"Çok inatçısın!" , "Ama Jungkook kızar.." dediğimde dudakları hemen woo-o.. lamaya başlamıştı. Koluna vurarak "Kes şunu!" dediğimde -hihihi- diye gülüyordu. 

"Sevgili mi oldunuz yoksa?" dediğinde yüzümü buruşturarak ona bakmıştım. "Hayır sadece görürse sorar ve senden aldığımı söylersem telefoncuda telefon mu bitti diye söylenir sonra bana triplenir sonra konuşmaz sonra  bir sürü şey işte.." dediğimde gülmekten gözleri küçülmüştü. 

"Telefoncuya gidemeyeceğini tahmin edebilir değil mi?" dediğinde kırık telefonu eline alıp içindeki sim kartını değiştirmişti.

"Mesajların filan umarım yüklenir Yunseo.." dediğinde telefona bakıyordum. O telefonla uğraşırken Jungkook bu sefer yukarı çıkıyordu. Jimin'e dönerek

"Jungkook'u sabah daha erken saatlerde gördün mü?" dediğimde telefonu masaya bırakırken

"Açıkçası sabah 5 gibi koridora çıktığımda kantinde gördüm onu.. " dediğinde bu aklımı karıştırmıştı. O zaman uyumamıştı.. 

"Biraz daha bekleyeceğim burada, gelmezse odasına bakarım.." dediğimde Jimin başını sallamıştı. 

"Sanırım bir sorunu var.. ",  "Nasıl yani?" yaklaşarak sessizce söylenmişti.

"Baya düşünceliydi.." dediğinde gerilmiştim. Jungkook'un yemekhaneye yürüdüğünü gördüğümde Jimin'den uzaklaşmıştım. 

"Peşinden git diyeceğim de yine bir şey olursa bana kalmasından korkuyorum.." dediğinde gülümsemiştim. Kollarımı bağlayarak yemekhanenin girişine bakıyordum. 

Elinde yemeklerle çıkan Jungkook'un beni fark etmesi için ayırmıyordum bile bakışlarımı üzerinden.. Bizden en uzaktaki masaya oturduğunda anlam verememiştim.

 Hâlâ dünde mi kalmıştı? Yemekleri hızlı yediğini görmüştüm. Sabredemeyip yanına gitmiştim. Kollarımı bağlayarak başında durduğumda bile sadece yemeğe bakıyordu. Sandalyeyi karşısına çekip oturmuştum. Birden elimi çenesine uzatıp başını kaldırıp bana bakmasını sağlamaya çalıştığımda başını çekmişti. Gözleri şişti.

Eğilerek  "Neyin var?" dediğimde cevapsız kalınca daha da sinirlenmiştim. Elindeki kaşık ve çatalı alıp masaya sertçe bırakmıştım. 

"Konuş benimle!" dediğimde boğazını temizleyerek sandalyesini geri çekip masadan kalktığında sinirden gözlerimi kapatmıştım. O hareketi yaptığım için tüm gözler benim üzerimdeydi ve bu çok can alıcıydı. Arkasından bakarken Jimin yanıma gelmişti. 

"Neden öyle tepki verdin?" diye şaşkınca sorarken masadan kalkıp koridora yönelmiştim. Jimin kolumdan tutarak 

"Konuşmak istemiyorsa peşinden gitme.. İsteyen zaten gelir.." dediğinde ne kadar haklı olsa da beni haksız durumda bırakmasından nefret ediyordum ve bu his en rahatsız edici olandı.

Merdivenleri çıkıp odamın olduğu koridora döndüğümde Jungkook banklardan birinde oturuyordu. Onu görebileceğim mesafede yakınına oturmuştum.

Dönüp bana bakmıştı. 

 

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



"Seni bu kadar üzen ne?" dediğimde başını sadece sağa sola sallamıştı parmaklarına bakarken. 

"Odama gidiyorum o zaman rabitkook!" dediğimde bakmamıştı bile.. Yürürken benden bir şeyler eksiliyormuş gibi hissetmiştim. Odamın kapısının önünde derin bir nefes almıştım. 

Tekrar oturduğu yere dönüp arkasından ona sarılmıştım. Şaşkınca öne doğru belini düzelttiğinde hafif başını çevirerek

"Ne yapıyorsun?" demişti.. 

"Sana sarılınca geçer sandım.." demiştim sessizce. 

"Anlatmayacak mısın?" dediğimde başını önüne çevirip bana yaslanmıştı. Kollarım uyuşana kadar bekleyecektim.. Onun aurasında kaybolmak huzur vericiydi. 

 

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Selam üzümlü keklerim ✨⭐ 

üzümlü kek en sevdiğim hehe :*  Nasılsınız ? <3

Watty dede yine Jungkook'u kırptırdı , çocuh yok oldu :/

Bu çocuğu çok seviyorum :* 

Jimin'in gifini görüp acıkanlar şimdiden afiyet olsun djdlklm

ᴛʜᴇ ʜᴏSᴘɪᴛᴀʟ || ᴊᴊᴋ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin