three

2.8K 222 118
                                    

 m!

Pekala, deli gibi heyecanlıydım. Kalbim yerinden çıkacakmış gibi atıyordu ve emindim ki Taehyung'dan bile daha heyecanlıydım. Bu gece büyük bir ödül töreni vardı, Taehyung yılın sanatçısı ödülüne adaydı ve ben neredeyse gece gündüz ona oy atmakla meşguldüm. 

 Tören alanına varalı biraz olmuştu. Taehyung etrafındaki diğer idollerle birlikte sahnenin önünde oturuyordu. Ben de diğer davetlilerle birlikte hayranların olduğunu kısımdan uzak olan kısımda, VIP bölümüde oturuyordum. Açıkçası bazen Kore'deki ödül törenleri sinirimi bozuyordu. Amerika'daki ödül törenlerinde genelde bir sanatçı ödül aldığında eşi ya da sevgilisi ona sarılırdı ya da ne bileyim işte, böyle sevinirlerdi ama malesef burda bu geçerli değildi ve sinirlerim bozulmuyor değildi açıkçası.

 Taehyung her zamanki gibi çok yakışıklıydı. Stilistlere gerçekten haklarını vermek lazımdı. Üstünde kahve tonlarında  bir takım vardı, oldukça sadeydi ama yine de çok ama çok yakışıklıydı. Töen başlayalı biraz olmuştu ve ekranda her Taehyung gösterildiğinde arka tarafımızda bulunan hayranlar çığlık atıyorlardı ve bu benim istemsizce gülümsememe neden oluyordu. 

 Birçok performans sergilenmişti, aslında çok eğlenmiştim. Çoğunlukla böyle kalabalık ortamlardan pek haz etmezdim ama yine de oldukça zevk almıştım. Yine de Taehyung'un sahnesini sabırsızlıkla bekliyordum ki, sandalyesinden kalkıp yanındaki birkaç adamla birlikte sahnenin arkasında yürümeye başladığını görmüştüm, sanırım zamanı geliyordu.

 Sahnedeki grubun performansı bittikten sonra yine birkaç tane ödül açıklanmıştı ve sahipleri sahneye çıkarak konuşmalarını yapmışlardı. İşte sonrasında beklediğim anons geldi ve sahnenin ışıkları söndü.

 Taehyung'un arka dansçıları sahneyi ele geçirirken kalın sesi duyulmuştu salonda ve hayranların çığlıkları baş göstermişti. Sonrasında ışıkla aydınlanmıştı ve son albümünden kesinlikle favorim olan bir şarkıyı söylemeye başlamıştı, Singularity.

 Tanrı aşkına, bu adam gerçekten mimiklerini nasıl kullanması gerektiğini çok iyi biliyordu. 

Sadece bir şarkı sergilemesine rağmen neredeyse en çok alkışı o almıştı, gerçekten onunla gurur duymuştum. Performans bittikten sonra çok süre geçmeden onu yine sahnenin önündeki yerinde otururken bulmuştum. Gerçekten nasıl bu kadar kısa süre içinde hazırlanıp ve dinlenip yerine geçmişti, hayret ediyordum. Yine de kendini çok yormasını istemezdim, gerçekten çok zorlanıyordu ve bu idol dünyası sanırlanın aksine çok acı dolu ve tamamen ticaret üzerine kurulu bir dünyaydı.

 Sonunda Yılın Sanatçısı için adaylar açıklanmaya başladığında heyecanla yerimde kıpırdandım, kalbim yerinden çıkacakmış gibiydi çünkü geçen sene Taehyung çok ufak bir farkla alamamıştı ödülü, bu sene öyle olmasını istemiyordum.

 Sahnedeki kadın elindeki zarfı açtı ve içindeki ismi okudu. ''Yılın Sanatçısı ödülü... Kim Taehyung, tebrik ederim.''

 Yerimden heyecanla kalkıp alkışlamaya başladığımda Taehyung da şaşkınlıkla yerinden kalkmış ve etrafındaki diğer kişilere eğilerek selam verdikten sonra sahneye adımlamaya başlamıştı. Onun yüzündeki şaşkınlık da belli oluyordu, ben ona 'bu sene kazanacaksın' dediğimde hep dalga geçme diyordu. Sahneye çıkıp ödülü eline aldığında ilk önce yüzündeki tatlı gülümsemeyle salonu inceledi. ''Ah nereden başlasam bilemiyorum. Her şeyden önce sizlere, hayranlarıma (fandom ismi uyduramadığım için böyle devam edelim) çok teşekkür etmek istiyorum. Bu yolculukta her saniye yanımdaydınız. Sonrasında PDnime, menajerlerimize ve bütün ekibe teşekkür ederim. İyi ki varsınız, teşekkürler.'' 

deal with it Where stories live. Discover now