6. Zevk Alıyor

1.8K 248 156
                                    

Minho hayatı boyunca, çığlık atan erkeklerle hep alay etmişti oysa şimdi, bu durumun o güne kadar çığlık atmasını gerektirecek bir durumla hiç karşılaşmamış olmasından kaynaklandığını anlayabiliyordu.

Kuvvetli bir çığlık attı Minho. Sonra bir kez daha. Ama bu sefer en azından çığlığı bir de küfür içeriyordu. Tam o sırada arkasını döndü ve kapıya doğru ilerledi. Kapıyı birkaç kez açmayı denedi ve en sonunda pes ederek etrafa baktı. Kapıyı açmasına yardım edecek hiçbir şey yoktu etrafta.

Minho yeniden duş bölmesine doğru döndü ve sırtını kapıya yasladı. Korkuyu her tarafında hissediyordu artık.

Duyduğu gülme sesi ile perdenin arkasındaki silüet hafif hareket etti. İşaret parmağını perdenin yanından Minho'yu gösterecek şekilde havaya kaldırdı.

Minho gördüğü kanla kaplı parmak ile geriye doğru gitmeye çalıştı, fakat arkasındaki kapı işine yardımcı olmuyordu. Olduğu yere iyice sinerken derin derin nefesler alıyordu.

Yolun sonu, diye geçirdi içinden Minho.

Perdenin arkasındaki her kimse yanına gelmesi için işaret etmeye başlamıştı. Ki Minho bir aptallık yapmadan önce kafasını eğmiş ilgilenecek başka şeyler aramıştı.

Daha yakından gelen gülme sesi ile kafasını kaldırıp etrafa baktı. Perdenin arkasındaki siluet kaybolmuştu sanki. Hiçbir gölgesi yoktu.

Işıkların tamamen sönmesi ile Minho bacaklarının serbest bırakarak yere oturdu ve nerden geleceğini bilmediği hamle ile etrafa bakmaya başladı.

Bir süre sonra gözleri karanlığa alışmıştı. Önünde sallanan kanlı bıçağı görmesi ile sertçe yutkundu. Yan tarafa bakmaya korkuyordu.

Yan tarafından ve daha yakından gelen gülme sesi ile gözlerini kapattı. Yan tarafındaki benden üzerine doğru eğilince gözlerini açmamak adına yemin etmiş gibi sımsıkı kapattı.

Kulağının yanında hissettiği nefes sesi ile irkildi ve dikkatle ne dediğini dinlemeye çalıştı. Çocuğun sesi fısıltı gibiydi. Sanki Minho'nun yanında olmasa Minho onu duyamayacak kadar sessiz.

Minho yanağından boynuna doğru yol alan keskin, soğuk metal ile titredi.

Duyduğu gülme sesi ile sinirle yumruğunu sıktı. Zevk alıyor, diye geçirdi içinden. İnsanların korkması ona zevk veriyor olmalıydı.

"Benden bir hediye."diye mırıldandı Minho'nun yanındaki beden. Ardından soğuk elini Minho'nun çenesine koyup kendine doğru çevirdi. Minho'nun gözlerini açmamakta ısrarcı olduğunu görünce tekrar güldü.

Minho, onu öldüremeyeceğini anladı o zaman. Fakat ona nasıl bir hediye verebileceğini anlamaya çalışıyordu.

Dudaklarında hissettiği baskı ile elinde olmadan hissettiği rahatlama duygusu ile gülümsedi. Fakat hızla kendine gelerek karşısındaki bedeni ittirmeye çalıştı. Çocuk sinirle geri çekilip "Hediye sevmiyorsan cezada verebilirim."dedi.

Minho karşısındaki çocuğa bakmak için açacağı gözlerini yanağında hissettiği acı ile daha sıkı kapattı.

Az önce bıçakla yüzümü mü çizdi o, diye geçirdi içinden korkuyla.

Hışım ile gözlerini araladı fakat aydınlık etraf ile gözlerini kısıp etrafa baktı. Hiç kimse yoktu. Ya da az önce yaşananlar Minho'nun bir hayal ürünüydü.

Kapıdan gelen kilit sesi ile ayağa kalktı hızla. Üstündeki havluyu düzeltip kafasını kaldırdı ve karşısındaki bedene baktı. "Jisung."

"Tanrı aşkına, çığlığın her tarafta yankı yaptı."

Minho omzu silkti. "Dışarda birini gördün mü?"

Jisung kaşlarını çatıp bir süre düşünür gibi yaptıktan sonra kafasını iki yana salladı. "Hayır."dedikten sonra bakışları Minho'nun yanağındaki yaraya kaydı. "Bunu nasıl becerdin?"

"Anlatsam inanmazsın."diye mırıldandı Minho.

"Bu arada korkmana gerek yok. Yurda yeni geldin ve sana şaka yapmak istemişler belli ki."

Minho göz devirdi. "Böyle şakayı sikeyim."

....
Ana... Hayalet katil Jisung değil miydi jsjsjsjdjksiwj

If I Can't Have You \MinSung/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin