beş.

14.7K 1K 733
                                    


maNga, We Could Be The Same

oy ve yorum hatırlatması yapıldığına göre okuyun bakalım. öptüm. bb.

"Benim midem çok bulanıyor!" diye bağırdım Doğu'ya. Burada kesinlikle sıkışmıştım, bu kadar alkol içersem olacak olan buydu. Bu gayet açıktı ancak konser başlamadan birkaç dakika önce yuvarladığımız shotlar boğazımdan geçerken hiç de böyle olacağını düşünmemiştim.

Doğu yükselen ses yüzünden beni duymadı. Açık alanda olmamıza rağmen burası dapdardı. Bir yanımda Yamaç, bir yanımda da Doğu vardı. Selen'i çoktan kaybetmiştik. Cep telefonumun şarjı bittiğinden dolayı onu arayamıyordum. İyi hoş, arasam da sesimi duyuramazdım. Daha yanımdaki Doğu bile beni duymuyordu. maNga konserindeydik ve bütün okul buraya adeta akın etmişti.

"Bitecek şimdi zaten. Gidersen bulamayız seni!" diye bağırdı Doğu kulağımın dibine. Bir an kararsız kaldım, hiç de bitecek gibi değildi. En az bir kırk dakikası olduğu kesindi, daha yeni başlamıştı. Neden bu kadar mahvolduğumu bilmiyordum. Evet, çok sevdiğim bir gruptu. Tamam dans edilecek parçalar olmasa da çok zıplamıştım ve sabahtan beri şarkılara eşlik ettiğimden dolayı boğazım ağrımaya başlamıştı.

"Ya sen bana bırak kendini," dedi Doğu beni kendine doğru çekerek. "Sana benden tavsiye, gel inceldiği yerden kopalım biz!"

"Nerenin havası bu güzelim? Hint kumaşı mı kalmış şu devirde?" diye devam ettirdiğimde zıplamaya başlayarak beni kendine çekti.

Gülerek, kolunu omzuma atarak zıplamaya başladığında ben de kahkaha atarak ona uyum sağlamaya başladım. Yamaç homurdanıyordu. Onun böyle bir huyu vardı. Her zaman insanların gözünden nasıl göründüğünü düşündüğü için eğlenemezdi. Aman sakın havanı bozma. Gerçi çoğu zaman ben de böyleydim ancak şu an kanımdaki alkol miktarı biraz fazlaydı ve sadece eğlenmek istiyordum.

"Kendini prenses mi sanıyorsun?" diye sordu Doğu bana bakarak, şarkıya eşlik ediyordum. Beni kendine doğru çekerek o da şarkıya eşlik etmeye başladığında, dışarıdan sadece karşılıklı olarak birbirine bağıran iki deli olarak göründüğümüze emindim.

"Sarayına soytarı mı arıyorsun?" diye devam ettirdim onu, beni çevirdiği sırada ona bağırarak. Bir an dengem kaybolduğunda, ani bir şekilde toparladım ve "Ayrıca ben prenses değilim, kraliçeyim! Aynen öyle!" diye bağırdım.

"Ben taktım o ismi sana çok yanılıyorsun!" diye bağırdı bana. Gülerek kafamı salladığım sırada başım dönüyordu ancak umursamadım.

Aslında bu şarkıyı sevmiyordum. Evet en sevdiğim Türk grubu bu gruptu ancak ben fazla bilinen şarkıları sevmiyordum. En az bilinen şarkıları favorilerim olsa da maalesef onları konserlerde söylemiyorlardı. Suratımı buruşturdum ve Doğu şarkıyı söylemeye devam ederken kafamı kaldırdım.

Ve o kadar kalabalık arasında sanki her şekilde ona çekiliyormuşum gibi onunla göz göze geldim.

Beni izliyordu.

Beni izliyordu ve gülümsüyordu.

İlk defa bana bakarken gülümsediğini görmüştüm, kaşlarımı çatarak şaşkınlıkla ona baktığımda birden suratında az önceki ifadenin tam tersi olan soğuk bir duvar belirdi ve suratını ani bir şekilde, sanki bana yakalanmış gibi çevirerek yanındaki arkadaşı Nisan'a döndü.

"Beni kimler hor görmüş? Kimler benden üstünmüş?" diye bağırarak garip bir şekilde zıplayan Doğu birden kendini insanların üstüne atarak, havaya atılırken bulmuştu.

GECENİN DÖRDÜ | TEXTINGWhere stories live. Discover now