Bölüm 7 "Kim Kazandı?"

15.6K 869 319
                                    

Nokta dahi olsa yorum bırakabilir misiniz? Yorumlarınızı bekliyorum.

Alpaslan Azra'nın odasının önünde kaçıncı kez dönüp durduğunu bilmiyordu. Azra, hasta yatağından her ne demişse Neriman Hanım bayılmıştı.


Acaba tüm oyunu itiraf mı etmişti?


Olayarı anlatması bu kadar kısa sürmezdi ki... Sürmemeliydi.


Hem Alpaslan'ın suçu yok denilecek kadar azdı ki... Hem bu oyun iki kişilikti. Alp ne kadar suçluysa, Azra ondan beş kat daha suçluydu. Belki yaptığı korkaklıktı ama bu evlilik işi onun suçu değildi. Ama kaza onun işiydi.


Doğu arkadaşının yanına gelip omzunu sıktı. "İçeri girmeyecek misin?"


Alp sıkıntıyla ofladı. "Neriman Hanım uyandı mı?"

Neriman Hanım kızı ile ne konuştuysa kadına öyle bir etki etmişti ki kadın bayılmıştı oracıkta. Şimdi ise kadının uyanmasını beklerken aslında Azra ile yüzleşmekten kaçıyordu içten içe.


"Hala baygın. Sen de karınla konuşsan iyi olur. Azra'nın kafası karışmıştı en son. Bazı şeyleri yerine oturatamıyor, hemşirelere neden burdayım demekten yoruldu, karın. Git konuş onunla."


Alp kafasını olumlu biçimde sallayıp kapıya doğru ilerlerken mırıldandı. "Başa gelen çekilir."


Azra etrafını göz gezdirirken, hastane odasının içinde neden altın varak süslemeli bir divan koltuk bulundurduğunu çözemiyordu.

Devlet hastanesinde olmadığını anlamıştı. Özel hastaneye neden geldiğini anlayamıyordu. Ailesinin durumu belliydi sonuçta genelde sağlık işleri için devlet hastanesine giderlerdi. Zaten ona göre ha özel ha devlet ne farkederdi ki? İki tarafta da doktor vardı sonuçta. Özel hastanenin özel ilgi ve alaka için ütopik fiyatlar istemesi dışında pek bir farkı yoktu onun gözünde.

Herhalde en yakın hastane diye buraya getirilmişti. Harika hem arabayı haşat etmiş hem de hastane masraflarıyla aile ocağına bir incir ağacı daha dikecekti. Kendini içten içe tebrik etti. Yani bir insan bu kadar zarar ziyanı bir kerekte veremezdi ailesine.

Kapının açılmasıyla karşısında uzun boylu, hafif kirli sakallı, mavi gözlü bir adam zoraki bir gülümsemeyle yanına gelip başucundaki koltuğa oturdu.

"Merhaba Azra. Uyandığına çok sevindim." sesi çekimser gibiydi.


Azra karşısındaki adama kaşlarını çatarak baktı. Bu adamı daha önce gördüğünü hatırlamıyordu. Hem adam onun adını nerden biliyordu ki? Bir de yani kendi yaşında birisi de değildi ki, hani tanıdığı biri olsun.

Adamın yüz hatlarından, üstündeki kırışmış beyaz gömleği ve pantolonun duruşundan kendinden yaşça büyük olduğunu anlamıştı.

Adamın yüz hatlarından, üstündeki kırışmış beyaz gömleği ve pantolonun duruşundan kendinden yaşça büyük olduğunu anlamıştı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Mokita AşkWhere stories live. Discover now