sesli mesajın birincisini oynattığımda hala gözlerimi ovuşturuyordum. Saat henüz erkendi. Zayn yerde uzanıyordu ve tamamen içler acısı görünüyordu.

Numarasını tuşladım. Birkaç kere çaldıktan sonra sonunda açtı.

"Tanrım,sonunda!"

Dudağımı ısırdım. Cidden kızgın olmalıydı.

"Arayacaktım,üzgünüm."

Gülüşünü işittim. Her zamankinin aksine sevimli değil,sinirli gülüyordu.

"Biliyorum,arayacaktın. Ama dur tahmin edeyim,kuzenimle işi pişiriyordun?"

Derin bir nefes aldım. Oh,evet. Ve maalesef bundan hiç pişman değildim.

"Bella,ne kadar endişelendiğimden haberin var mı? Annen çalışıyor,sorabileceğim kimsem yok ve sen telefonlarına bakmıyorsun!"

Özür dilemek için ağzımı açtım fakat konuşmama izin vermeyecek gibi duruyordu.

"Bir erkeğin seni bu kadar değiştirebileceğine inanmak istemiyorum. Kendini toparlaman gerekiyor,Bella."

Gözlerimi yumdum. Tamam,haklıydı.

"Üzgünüm..."

Nefes alıp verişini duydum.

"Eve gittiğinde beni ara. Hoşçakal."

Pekala,cevap vermeme bile izin vermemişti.

Ofladım.

Arkama döner dönmez Zayn'in uyanmaya çalışan görüntüsüyle karşılaşmıştım. Gözleri hala kapalıydı ve esniyordu. Gülümsedim.

"Günaydın,uykucu."

Kaşlarını çattı.

"Uykucu mu? Burada uyuyabildiğimi mi düşünüyorsun? Belim ağrıyor. Çok fazla."

Dudaklarımı büzdüm.

"Büyükannenle yatabileceğini söylemiştim."

Suratını buruşturdu.

"Düşüncesi bile iğrenç."

Kendini yatağa attığında kenara oturdum.

"Parker aradı,değil mi?"

Başımı yere eğmeden önce onu onayladım.

"Neden sana bu kadar karışıyor anlamıyorum. Sahibin falan değil sonuçta,öyle değil mi?"

Kaşlarımı çattım.

"Normalde bunu yaşamıyoruz. Konu sen olunca böyle oluyor."

Göz devirdi. Bir süre sessiz kaldıktan sonra sırıtarak bana bakmaya başladığında başımı salladım.

"Ne bakıyorsun?"

Beklemediğim kadar hızlı bir hareketle beni çekip yanına yatırdığında küçük bir çığlık attım.

"Tişörtüm üstünde güzel duruyor."

Kalp atışlarımı duymazdan gelmeye çalışıyordum. Büyükannesinin evinde sevişsek ne olurdu ki?

"Sağol."

Elini tişörtün içine soktu. Soğuk parmakları belimin üzerinde dolaşırken kafayı yemek üzereydim. Gözlerimi yumdum.

"Burada durup saatlerce sana dokunabilirim."

Dudağımı ıslattım. Kendimi çok fazla kaptırmıştım. Soğuk ellerini hissetmeyi kestiğim ana dek.