49. Bölüm( Final)?

68 8 5
                                    

Son

Final

Kabristan

Mutlu birgün, mutlu bir saat , mutlu bir dakika, mutlu bir saniye...

Bir haftaya yakındır Acar ve kızı çok mutluydu. Çünkü kızı yanındaydı, çünkü babası yanındaydı. Rüya gibi bir gündü.

Artık Seyfi amca'nın evine gelebilmişlerdi. Seyfi amca evini çok özlemişti, işini çok özlemişti. İnsan'ın evi gibisi yok zaten.

Acar Seyfi amca 'nın yanında kalmaya devam edecekti kızıyla beraber. Bu esnada Acar sirketin başına geçmişti. Onu görenler anı bir şok yaşamıştı ama daha sonra Acar her şeyi, başından geçen her şeyi basın toplantısında açıklamıştı.

Herkes Acar'ı görünce çok mutlu olmuştu. Çünkü onun yokluğunda Ateş çalışanlara eziyet etmişti. Hep bağırmış ve çağırmıştı. Zehirli gibi günler şimdi panzehir 'e dönüşmüştü.

Enes ve annesi geçici olarak Seyfi amca ' da kalmaya devam etti. Zaten Acar batmış iş yerini ve evini satmıştı. Bir kaç gündür onla ilgileniyordu. Bu esnada Fadime bir kere bile onun peşini bırakmamıştı. Enes her ona baktığında Fadime'nin yüzü mahkeme duvarı gibiydi.

Fenil ve Acar psikolog için randavu almışlardı. İkisininde psikoloğa görünmesi şarttı. Acar kendi kişisel sorunu içinde ayrı bir randavu almıştı.

Enes Cabir 'i tekrar görevlendirmişti. Zaten bu görevden sonra Cabir'i işten çıkaracaktı. Çünkü artık korumaya ihtiyacı yoktu ama iyi bir arakadaşa ihtiyacı vardı. Onu artık bir arkadaş olarak görecekti.

Cabir kapıyı iki kere tıklatıp içeriye gelmişti. Siyah ceket ve pantolonla tam koruma tiplerindendi. Hele kollarındaki kası söylemiyorum bile.

" Enes bey." Enes Cabir'in yüzünü gördüğünde ayağıya kalkıp yanına giderek elini sıktı.

" Hoşgeldin Cabir gel seninle dışarıda konuşalım. " Enes Cabirle beraber dışarıya çıkmıştı.

Acar ise onlara bakıp çayını yudumluyordu. Makbule hanım Acar'ın yanına gelip oturdu. Yanında ise pekmez benzeri bir şey vardı. Kutuyu açıp yemek kaşığına doldurup Acar'ın ağzına uzattı. Acar gözlerini iyice açmış ve Makbule hanıma bakıyordu. Acar agizini açıp pekmezi yemişti. Fakat ağzını yüzünü buruşturmadan edememişti.

" Yenge bu ne?"
Makbule hanım kavanozun kapağını kapatıp kaşığı üzerine vermişti.

" Oğlum çok kansız kalmışsın. Bak bunu sabah akşam bir kaşık yiyeceksin tamam mı? "
Acar bir daha yemek istediğini zannetmiyordu.

" Peki adı ne yenge."

" Oğlum pekmez ya keçiboynuzu pekmezi." Acar başını sallamıştı. Keçi boynuzunu yemis ama pekmezini ilk defa yiyordu ve çok tatlı bir tadı vardı.

Makbule hanım Acar'ın başını okşayıp merdivenlerden yukarıya çıkmıştı. Seyfi amca ise devamlı müşterisi olan Suat amcayı tıraş ediyordu.

Fenil içeriden koşar adımlarla koşup babasının boynuna sarıldı. Acar ise yüzüne kocama bir gülümseme koyup saçlarını okşadı.

" Ne oldu benim deniz gözlüme."

" Babacım yengem bana pekmez içiriyor hemde iki kere içirdi dünden beri şimdi yine veriyor. İstemiyorum. " Acar gülmeden edememişti. Iki dakika sonra elinde kaşıkla Makbule hanım aşağıya inmişti.

Kimim-Kimsin? ( Tamamlandı)Where stories live. Discover now