15

149 16 10
                                    

Güzel olduğunu düşündüğüm bir karar verdim.

Bir fotoğrafçılık kursunda eğitmen olarak çalışacağım.

Baekhyun ile yemek yerken bu fikri o sundu, düşüneceğimi söyledim.

Bazen durup "iyi ki dayak yemişim." dediğim oldu, 10 gün boyunca izinli olmak aşırı güzeldi.

Her şeyi güzelce düşündüm ve Jongdae'nin hiç aramamasına rağmen panik atak geçirmedim (yani sanırım). Gelişme kaydediyordum diyebiliriz sanırım.

Jongdae artık o kadar da umurumda değil, bana ulaşmaya çalışmak isterse ulaşır, şimdiye kadar benim için endişelenmediyse de hayatımdan çıksın zaten.

Daha geçen onun yüzünden kötüleşmişken, şu an bu denli duygusuz olmam aşırı komikti.

Yani, Kyungsoo bile aramızda hiçbir duygusal bağ olmamasına rağmen arayıp ne olduğunu sormuştu. Jongdae ile bir şey olduğunu hissederken bunu yapması kalbimi kırdı.

Ya da kırmadı, Jongdae umurumda değil dediğim gibi.

Yani, biz öpüştük. Buna rağmen neden aramadı ki? Belki de haber vermediğim içindi? Belki de telefonumun interneti açık değildi ve aslında milyonlarca mesaj atmıştı?

Bunlar aşırı iyimser şeyler, tabii...

Telefonumu açıp mobil veri ile de denedim ama yok. Saat gecenin dördü ve onun son görülmesi akşam sekiz....

Acaba ona da mı bir şey oldu?

Kolları koptuğu için yazamıyor da olabilir...

Arasam mı ki?

Dikleşip sırtımı yatak başlığına yasladım ve telefon ekranını kilitleyip telefonumu kenara attım. Kendime bu konu hakkında düşünmemeye söz vermiştim, neden böyle oldu ki? O beni önemsemiyorsa ben de onu önemsemiyorum, bu kadar basit.

Hayır, basit değil.

Baekhyun'a onunla evlenmeyi bile düşündüğümü söylemiştim, bu şekilde beni hayal kırıklığına uğratmamalıydı. Umarım o da şu anda ona yazmamı bekliyordur.

Benim istediğim tek şey anlaşılmak.

Ortaokulda zorbalık gördükten sonra dayanamayıp neredeyse intihar edeceğim zaman gibi. "Belki, ölsem bana ne kadar zarar verdiklerini anlarlar?" diye düşünüyordum ama hayır, onlar asla derslerini almayacak.

Belki üzülürler ama çokça acırlar. Arkamdan "onu çok seviyorduk." deyip ağlayıp prim kasarlar.

O zamanlar anlamamıştım tabii ama intihar edecek kadar gerizekalı da değildim.

Beni yanlış anlamayın, intihar etmek gerizekalılık falan değil.

Sadece... ne zaman birinin derdini dinlesem "Benim dertlerim de neymiş?" diyordum ve elimdeki hayat gerçekten iyiydi.

Ye iç sıç yat üzerine olan bir hayatım vardı, bir ergen olarak daha ne isteyebilirdim ki, yeni bir telefon mu?

Şimdi o zamanlar istediğim şeyler anlamsız geliyor.

photographer, krisyeolHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin