6. Bölüm~Yumuşak

122K 3.7K 518
                                    

6. bölüm

Bir duş alıp üzerimdeki bornoz ile dolabın karşısına geçtim. Hiç biri benim kıyafetim değildi ama yaşıma uygun alınmış kıyafetlerdi. Ankara'dan getirdiğim valizim yoktu. Bir bölmede duran mor pijamaları elime aldım. İç çamaşırların yerini aramaya başladım. Dolabın öteki tarafını kaydırdığımda Enes'in kıyafetleriyle karşılaştım. Düzgün ütülenmiş beyaz ağırlıklı gömlekleri, pantolonları, kazakları ve ceketleri... Bir ceketini elime alıp burnuma götürdüm. Yeni değildi onun parfümü kokuyordu. Eşyalarını buraya getirmiş olmalıydı.

Yaka cebinde bir kâğıt ucu gördüm. Alıp almamakla kararsız kalırken ellerim kâğıdın üzerine gitmişti bir kere. Cebinden çıkardığım şey bir kâğıt değildi. Bir kızın fotoğrafıydı. Kalbim zincirler tarafından bağlanırken, ellerim titriyordu. Kız çok güzeldi. Kumral saçları vardı ve hafif kıvırcıktı. Büyük gözleri ufak yüzünde harika duruyordu. İstemsizce gözümden akan yaşı elimin tersiyle sildim. Bu kesinlikle onun sevgilisiydi. Gözlerimi sıkıca kapatıp açtıktan sonra fotoğrafı ceketinin aynı yerine yerleştirip ceketi yerine koydum. Kalbim suçluluk ve kıskançlık içinde kıvranmaya başlamıştı yine. Eğer bu oyunu kabul etmeseydim belki de Enes Hoca ve fotoğraftaki kız bugün evlenmiş olacaklardı. Benim yerimde o kız olacaktı. Enes Hoca mutlu olacaktı. Aslında olması gerek oydu fakat ben doğru dürüst bir âşık olmayı becerememiştim.

İç çamaşırlarının da yerini bulduktan sonra üzerimi değiştirip kendimi yatağa atmıştım. Aklımda onlarca soru, onlarca düşünce olmasına rağmen odaklanamıyordum. Kabul etmişlik içerisindeydim. Boş boş tavana bakıyordum. Kâğıt üzerinde kocam gözüken ama bana ait olmayan biriyle evlenmiştim.. Enes Hoca'ya bıraktığım kalbim, bu oyuna ne kadar dayanırdı kim bilir?

Kapının açılmasıyla gözlerimi kapattım. Ayak tıkırtıları belli belirsizdi. Dolabı açtı, bir süre sonra geri kapatıp iç çamaşırlarının olduğu çekmeceye yöneldi. Çekmece bir kere açılıp kapandıktan sonra banyodaki su seslerini duyunca gözlerimi açtım. Neden aniden gözlerimi kapatıp uyumuş numarası yapmaya başladığımı gerçekten bilemiyordum.

Enes Hoca uyumamı beklemiş olmalıydı.

Ne garipti değil mi? Ona duygularımı açarken onu bir daha göremeyeceğimi düşünüyordum. Bunu bile bile kalbimi ona teslim etmiştim. Fakat hayat beni ters köşe yapmıştı. Kalbimi teslim ettiğim adamı yanı başımda banyo yapacak kadar bana yakınlaştırıp, işkence çektirmeye başlamıştı.

Düşünceler birbirini kovalarken yine aklıma fotoğraftaki sevgilisi gelmişti. Zayıftı benim aksime. Ben de çok şişman değildim ama zayıf da sayılmazdım. Boyu uzun muydu acaba? Sesi nasıldı? Ne işle uğraşıyordu? Sorularım kafamı bulandırırken banyo kapısının sesi duyuldu. Gözlerimi yeniden hızla kapattım.

Yanıma yaklaştığını hissedince gözlerimi kırpıştırmamaya özen gösteriyordum. Yatağın diğer tarafı çökünce şaşkınlıkla gözlerim açıldı. Heyecandan tuttuğum nefesim dışarı çıkmak için çabalıyordu. Belli etmemek için nefesimi hafifçe dışarı verdim. Kalbimin gümbürtüsü duyulacak diye çok korkuyordum. Allah aşkına ben şu an ne yapıyordum?

"Uyumadığını biliyorum."

Sesini duyduğum an içimde tutmaya çalıştığım nefesi dışarıya verip saçma oyunumu sonlandırdım. Yatakta doğrularak ona doğru döndüm.

Nemli siyah saçları alnına düşüyordu. Üzerinde kahverengi bir kazak, altında ise siyah bir pantolon vardı. Neden pijama giymediği hakkındaki düşüncelerimle boğuşurken bana bir şey uzatmıştı. "Takmanı istiyorlar. Diğer takıları ailene verdiler." Avucunda tuttuğu yüzüğü titreyen ellerimin arasına aldım. İçinde evlendiğimiz tarih ve onun adı vardı. Kocaman harflerle 'ENES' yazıyordu.

BELAGATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin