GARDENYA

☣13☣

Multimediadaki müzikle dinleyin lütfen
İyi okumalar 🧚🏻‍♀️

Duru'nun Günlüğünden:

Sevgili günlük,

Bugün sınıflar arası voleybol müsabakası vardı. O yüzden ders işlenmeyecekti. Sabah yedide başlayan müsabakalar akşama kadar sürecekti. Bittikten sonra ise konferans salonunda ödül töreni yapılacaktı. Benim için heyecan verici bir yanı yoktu çünkü bizim sınıfın takımına beni almamışlardı.

Aslında maçı izlemeye bile gelmezdim ama arkadaşım Damla takımdaydı ve onu desteklemek için katılmıştım. Herkes tribünlerden coşkuyla zıplıyor, heyecanla bağırıyordu. Gözlerimi tribünlerden alıp saha da maç yapan sınıflara çevirdim. Voleybol maçı izlemek hiçte eğlenceli değildi. Gözlerim hemen sağ çaprazım da oturan Akif'e çarptı.

Heyecanla maç yapan öğrencileri gösteriyor, yanındaki Elisa'ya bir şeyler anlatıyordu. Her ne dediyse Elisa kahkahalar atarak onun koluna vurdu. Akif'se önce koluna, sonra Elisa'ya baktı. Aşkla... Elisa elindeki su şişesini açamayınca elinden aldı ve zorlanmadan açıp ona uzattı. Elisa suyunu içerken yine aynı bakışlarla onu izledi. Boğazıma bir yumru oturduğunda yerimden kalktım. Çıkışa gitmek için tribünlerin arasından geçerken ayağıma takılan çelmeyle yere düştüm.

"Bir an yer sallandı zannettim." Diyen çocuğa baktım. Aynı sınıftaydık. İsmi Batuhan'dı. Duygusuz pisliğin tekiydi. Herkes gibi benimle uğraşmaya bayılıyordu. Elimle destek alıp yerden kalktım. Ona cevap vermeden geçip gidecektim ama ayaklarını uzatıp önündeki tribünün sırt kısmına koydu ve geçmemi engelledi.

"Ayaklarını çeker misin?" Dedim sakince.

"Yalvarırsan belki." Dediğinde yanındaki arkadaşlarıyla gülüştüler. Sinirle kafamı çevirince Akif'in ifadesiz bakışlarıyla göz göze geldim. Bir süre bakıp geri önüne döndü. Batuhan'a baktığımda yalvarmamı bekliyordu. Dilimin ucuna gelenleri yutup arkamı döndüm ve diğer taraftan çıkmaya karar verdim.

Dışarı çıktığımda derin bir nefes çektim. Keşke hiç gelmeseydim diye düşündüm. Kimsenin olmadığı bahçede kantine gidip tost ayran aldım. Bahçeye çıkıp kenardaki banklardan birine gidip oturdum. Tostumu yerken bir yandan da düşünüyordum.

Acaba bir gün beni gerçekten sevecek biri girecek miydi hayatıma?

Akif'in Elisa'ya bakışları gözümün önüne gelince düşünmekten vazgeçip tostuma odaklandım. Yarısına gelmiştim ki yanıma bir şeyin atlamasıyla korkuyla sıçradım. Turuncu kedi gözlerime bakarak miyavladı.

"Aklım çıktı!" Dedim kedinin yeşil gözlerine bakarak. Kedi tekrar miyavladı. "Tamam kabul ediyorum özrünü."

Tostumun arasındaki salamı çıkarıp önüne koyduğumda iştahla yemeye başladı. Yumuşacık başını okşayıp gülümsedim.

"Bir adın var mı acaba?"

"Adı Boncuk." Bahadır yanıma geldi ve bankın diğer tarafına oturdu.

"Çok klişeymiş." Dediğimde kedi tekrar miyavladı. "Tamam tamam bir şey demedim."

"Burası onun mekanıdır. Öğle aralarında süt getiririm hanımefendiye."