0

290 23 3
                                    

jungkook gergince titreyen ve terlemiş ellerini izlerken üç hafta öncesini düşünmeye başladı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

jungkook gergince titreyen ve terlemiş ellerini izlerken üç hafta öncesini düşünmeye başladı. asla aklına gelmeyecek bir şekilde çok güzel bir adamla tanışmıştı ve yine hiç beklemediği bir zamanda onunla yüz yüze tanışma fırsatını bulacaktı.

heyecanından buluşacakları kafeye bir saat öncesinden gelmişti ve bu kadar heyecanlı ve iplerini salmış olması kendisini biraz sinirlendirse de bunu önemsememeye çalıştı. şu an mutluydu ve önemli olan da buydu. etrafı izlemeye başladı ve ileride duran baristanın okuldan bir tanıdığı olduğunu gördü. çocuğu şahsen tanımıyordu,  esmer teni ve uzun ince boyuyla jungkook'un ilgisini çekmişti. sadece sahne sanatlarında olduğunu biliyordu. bunları düşünürken telefonunun yanıp sönen ışığına bakarak eline aldı ve gördüğü mesajla olduğu yere çakıldı.

minho:  üzgünüm jungkook, ben gelemeyeceğim. gerçekten çok üzgünüm.

jungkook gözlerinin sinirden ve hayal kırıklığından dolduğunu hissediyordu. normalde böyle biri değildi ancak şu an en hassas olduğu nokta da böyle bir darbe almayı istememişti. minho jungkook'un defalarca kez görmezden geldiği şeyi tekrar etmişti, yine yüz üstü bırakmıştı jungkook'u.

ona cevap vermeyecekti.ona bundan sonra hiç cevap vermeyecekti. orada öylece gözlerini dikerek kaç saat oturduğunu bilmiyordu ancak kendini epey yorgun hissetmişti. ayağa kalkarak kapıya doğru ilerlediği sırada açılan kapıdan gelen rüzgarla dikkatini oraya yöneltti ve onu gördü.minho'yu.

hani gelmeyecekti? neden bu saatte gelmişti? saçları neden küllü bir sarıydı? gerçekte fotoğraftakilerden daha mı yakışıklıydı? neden gelmişti? neden gelmişti? neden gelmişti?

minho ise onu görmeyerek baristanın olduğu tarafa doğru gidiyordu ve jungkook sinirli,kırgın bir ses tonuyla ismini çağırdı. kendini yüzsüz gibi hissediyordu. bir ihtimal, bir ihtimal belki çok acele bir işi çıktığını düşünmüştü. kendine güvensizliğinden değil, acele bir işi çıktığını düşünmüştü ve sonra özürler sıralayacağını. ama şimdi minho baristaya doğru yüzünde bir gülücükle ilerlerken jungkook aldatılmış hissetti.

"minho!" minho onu duymadan baristayla arasındaki gülücüklü konuşmasına devam etti.
"minho!" jungkook hala kapının orada dikilerek öncekinden daha yüksek sesle minho'yu çağırıyordu.  birkaç kişinin gözünü üzerinden hissedince gerildi ve hesap sorar gibi minho'nun arkasına yürümeye başladı. aralarında bir iki adım kala durdu ve tekrar sinirle "minho" dedi. sonunda sırtıyla bakıştığı çocuk baristanın tuhaf bakışları eşliğinde arkasını döndü ve baristadan daha tuhaf bir şekilde bakmaya başladı.
"bana mı seslendin?" dedi kafası karışmış bir mimikle. ses tonu şaşkınlığını gizleyemiyordu.

jungkook bu pişkinlik karşısında dehşete düştü. minho şu an karşısında birkaç ton açık saçları ve şaşkın bakışlarıyla 'bana mı seslendin' diyordu.

"dalga mı geçiyorsun benimle?" jungkook kızgın bir alayla sordu. gerçekten çok sinirlenmeye başlıyordu.
"dostum, ne dediğini gerçekten anlamıyorum?"
"minho gerçekten anlamıyorum. ayrıca saçlarını da ne zaman boyattın böyle?"
minho gülmeye başladı, bu daha çok boşta bulunmuş bir gülmeydi.
"minho'da kim, sikeyim" ses arkalarında duran baristadan çıktığında ikisi de arkalarını döndü. sarışın çocuk omuz silkerek "bilmiyorum" diye mırıldandı ve sonra jungkook'a döndü.
"bak dostum, ne dediğini gerçekten anlamıyorum ama ben minho falan değilim."
"çocuk mu kandırı-"
"bak sinirlenmeye başlıyorum artık. ben jimin. minho falan değilim anlamıyor musun?"

jungkook tekrar gözlerinin dolduğunu hissetti. kendini kandırılmış hissediyordu. kendini çok büyük bir boşlukta hissediyordu. minho'ya dair bildiği her şeyin bir yalan olduğunu hissetmeye başladı. iki çift gözü üzerinde hissettiğinde yandaki sandalyeye çöktü ve buradan yok olmayı diledi.

tekrar üç hafta öncesini düşünmeye başladı.

sehnsucht / jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin