KIZIL || texting

3.4

Multi: Yankıcığımm

Üzerimde ki ağırlık ile kaşlarımı çattım. Esneyerek gözlerimi açtım. Üzerimde ki siyah saçlar ile derin bi nefes verip sırmayı yere attım. Ayaklarımın altında ki kayra teprenmeye devam ederken onun sayesinde kendimi yerde bulmuştum. Küfür ederek ayağıya kalkıp kayranın ayaklarını ısırdım. Kayra sıçrayarak uyandığın da sırıttım. Bana o muhteşem küfürlerini sıralarken ben daha fazla gülüyordum.

Elimi yere dayayıp emekleyerek sırmanın yanına geldim. Yerde kollarını bacaklarını açmış bir şekilde uyumaya devam ediyordu. Kayraya bakıp göz kırptım ayağıya kalkıp cebindeki bluetooth kulaklıkları elime verdi. Dikkat ederek sırmanın kulağına yerleştirdim. Ayağıya kalkıp kayrayla geri geri gittik. Kayra kamerayı açmış beklerken elimi kaldırıp üçten geriye doğru saymaya başladım.

Müziği başlatan kayra birden yükselttiği ses ile sırma yerde olmasına rağmen kafasını yere çarpmıştı. Kahkaha atarak dışarıya koştuk. Sırma yeni uyanmış hali ile peşimize veriyordu."Ya bu hainliği bana nasıl yaparsınız? Bana bana sarmanıza?" kahkaha atarak koşuyorduk. Yeni yeni evlerinden çıkan öğrenciler bizi görüp ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Bizimkilerin kapısı açıldığın da kim olduğunu umursamadan sırtına atladım. İlk sarsılsa da dengesini sağlayıp bacaklarımı tutmuştu. Kafamı eğdiğim de burnuma dolan koku ile sırıttıp dudağımı dişledim.

Rehanın sırıtına atlamıştım.

Keşke kim olduğuna baksaydım. Kayra barkının sırıtına atladığın da uraz muzipçe bakıp göz kırptı. Ardından sırmanın çığlığı ile yerinden sıçradı."Lan ne oluyor?" urazın merak dolu sesi kulaklarımıza doldu. Hepimiz pijama ile dışarıya fırlamıştık. Neyse ki üzerimde siyah renk vardı. Yoksa bu rezil olmuşluktan sonra bi müddet rehanın suratına bakamazdım.

Sırma ağlamaklı sesler çıkarıp uraza yanaştı."Ne mi oldu? Şu gördüğünüz iki cani son ses açtıkları ajdar ile kulağıma kulaklık takmışlar. Beni almaya geldiler sandım." kahkaha attım. Rehanın derin nefes alışları sırıtmamı sağlıyordu. Kafasını kaldırınca bende eğmiştim. Saçlarım yüzünde yayılırken yutkunup sessizce fısıldamıştı."Fark etmeden hayatım olmuşsun kızım," duyduğum cümle gülümsememi sağlarken kafamı kaldırdım. Rehanın sağlığı için.

Sabah yaşadığımız aksiyonlu dakikaların sonrasında tekrar eve dönmüştük. Açtığım dolaba sıkıntılı bakışlar atarken telefonum çalmıştı. Yatağıma doğru ilerleyip ekranda gördüğüm ares abim ile gülümseyerek telefonu açtım. Yatakta boylu boyunca uzanmış çıplak göğsü, dağılmış saçları ve kısık gözleri ile bana bakıp gülümseyen ares abim ile bende gülümsedim."Günaydın abilerin birtanesi. " gözlerini kaşıyarak daha fazla açtı. Maviş gözlerine bakıp iç çektim, çok özlemiştim onu."Benim günüm şimdi aydı. " diyip ekranı öpünce kendimi arkaya doğru bıraktım. Ares abim kahkaha atarak güldü."Nasılsın bakayım bebeğim? Var mı bir yaramazlık? Eğleniyor musun? Berkaydan haberleri alıyorum afferin sana sakın o güzel yüzünü düşürme ben zaten kazanacağını biliyordum. Sen kimin kardeşisin ki? "Güldüm. Berkay hoca ile abim yakın arkadaşlar. Berkay hocayı şerefsiz diye seviyor abim."Çok iyiyim abicim. Bomba gibiyim. Hiçbir yaramazlık yok. Kimin kardeşiyim ben. " ares abim ekrana gülümseyerek bakarken birden ekrandan tavanı görmeye başladım. Kaşlarım çatılmıştı.

"Lan şerefsiz kimin kardeşi olabilir tabikii arsın korkmazın kardeşi o. " asrın abimin sesini duyunca özlemle titremiştim. Tam konuşacakken ares abim nisbet yaparcasına,"Asrıncım alev bana 'abilerin bir tanesi' dedi." asrın abinin adım sesleri kulağıma dolmuştu. Az sonra ekranda ki yakışıklı abim ile gülümsedim. Yüzü yorgunluktan zayıflamıştı. Kaç gündür uyumuyordu acaba?

"Meleğim benim nasılsın? O şerefsiz arese birtancik abim demişsin aşk olsun biz burda neciyiz? " bana bakıp dudaklarını büzünce kahkaha attım. Güldüğümü duyunca ekrana özlemle baktı."Kızım az daha gelmezsen ben öleceğim. " elimi dişime vurarak bir nevi,"Allah korusun abi," demiştim. "Zaten bir hafadan daha az kaldı. Bende sizi birsürü özledim, böyle kocaman kocaman..  " tek elimi açtığım da gülüp esnedi. Tam birşey diyecekken ben konuştum."Abi hani söz vermiştin bana? Uyuyacaktın. Ares abiminden alıyorum haberleri işten eve bile gelmiyormuşsun. Sen beni artık sevmiyor musun? O yüzden sözlerini de tutmuyorsun değil mi? " burnumu çektiğim de abim ekrana şok gözler ile bakıyordu. Oscarlık oyunculuğum ile iki dakika da bir film yazmıştım." Kızım sen ne kullanıyorsun? Bu neyin kafası? Onu artık sevmiyormuşum! ya sen bi sorsana senden başka kimi seviyorum? " gülümseyecek gibi oldum ama gülmedim. Abim sırıttıp devam etti."Şimdi gittip ares şerefsizini sana haber uçurduğu için döveceğim ardından huzurlu bir uykuya yatacağım. Seni çok seviyorum meleğim, kendine çok dikkat et ve anlından öptüğümü düşün. " el salayarak kapattığın da güldüm.. onları çok özlemiştim.

Üzerime geçirdiğim kot rengi tulum ve altında ki siyah tişört ile sandaletlerimi de ayağına geçirdim. Saçlarımı salık bırakıp bol çiçekli bandanayı takıp lipbalımı da sürüp aynanın karşısına geçtim. Bildirim sesi yükselen telefonuma bakıp sırıttım. Bildirimin kimden olduğunu söylememe gerek yoktu değil mi?

Geveze: Hani ıssız bir yoldan geçerken
Hani bir korkar insan,
Hani korkar da şarkı söyler.
Biraz ben seni öyle işte...

Geveze: O aynanın yerinde ben olsam çoktan paramparça olmuştum bu güzellik karşısında.

  Alev: Bu performansı 5 gün sonra karşıma çıktığın da görmek istiyorum

Alev: ;)

Geveze: Aşkım sana dedim ya ben amcam doğuracakmış, teyzem de askere gitecekmiş bu aralar fazla doluyuz biz bu görüşme işini bir yıl iki yıl ertelesek senin için sorun olur mu?

  Alev: Geveze salakmaşma.

  Alev: Amcam doğruracak teyzem askere gidecekmiş.. keşke daha herkesin kullandığı bahanelerden bulsaydın.

Geveze: Sen ciddi olamasın! Bir insanın doğurabilirliğinde olan sorun bizi ilgilenirmez kızılım.

Geveze: Sadece ben demek istiyorum ki amcamın hormonları tavan olmuş o yüzden doğurabilirmiş. Bu zor zamanım da amcamın yanında olmayayım mı?

  Alev: Geveze...

  Alev: Sinirlendirme beni.

  Alev: Son 5 gün..

Gelen patırtı sesi ile kafamı karşıya çevirdim. Kaan üzerine yığılan rehaya bakıp kafasını kaldırmış ve bana bakmıştı. Gözleri ile rehayı işaret edip,"Bir cebinde kolonya ile dolaşmaya başlayacaksın alışsan iyi edersin yengem. " sırıttarak kurduğu cümleden sonra rehayı kolunun altından omuzuna attıp gözden kaybolmuştu.

Reha için kolonya taşımak mı?
Kulağa çok güzel geliyordu.

Kısa bir bölüm oldu ama niyse jemdkekd sonuç olarak 5 günümüz var reha için...

Bu 5 günde neler olsun?
Aklınızdaki haiin planları şuraya fırlattın..

Hepinizi kocaman öpüyorum❤

HyRnZa oY atRsNzz:*