HALSİZLİK

4.4K 196 5
                                    

Nur'dan

Bugün kendimi çok halsiz hissediyorum. Nedeni dün annemlere gelen misafirler. Gelmelerine lafim yok ama hizmet etmekten yoruldum. Gece eve gelir gelmez direk yatmıştım. Uyandığımda Miran yoktu. Saate baktığımda saat 09:00'dı. Ben aslında bu kadar uyumazdım ama halsizlik kalkmama engel oluyordu. Kalkmaya çalıştım ama kolumda derman yoktu. Bir kaç kere denedim ama kalkamadım. Kapı tıklandı ve Sultan annem seslendi.

Sultan anne : Kızım müsait misin?

Ben : Gel anne.

Sesim bile zor çıkıyordu. Gece hava soğuktu üşüttüm yine yaa. Hasta olmak istemiyorum ama ben. Sultan anne odaya girmişti.

Sultan anne : Kızım iyi misin?

Ben : Değilim anne. Kalkacak dermanım yok.

Annem yanıma gelip ateşime baktı ama ateşim yoktu. Sadece halsizlik vardı.

Sultan anne : Kızım gece üşüttün herhalde. Miran'ı arayım da gelsin de hastaneye gidelim.

Ben : Gerek yok anne akşama kadar  kendime gelirim. Miran'a söyleme birde benim yüzümden işinden olmasın toplantısı vardı.

Sultan anne : Kızım olsun toplantıdan sonra gelir öyle gidersiniz.

Ben : Anne oğlunu benden daha iyi tanıyorsun o durur mu küçük birşey olsa bile. Durmaz hemen gelir boş yere telaş yapmasın.

Sultan anne : O zaman sen yat ben sana kahvaltı getiriyim bir yandan seninle sohbet ederiz bir yandan da kahvaltını yaparsın.

Sadece başımı onaylar şekilde sallamakla yetindim. Başıma bir anda ağrı girdi tam ovarken Miran aradı.

Miran : Güzelim kalktın mı?

Ben : Evet canım kalktım.

Demem ile tekrar başıma şiddetli ağrı girince istemsiz inledim.

Miran : Noldu hatun iyi misin?

Ben : İyiyim canım merak etme sadece başım ağrıyor.

Miran : Kötüysen söyle gelip seni alıyım hastaneye gidelim.

Ben : Hayatım abartma altı üstü  sadece başım ağrıyor. Birazdan ilaç içerim geçer. Zaten senin önemli toplantın var onunla ilgilen. Hem annem benimle ilgileniyor.

Dediğimde Sultan anne odaya tepsi ile girip konuşmaya başladı.

Sultan anne : Kızım hâlâ halsizlik var mı?

Demesi ile Sultan anneme 'sus' işareti yaptım. Miran sinirle konuşmaya başladı.

Miran : Nur annem halsizlik mi dedi?
Bana doğruyu söyle hemen.

Ben : Yaa hayatım abartılacak durum değil. Sadece halsizim biraz o yani. Nane limon içip duşa girersem birşeyim kalmaz.

Miran : Hazırlan ben geliyorum hemen.

Ben : Hayatım olmaz iyiyim ben. Hem benim yüzümden işinden olup durma sürekli. Küçük bir olay da bile koşup geliyorsun. Ben şimdi kahvaltı yapıcam sonra da ilaç içip yatıcam. Söz veriyorum akşama eski halimle bulacaksın.

Miran : Peki üzerine gelmiyorum yat dinlen. Yataktan çıktığını duyarsam bir hafta o yataktan benim sayemde çıkamazsın.

Demesi ile öksürdüm yalandan. Bu adam niye hep o şeye bakıyor anlamıyorum.

Ben : Tamam canım sen işine bak. Görüşümüz akşama.

Diyip telefonu suratına kapattım. Sultan annemin uzattığı tepsiyi alıp kendimi zorlayarak biraz atıştırdım ve nane limonu içtim.
O sırada Sultan anne bana Miran'ın benim bilmediğim küçüklük hallerini anlatıyordu. Küçükken  bile merhametliymiş canım kocam.
Mesela küçükken Ayşe'nin aile yadigarı vazoyu kırdığında üstlenmesi. Ayşe'yi ailesinden gizli hem gezmeye hem de at binmeye götürmesi vb. şeyler yapması onun hiç değişmediğinin kanıtı.

Sultan  anne bunları anlatırken benim de uykum gelmişti ve gözlerim uykuya yenik düşüp kapandı.
Kalktığımda etraf kararmaya başlamıştı. Saate baktığım da saat 19.00'dı. Biraz yatakta kendime gelip duşa girdim. Suyu ayarlayıp bedenimin ıslanmasına izin verdim. İşim bitince bornozumu giyip odaya girdim. Ben duştayken Miran odaya gelmişti bile. Yatakta otururken beni görünce ayağa kalkıp yanıma geldi. İlk başımı elleri arasına aldı daha sonra alnımdan öptü.

Miran : İyi misin güzelim?

Ben : Şimdi daha iyiyim canım.

Miran : Emin misin?

Ben : Evet canım merak etme. Annemin nane limonu iyi geldi.

Miran : İyi bari güzelim dikkat et kendine. Hadi üzerini giyin de daha kötü olma.

Başımı salladım ve dolaba yöneldim. Dolaptan açık mavi kot pantolon, gri tunik, füme ve mavi renginde tülbentimi aldım. Hazırlanıp Miran ile aşağı indik. Hafifte olsa halsizlik vardı ama iyiydim. Mutfağa gidip anneme yardım ettim. Ne kadar sen otur desede yardım ettim. Ben yatarsam sürekli ya da oturursam eklemlerim ağrıyordu. Sofrayı kurduk ve salondan bizimkileri çağırdım.  Yemeğimizi yedikten sonra herkes salona gitti. Bende annnemi zorda olsa gönderdim içeri. Yoksa hareketsizlikten her tarafım tutulurdu. Mutfağı topladım ve salona gittim. Annemler çay içip sohbet ederken Selim'de kendi halinde boyama yapıyordu. Bugün odadan çıkmadığım için Selim ile de ilgilenemedim. Annemlerle biraz sohbet ettikten sonra Selim'in yanına oturdum ve beraber boyama yaptık. Boyama işi bitince arabaları ile oynadık.

Uyku saati gelince odasına gittik ve üzerini değiştirip yatağa girdi. Yanına oturup saçını okşadım uykuya daha rahat dalması için. Bir süre sonra Selim'in gözleri kapanmaya başlamıştı. Tamamen nefesi düzene girince yavaşça yataktan kalkıp başını öpüp odadan sessizce çıktım. Odama girip Üzerimi değiştirdim ve Miran'ın kolları arasına girdim. Başımı öpüp sıkıca sarıldı.

Miran : Daha iyisin değil mi güzelim?

Ben : Evet canım merak etme. Sen yanımda olduktan sonra kötü olmak ne mümkün.

Miran : İlaç falan içtin demi?

Ben : İçtim ama pek iyi gelmedi. Sen gelince daha iyi oldum.

Miran : O zaman daha da iyi olmak için uyuman gerek güzelim.

Başımı sallayıp iyice Miran'a sokuldum.

Miran : İyi geceler güzelim.

Ben : İyi geceler hayatım.

Dedikten sonra yarın güzel bir güne uyanmak için kendimi uykunun kollarına bıraktım.

Umarım bu bölümü de beğenirsiniz. Kusura bakmayın bazı bölümlerde hatalarım varmış onları düzelttim. Bu bölümü biraz kısa tuttum. Şimdiden size iyi okumalar. Oy ve vote vermeyi unutmayın....

ÇOCUKLUK AŞKIM  ( BERDEL )  TAMAMLANDIWhere stories live. Discover now