Geveze: Nikah masası bu seviyeli konuşmamızın devamı için ideal bir yeridir yavrum ;)

Alev: Sen azıcık salaksın geveze.

Geveze: Hayadm ben sana böyle yavşamadım. Salaksın filan ay kalbim..

Alev: Karşıma çıktığın zaman da böyle konuşabilecek misin bakalım?

Geveze: Tabikii konuşacağım, ama sen duymayacaksın.

Geveze: Biz o işi abdulrezzak ile hallediyoruz.

Alev: Abdulrezzak?

Geveze: İç sesim yavrum, ben söylüyorum o dinliyor. Maşallahı var bi çenesi var evlerden uzak.

Alev: Lafı evirip çeviriyorsun fark etmedim sanma.

Geveze: Peki, ben karşına çıktığım da yeniden tanışalım mı?

Geveze: Birilerinden duydukların ile değilde, sana kendimi tanıtmam için bana bir şans verir misin?

Alev: Geveze, ben seni çok iyi tanıyorum.

Alev: Ama bildiğim şeyleri senden dinlemek daha zevkli olacak :)

Geveze: Desene beyaz ışığımız bizi bol bol çağıracak.

Kahkaha atarak sohbetten çıktım. Aslında ben onun şuan karşıma çıkmasını istiyordum. Gevezenin reha olduğunu bilmek beni çok sevindirmişti. Yani düşünsem aklıma gelmezdi hayal gibi birşeydi ama şuan gerçek. Reha 3 yıl gibi uzun bir süredir beni seviyor. 3 yıldır karşılıksız beni bekliyor.

Küçükken ölürsek hep beraber ölelim diye bir ev çizmiştim. İçinde abilerim ateş ve çete vardı. Şuan içine rehayı da ekledim.

Odadaki banyoya girip kısa bir duş aldım. Üstüme rahat olmak amacıyla siyah bir tayt üstüne de beyaz atlet giydim. Altına oduncu gömleğinden bir tane bağlayıp saçlarımı dağınık bir şekilde topladım. Salondan gelen sırmanın sesiyle göz devirdim. Odadan çıkıp salona geldiğim de kayrayı hazır bi şekilde uzanmış buldum. Ayaklarım ile dürtüp yanına oturduğum da kısa bir gülüş ile doğruldu. Bu kez kendini bacaklarıma attığın da güldüm.

Ellerim açık saçlarında gezdirdiğim de sırıttıp konuştu, " Buldun bu senin gevezeyi. " kafamı salayıp tam konuşacaktım ki, " Demek sonunda rehayı fark ettin." dediğin de şaşırıp kalmıştım. Gözlerimi açmış ona bakarken kapattığı gözlerini açtı.
" Bilirsin kuzu biraz dikkatliyimdir. Ama bunun dikkat ile alakası yok rehanın baştan beri sana olan tavrı başkaydı. Hem, " diyip doğruldu. Yanaklarımı sıkıp." O gün kafe de onu ona anlatmadın mı? Basket oynadığımız günki haliniz peki, ailesinin ısrarla seni evlerinde istemesi, partideki halliniz. Oklar zaten rehayı gösteriyordu ki ben en baştan beri reha olduğunu anlamış ve gizliyordum. " kayranın zeki olduğunu biliyordum ama itraf etmeliyim ki bu kadarını hiç beklemiyordum. Gülüp tek kolumu omuzuna attığım da kısaca bir sarılma yaşamıştık. Arkamızdan boyunumuza dolan kollar ile güldüm. Sırma, " Kendimi meteyle oyun oynayınca dışlanan tosbik gibi hissediyorum. " dediğin de kısaca bir göz devirme sansı yaşamıştık.

Sırma tekrardan saçlarını boyamıştı. Hem de bu kez pembeye. Yakışmıştı hatta bu kez kaanı da kendiyle götürmüştü. Sırma ile kaan arasında ki ilişki cidden bambaşkaydı. İkisi de birbirine yavşıyordu. Kaan fazlaca çapkın biriydi bildiğim kadarıyla ama sırmanın da ondan geri kalır bir yanı yoktu. O yüzden ikisi de birbirini çok güzel idare ediyordu ki kaanın sırmaya olan bakışlarının farkının farkındaydık. Sarma salağı hala kaanın kendisi ile oylandığını savunuyordu.

Akşam olmuştu. Hep beraber ateş başında toplanmıştık. Karşımdaki rehanın bana bakmamak için girdiği çabaları gördükçe sırıttmadan edemiyordum. Berkay hoca yanında karaman kolejinin spor hocası ile geldiğinde arkasında ki öğrenciler ile ayağıya kalktık. Hoca bizi diğer okulun hocasına taktim ederken arkasında ki öğrenciler ile toklaştım. Elimi ellerinin arasına alan erkek öğrenci ile ona döndüm." Alperen kaya, memnun oldum." elini kısaca sıkıp, " Alev korkmaz memnun oldum. " alperen gülümseyinca reha önüme geçip elimi alperenin elinden nazikçe ayırıp," Bende reha kara koçum. Tanışma faslımız bitti. Lütfen otur." diye iğneleyici bir ton da söylemişti. Reha arkadan elimi tutmuştu ama farkında değildi. Gülüp kulağına eğildim, " Bende oturabilir miyim reha kara? " irkilerek bana döndüğün de gülüşümü uzun süre izledi. Ardından elini çekip, " Şey tabi kız- alev. " dediğin de sırıttıp ateş ile urazın ortasına oturdum.

Hoca kısa süre birşeyler anlatıp bizi serbest bırakınca anıl ayağıya kalkmıştı." Böyle boş boş tabiki de oturmayacağız. " barkını kolundan tutup kaldırınca karamanın öğrencileri şaşkınca onları izlerken biz okul olarak alışmıştık o yüzden garipsemiyorduk artık. Anıl arkasın da bir şişe içki çıkardığın da sırıttım.
"Cezalı bir DC oynayacağız. Cevap vermeyen 3 kez shot atar. 2 kezden fazla doğruluk hakkı vardır. Gerisi cesaretlik. Ee kimler oynuyor? " başta sırma elini kaldırınca kaan hemen ardından kaldırmıştı. Sırma bize tehtit dolu bir bakış atınca reha ya baktım. Bana bakan gözlerini etrafta gezdirmeye başlayınca sırıttarak el kaldırdım uraz ve ateşte benim ile birlikte kaldırınca sıra sıra herkes kaldırmıştı. Karaman kolejinden bir kaç kişi daha kaldırınca anıl ellerini birbirine çarptı. "Çok eğleneceğiz." Sırıttım.

Diğer bölüm çok güzel olacak gibime geliyor ehehehhe ;)

Bölümiçinbolyorumistirem.

HyRnZa oY atRsNz :*

KIZIL || textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin